| Durumu yavaş yavaş stabilize oldu ve bizi şaşkına çevirerek iyiye gitmeye başladı. | TED | واستقر حالها تدريجيًا، وثم لدهشتنا، قد تحسنت في الحقيقة. |
| Hükümet askerlerinin raporlarına göre, savaş alanının Durumu o kadar kötüymüş ki, ...askerler, yaralıları hastanelere yetiştirebilmek için sürekli olarak yaralılara uyuşturucu vermek zorunda kalıyorlarmış. | Open Subtitles | تقارير من القوات الحكومية تقول بأن القوات حالها أصبح سيئ جداً الجنود ينقلون الوقود من بين عربات الجيب كي يتمكنوا من نقل الجرحى إلى العاصمة |
| Çok kan kaybetmiş, şu an Durumu stabil. İyileşecek. | Open Subtitles | فقدَت دمًا كثيرًا، ولكنّ حالها مستقرّة، ستتعافى |
| T.u.r.u.n.c.u Internet CAfe onu ve ne durumda olduğunu kim biliyor? | Open Subtitles | انها وحيدة فى مكان ما من يعرف كيف هى كيف حالها |
| Bu, Suudi Arabistan'ın veya Rusya'nın ürettiğiyle aynı. | TED | حالها مثل حال المملكة العربية السعودية وروسيا |
| - O kötü alırsa bizi arayın. - Merak etme, aşk tüm fethedecek. | Open Subtitles | . إتصل بنا إذا أصبح حالها أسوأ . لا تقلقي ، الحب سينقذكم جميعاً |
| Hâlâ baygın fakat nöbetleri kesildi ve Durumu stabil. | Open Subtitles | لا تزال غائبة عن الوعي، لكنّ النوبات توقّفت، وجعلنا حالها مستقرّة |
| Ölü olmamasının dışında Durumu Nasıl? | Open Subtitles | كيف حالها ، بالإضافة لكونها ليست ميّتة ؟ |
| Durumu stabil hale geldikten sonra deneyebileceğimiz yeni ilaçlar var. Böylece kafasındaki karmaşık düşüncelerden kurtulup iletişim kurabilir. | Open Subtitles | بعد أن تستقر حالها ، هناك أدوية جديدة سنجربها بأمل أن تُوقف الأفكار المشوشة |
| Durumu Nasıl, doktor? | Open Subtitles | إذن , كيف حالها الآن يا أيها الطبيبة ؟ |
| -...bebeğin damarlarının durumuna bakıyordum. - Hayır, Durumu iyi, iyi. | Open Subtitles | أطمأن على حالها - لا , هذا جيد , هذا جيد - |
| Sizi doktorlarla konuşurken gördük. Durumu Nasıl? | Open Subtitles | رأيناكما تتحدثان مع الأطباء كيف حالها ؟ |
| Durumu Nasıl, doktor? | Open Subtitles | كيف حالها يا دكتور؟ سأحضر لها حمام ثلجي |
| O kızdan haberim oldu. Durumu Nasıl? | Open Subtitles | لقد سمعتُ ماحدث للفتاة، كيف حالها ؟ |
| Selam, Dolores. Bugün Durumu Nasıl? | Open Subtitles | اهلا يادولوريس كيف حالها اليوم ؟ |
| Ve kötü olan Durumu, daha kötüye gidiyordu. | Open Subtitles | [آندي] حالها كان يزداد سوءً يوم بعد يوم. |
| - Durumu Nasıl Doktor? | Open Subtitles | كيف حالها أيها الطبيب؟ |
| O biryerlerde yalnız... onu ve ne durumda olduğunu kim biliyor? | Open Subtitles | انها وحيدة فى مكان ما من يعرف كيف هى كيف حالها |
| Ergenlikten sonra yaklaşık 50 yıl boyunca çoğu insanın sesi aşağı yukarı aynı kalmakta. | TED | وبعد سن البلوغ، تبقى أصوت الناس على نفس حالها تقربياً لمدة 50 عامًا تقريباً. |
| - Doktor, o ne durumda? - Değişmekten başka mı? - O iyi. | Open Subtitles | لا نعرف كيف حالها على أي حال بجانب أنها غير مؤهلة |
| O ne yapıyor? Evde mühürlü, o nerede? | Open Subtitles | كيف حالها حاليا البيت معرض للبيع كيف اين هي؟ |
| Artık Tanrı'nın ellerinde tıpkı Annen gibi ve ruhum onlar için üzülse de.. | Open Subtitles | إنها بين يديّ الله الآن حالها كحال والدتك ومع ذلك تنحب روحي لأجلهم |
| Sonra her şey eskisi gibi olacak. | Open Subtitles | وعندها يمكن أن تبقى بقية الأشياء على حالها |
| "Bu Kız ne yapıyor diyorlar?" | TED | وكان لسان حالها مالذي تفعله تلك الفتاة |
| Bu insanlara inanamıyorum, neden evlilik konusunda rahat bırakmazlar ki? | Open Subtitles | لا أصدق هذا لماذا الناس لا تترك الفتاة في حالها لغاية أن تتزوج ؟ |
| Yas tutmuyorum. Annem Nasıl diye onunla iletişime geçmeye çalışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أرثيه، و لا أحاول أن أتواصل مع أمي لأرى كيف حالها |
| Sonunda neredeyse ölüyordu ve ben Nasıl olduğuna bile bakmadım. | Open Subtitles | حتى كادت تموت، ولم أطمئن عليها حتى لأرى كيف حالها. |
| Beslenme uzmanı Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | كيف حالها مع أخصّائيّ التّغذية؟ |