| Tanrı aşkına, arabamda onlarca kaset var. | Open Subtitles | حبًا بالله، لديّ العشرات من الأشرطة في سيارتي. |
| Bizi barbekü bölümüne göndermek istediler, Tanrı aşkına. | Open Subtitles | حاولوا إرسالنا إلى قسم الشواء، حبًا في الله. |
| Bana Boudoir aşkına hayran kalmadığını mı söylüyorsun yani? | Open Subtitles | أتريدين إقناعي أنك لا تقطرين حبًا لـ"بودورا"؟ |
| Allah aşkına, bir dakika konuşalım. | Open Subtitles | حبًا في الله دعينا نتحدث لدقيقة |
| En büyük oğlum dönüp bana baktı ve şöyle dedi: "Anne, bu sevgi değil." | TED | التفت ابني الأكبر ونظر إلي وقال: "أمي، هذا ليس حبًا." |
| Bu sadece lanet olası bir tatil, İsa aşkına! | Open Subtitles | إنها أجازة واحدة لعينة، حبًا في الله |
| Bizi öldürecekseniz, Tanrı aşkına öldürün. | Open Subtitles | إذا كنت ستقتلونا فأقلتونا حبًا للرب |
| Tabii gidip ona yardım bul ama Tanrı aşkına, Elliot, ilişkiyi kesmelisin. | Open Subtitles | بالطبع، عليك مساعدته لكن حبًا في الله يا (إليوت) يجب أن تحرر نفسك |
| Paulie seninle konuşmam lazım. Tanrı aşkına, ne duruyorsun, konuşsana. | Open Subtitles | ـ (بولي)، يجب أن أتحدث معكِ ـ حبًا بالله، واصل الحديث |
| Tanrı aşkına Axl bu maçta oynamanı istemiyor muyum sanıyorsun? | Open Subtitles | (حبًا فالله . يا (آكسل أتعتقد بأنني لا أريدك ان تلعب بهذه المباراه؟ |
| Tanrı aşkına Jess. | Open Subtitles | (حبًا فالله يا (جيس عندما يريد شاب ان يتحدث معكِ |
| Tanrı aşkına bir şey söyle. | Open Subtitles | حبًا في الله .. قل شيئًا |
| Tanrı aşkına, kaçın! Eyvah! Ben annemi istiyorum! | Open Subtitles | حبًا في الله، اهرب. أريد أمي. |
| Zelda daha yeni hastaneden çıktı ve iyi durumda değil, o yüzden tanrı aşkına, başlama. | Open Subtitles | زيلدا) قد خرجت من المشفى للتو وهي) ليست بخير لذا حبًا في الله، لا تبدأ هذا |
| - Anna, davet edilene kadar içeri girme. - Tanrı aşkına! Keller gel içeri hemen! | Open Subtitles | حبًا لله يا (كيلر) تفضل بالدخول الى هنا |
| Tanrı aşkına, bitir şu işi hemen! | Open Subtitles | حبًا بالله، اقتلني وحسب! |
| - Tanrı aşkına, Vanessa. Şimdi olmaz. | Open Subtitles | حبًا بالله، (فينيسا)، ليس الآن |
| Tanrı aşkına Anne, sana yavaşla demiştim. | Open Subtitles | حبًا بالله (آن) طلبت منك التأني |
| Biraz fazla sevgi göstermesi için iyi bir nedeni var. | Open Subtitles | لديها سبب وجيه لتقدم حبًا قاسيًا قليلاً |
| Dünyadaki en sevgi dolu, sâdık ve içten babaya. | Open Subtitles | أكثر الآباء حبًا وإخلاصًا في العالم. |
| Dünyadaki en sevgi dolu, sâdik ve içten babaya. | Open Subtitles | أكثر الآباء حبًا وإخلاصًا في العالم. |