Zaman kapsülünü açıp da insanların sırlarını ortalığa serecek kadar korkunç biri kim olabilir. | Open Subtitles | أى نوع هذا من الأشخاص الحقيرين الذى ينبش فى أسرار الآخرين ؟ بفتحه ل"حاوية الزمن" ؟ |
Bu yine de benim Zaman kapsülünü açışımı mazur göstermiyor. | Open Subtitles | "هذا لايبرر ما فعلته بفتحى ل"حاوية الزمن |
Ben Zaman kapsülünü niçin açtığı bir anlam verebilmek isterdim. | Open Subtitles | "فقط أريد أن أفهم لم فتحت "حاوية الزمن |
Ben zaman kapsülü bunu senin yerine yaptı zaten. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد أن "حاوية الزمن" قد فعلت ذلك عوضاً عنك |
Şu zaman kapsülü olayı patlak verdiğinde, oradaki hali gerçekten bunalımlıydı. | Open Subtitles | أنت تعرف ما حدث بموضوع "حاوية الزمن" و كيف أنها فُتحت ؟ تسجيلاته كانت قاتمة للغاية |
Keşke şu zaman kapsülü hiç açılmasaydı. | Open Subtitles | كنت أتمنى لو أن "حاوية الزمن" تلك لم تُفْتَح قط |
Zaman kapsülünü açan bendim. | Open Subtitles | ...و لكن "أنا من فتح "حاوية الزمن |
Zaman kapsülünü açan bendim. | Open Subtitles | "لقد فتحت "حاوية الزمن |
zaman kapsülü yüzünden duyduğun suçluluğu hafifletmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | إنها لأجل محاولة تخفيف شعورك بالذنب لفتحك "حاوية الزمن" |
Ama onu zaman kapsülü tetikledi. | Open Subtitles | و لكن "حاوية الزمن" كانت بمثابة القشة التى قصمت ظهر البعير |
Su yüzüne çıktı artık. zaman kapsülü gibi. | Open Subtitles | ، إن الأمر منكشف ، كما هو "الحال ب"حاوية الزمن |
Pekala yiyebilirsiniz, zaman kapsülü fiyatları geçerli. | Open Subtitles | كل ما تسطيع بأسعار حاوية الزمن. |