"حتفي" - Translation from Arabic to Turkish

    • öleceğim
        
    • ölüme
        
    • ölmeme
        
    • ölürsem
        
    • ölümümle
        
    • ölmüştüm
        
    Bu şekilde Kyuubi'yi de yanıma alarak öleceğim... Open Subtitles ...سوف أقوم بجرِّ ذو التسعةِ أذيل معي ...إلى حتفي
    Üzgünüm, Dooley. Partiye giderken tek başıma öleceğim. Hikâye böyle. Open Subtitles عذراً، (دولي)، لقيتُ حتفي بطريقي إلى حفلة ما وحيداً، هذه حكايتي
    Tüm diğer insanlar gibi adım adım ölüme gidiyorum. Open Subtitles أنا في مسيرةٍ مع كلّ هؤلاء أسيرُ نحو حتفي
    Kaç kere gözden çıkarılıp ölüme terk edildiğimi bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف كم مرة تم إزالتي من على القائمة كي ألقا حتفي.
    Bütün gece benimle oturdun ve ölmeme izin vermediğin için teşekkür ederim. Open Subtitles شكرًا لك لمُجالستُكَ لي طيلة الليلة، ولم تجعلني ألقى حتفي.
    Eğer zirveye ulaşamadan ölürsem beni alternatif yiyecek kaynağın olarak kullanacaksın. Open Subtitles لو لقيت حتفي قبل أن أصل القمة ستسخدمني كمصدر بديل للغذاء؟
    - Sevgili Scarlet, ölümümle buluşmaya gittiğim halde neden bana kızgınsın anlamıyorum. Open Subtitles عزيزتي سكارليت، رغم أنني ذاهب إلى حتفي أنتِ غاضبة مني
    Gerçek olan şu ki eğer sen olmasaydın ölmüştüm. Open Subtitles ماهو الحقيقي، ربما لقيت حتفي مالم يكن بالنسبة لكِ
    - Aması yok, Raja. Yalnız öleceğim, işte o kadar. Open Subtitles لقيتُ حتفي وحيداً وانتهى
    Burada kalırsam öleceğim. Open Subtitles . هُنّا ، سألاقي حتفي
    öleceğim. Open Subtitles سألقى حتفي.
    Beni ölüme terk ettin. Open Subtitles جوهريّاً ، لقد تركتني لألقى حتفي
    ölüme itin beni. Open Subtitles اطعنوني إلى حتفي.
    Mücevherlerim için sandalyemin altına bomba bağlayıp beni ölüme terk ettiğiniz için size "darılmadığımı" söylemek için geldim Travis. Open Subtitles لقد أتيت فقط لكي أقول، أنني لا أحمل لكم ضغينة لتركي ألقي حتفي... بقنبلة مثبتة إلى أعضائي الحساسة يا (ترافيس)
    ölmeme izin verirsen sana söylediklerimi anladığın halde konuşmazsan o zaman onun cinayetlerini sen yapmış kadar suçlu olacaksın. Open Subtitles إذا تركتيني ألقى حتفي الآن بدون حديث وبمعرفة ما أخبرتك إياه فستكونين مُذنبة في جرائمه كما لو أنكِ من إرتكبتيها بنفسك
    İkinci defadır ölmeme ramak kalmıştı. Bu gidişle çok geçmeden nalları dikerim. Open Subtitles هذه ثاني مرّة أكاد أموت فيها، بهذا المعدل سألقى حتفي قريبًا.
    Eğer zirveye ulaşamadan ölürsem beni alternatif yiyecek kaynağın olarak kullanacaksın. Open Subtitles لو لقيت حتفي قبل أن أصل القمة ستسخدمني كمصدر بديل للغذاء؟
    ölürsem bir sürü kişi çok üzülür ve gelip seni bulurlar. Open Subtitles إن لقيت حتفي فسيغضب جدًّا الكثيرون وسيجيئون لقتلك.
    Sizin yüzünüzden ölümümle yüzleşeceğim. Open Subtitles بسببكم سألاقي حتفي
    Sanırım ben orada ölmüştüm. Open Subtitles أعتقد أنني لقيت حتفي هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more