bilgisayarımız basit şeylerle başladı ve gitgide daha karmaşık şeyler öğrendi ve artık çok fazla şey biliyor. | TED | حاسوبنا ابتدأ بالاشياء الصغيرة و تعلم المزيد و المجزيد من الاشياء المعقدة و الان يعرف اشياء كثيرة. |
Şimdi ailenizle zaman geçirin millet, arkadaşlarınızla bir şeyler için çünkü bilgisayarımız çıktığında onunla çok fazla zaman harcayacaksınız. | Open Subtitles | لذا إقضوا وقتاً مع عائلاتكم, يا ناس, تناولوا الشراب مع أصدقائكم, لإنه عندما يصدر حاسوبنا, ستتسكعون معه |
Bilgisayarımızın 6 kg'ın altında ve evrak çantası inceliğinde olmasını istiyorsan yapılacak şey bu. | Open Subtitles | أنت تريد حاسوبنا أن يكون وزنه أقل من 10 باوند ورفيع كالحقيبة؟ هذه هي الطريقة |
- Bazen Bilgisayarımızın kafası gidip geliyor. | Open Subtitles | في بعض الاحيان حاسوبنا يكون لديهِ عقلٌ خاصٌ به؟ |
Ortadan kayboluşundan sonra, birileri evimize girmiş. Bilgisayarımızı çalmışlar. Ayrıca e-postaları silinmiş. | Open Subtitles | بعد أن إختفى، تمّ إقتحام منزلنا، وسرق حاسوبنا الخاص ومسحت رسائله الإلكترونيّة |
Bunlar çok ilginç, eminim, ama hiçbiri nasıl oldu da bilgisayar sistemimizde bedensiz bir ses oldun, onu açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا كله مثيراً للإِهْتِمام، أَنا متأكّد لكن لا شيئ مِنْ هذا يُوضّحُ كَيف جِئتِ لتصبحي صوتاً مفَصولاً في نظام حاسوبنا |
Projeden kopmamak için mülakatı burada yaptık, bir de bilgisayarımızda kamera yoktu. | Open Subtitles | و لأكون صادقا معك ، قمنا بالمقابلة هنا لأننانريدأن نساعد، و ليس لدينا كاميرات في حاسوبنا |
Bu virüs ana bilgisayarımıza sızmanı sağlayacak. | Open Subtitles | و يسمح هذا الفايروس بالتجسس على حاسوبنا المركزي |
Bilmiyorum. Bilmiyorum. bilgisayarımız darbe almış. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ، أنا لا أعرف على حسب هيئة حاسوبنا . |
bilgisayarım, pardon, bilgisayarımız çalışmaya başladığında. | Open Subtitles | عندما حاسوبي ، آسف .. حاسوبنا . سيعمل |
Bir bilgisayar kullanıyoruz. Bu nedenle ben de ona "bizim bilgisayarımız." dedim. | Open Subtitles | نستخدم حاسوبًا، لهذا نطلق عليه "حاسوبنا". |
Tüm müşterilerimiz, son teknoloji bilgisayarımız ve McCann'in bağımsız bir iştiraki olabilecek değerdeki elemanlarımız. | Open Subtitles | كل حساباتنا، حاسوبنا الخارق، والموظفين الذين أعلم أنهم سيكونون ذات قيمة كشركة فرعية مستقلة من "ماكان". |
- Bilmiyorum. Süper Bilgisayarımızın o kadar da süper olmadığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لا أدري، بدأت أظن حاسوبنا الخارق ليس خارقًا بالدرجة المرجوّة. |
Bilmiyorum. Bilgisayarımızın tanımlayamadığı bir hata. | Open Subtitles | لا أعلم شيء ما حاسوبنا لا يميزه |
Haziranda hacklendiğimizde merkezi Bilgisayarımızın şablonu çalındı. | Open Subtitles | شخص ما قطع قالب "الكثولو" من حاسوبنا المركزي |
Evimize gelip, kafanıza estiği gibi Bilgisayarımızı götüremezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنكم المجيء لمنزلنا هكذا وأخذ حاسوبنا |
Mark Zuckerberg odamıza girip Bilgisayarımızı çalsaydı mesele olurdu. | Open Subtitles | وقام بسرقة حاسوبنا فإن هذا سيعد من شؤون الجامعة |
Bilgisayarımızı göz önüne koyar, bu şirketi uçurur ama biz pasaklı, akşamdan kalma görünüyoruz. | Open Subtitles | وضع حاسوبنا على الخريطة, نقل هذه الشركة إلى مقام أعلى, لكن إن بدونا مهملين و غير جديرين بالثقة, |
Biri bilgisayar sistemimize girmiş. | Open Subtitles | شخص ما غير مخوّل دخل أنظمة حاسوبنا. |
Umalım da bizim bilgisayar ekipmanlarımızı yok etmesin. | Open Subtitles | . أأمل ذلك بدون تحطيم أجهزة حاسوبنا |
bilgisayarımızda bir program var IP adreslerini, 60 gün boyunca girilen web sitelerini hatırlıyor. | Open Subtitles | حاسوبنا له برنامج مـنـتـديـات الـكـيـف حيثيتذكر60 يوممنمواقعالويب الذي دخل عليها عنواننا . |
Daha açık konuşmak gerekirse, bilgisayarımızda. | Open Subtitles | أو على وجه الدقة، حاسوبنا. |
Tamam, hepsini anladım ama ana bilgisayarımıza yüklediği yazılım ne olacak? | Open Subtitles | ،حسناً، أتفهم كل ذلك لكن ماذا عن النظام الذي حمله على حاسوبنا المركزي؟ |