"حبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • aşkı
        
    • ona
        
    • aşkını
        
    • sevdiğini
        
    • aşık
        
    • sevgisini
        
    • sevgisi
        
    • aşkının
        
    • sevdiği
        
    • aşk
        
    • sevmekten
        
    • âşık
        
    • onun
        
    • aşkına
        
    • sevgisine
        
    Bir kadına olan aşkı hepsini aldı, onun için bir anlamın yoktu. Open Subtitles كل ما تطلبه الأمر كان حبه لإمرأة وأنت لم تعني له شيئاً
    Sen daha iyisini yapabilirsin. Bu yüzden ona âşık olmaktan vazgeç. Open Subtitles يمكنك عمل أفضل من ذلك لذا توقفي عن الوقوع في حبه.
    Sevdiğin adam, aşkını ilan etmek için, yangın merdivenlerine tırmanmayacak. Open Subtitles الرجل الذي تحبين لن يتسلق سلم الحريق لأجلك معلنا حبه
    Elbette senden makas alacak. Seni sevdiğini gösterir. Open Subtitles بالطبع سيحك لك رأسك إنه يحب فعل هذا إنها طريقته للتعبير عن حبه لك
    Çocuk, bunun dopamin seviyesini arttırıp, kızı kendine aşık edebileceğini düşünmüş. TED وقد عرف أن ذلك سيدفع الدوبامين لأعلى، وأنها ستقع في حبه.
    Onunla ilgilenir ve ona o şeyden alarak bana sevgisini arttırırım. Open Subtitles و بإهتمامي به و شرائي له الأشياء حبه لي سوف يزداد
    O da nasıl düşerdi babamın üstüne? Sevgiyle beslendikçe artar gibiydi sevgisi. Open Subtitles لقد كانت تعانقه وكان غرامها ينمو ويزداد بما يتغذى به من حبه
    ve o zaman hala terketmemiş sayılır, aşkının gücü yüzünden. Open Subtitles وبعد ذلك مازال لم يرحل، وذلك بسبب مقدار قوة حبه.
    Bilirsiniz, büyükbabam yıllar önce ben küçükken vefat etti ama onun Mae'ye olan aşkı takip eden kuşakların DNA'sında yanlış telaffuz olarak yaşamaya devam ediyor. TED مات جدي منذ سنوات عديدة عندما كنت طفلا ولكن حبه لماي ويست لم يموت وظل في صورة تغيير تهجئة الأحرف وذلك في الحمض النووي لذريته
    Babam da benim gibi psikologtu, fakat asıl aşkı ve tutkusu sinemaydı, kardeşim gibi. TED كان والدي أخصائي نفسي مثلي، ولكن حبه وشغفه الحقيقي كان السينما؛ مثل أخي.
    Baban da aşkı için böyle sözler vermişti. Ama bir gün bile sürmedi. Open Subtitles أبوك أطلق الوعود على حبه إنهم لم يدوموا حتى اليوم
    Adam öyle havalı ki, her kız ona aşık olabilir. Open Subtitles ذلك الرجل رائعٌ جداً و أية فتاة ستقع في حبه
    onun aşkını istemek yanlış olurdu. Kalamazdım. Open Subtitles و أن أطلب حبه كان ليكون خطأ فقط لم أستطع البقاء.
    aşkını unutup, onun yerine prensesi mi çekici bulsun? Open Subtitles إذا استطاع نسيان حبه الآخر وإيجاد الأميرة جذابة بدلاً منها
    10 yıl önce Paul'e onu sevdiğini söylüyordu ama bunlar yalandı. Open Subtitles منذ 10 سنوات أوهمت بول أنها تهيم فى حبه ولكن كل هذا كان كذب
    Neden bir baba oğluna asla onu ne kadar çok sevdiğini söyleyemez? Open Subtitles لماذا لا يستطيع الأب أن يخبر ولده عن مدى حبه له
    "Bana deli gibi aşık, bu neden bu kadar çok kıskanıyor." Open Subtitles هو مجنون في حبه وذلك هو السبب في انه غيور جدا
    Ama onun üretme sevgisini miras aldım, fakat artık o kadar da bulunan bir şey değil. TED لكني ورثت حبه للصناعة، إلا أنها غير موجودة لتلك الدرجة الآن.
    Ve bütün yaptıklarını, ailesi ve Tanrısına olan sevgisi için yaptı. Open Subtitles وكل ما فعله، فعله من أجل حبه لله وعائلته
    Kıza olan aşkının kendisini mahvetmesini umursamaz, çünkü kızı dinlerken... Open Subtitles إن كان حبه لها يدمره لأنه عندما يسمعها وهي تغني
    Harvard mezunu bir doktor sözüm ona dürüst bir kadın niye 6 haneli bir para karşılığı sevdiği adama karşı casusluk yapsın? Open Subtitles لماذا تقوم طبيبة خريجة هارفارد وإمرأة ذات كرامة مزعومة بقبول مبلغ بستة أرقام للتجسس على رجل تدعي حبه
    onun aşk hikâyesini sıradan bir hikâye gibi bırakmam ve unutmam gerekiyordu. Open Subtitles حبه قصه اترك ان على كان امرها وانسى قصه مجرد انها على
    Babamın beni sevmekten vazgeçebileceğini bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعرف أن والدي يمكن أن يتوقف عن حبه لي.
    Burada Ulay'la tanıştım ve aslında âşık olduğum kişi oydu. TED وهكذا تقابلت مع أولاي، وكان الشخص الذي وقعت في حبه.
    Ben onun ilk ve tek aşkıyım, değil mi sevgilim? Open Subtitles لقد كنت حبه الاول و الوحيد أليس كذلك حبيبى ؟
    Öncelikle 'Eğer Tanrı'nın üzerine oynarsanız, ve kendinizi O'nun aşkına açarsanız, yanılsanız bile hiçbir şey kaybetmezsiniz. TED كان يقول: إذا راهنت على الله وتفتحت نفسك على حبه فلن تخسر شيئا ولو كنت على خطأ
    Babama sevgisine layık olduğumu göstermek için. Open Subtitles وأنا حاصلة على شهادة الطب ولكي أثبت له بأني أستحق حبه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more