Tüm gerçeklikleri boyunca hayat boyunca, doğumdan ölene kadar erdemli ve iyi olmanın ne demek olduğunu ölçüt aldılar. | TED | تم اعتبرهم جميعهم، كوحدة لقياس واقعهم والذي توجّب أن تكون خيّرةً وفاضلة، فترة حياة الفرد، من الولادة حتى الموت. |
ölene kadar ona vurmak istedim, sonra gözlerinde ki korkuyu gördüm. | Open Subtitles | أردت فعلاً ضربها حتى الموت رأيت في عينيها أنها خائفة مني |
Ancak bir grup Cyril rahibi bu süreçte Orestes'i fena halde yaralayan bir isyan başlattığında liderlerine ölümüne işkence ettirdi. | TED | ولكن حين أشاع جماعة من رُهبان سيرل الشغب، وبينما جُـرِحَ أوريستيس في العمليّة، فقد عكف الرهبان على تعذيبه حتى الموت. |
Senin gibi güzel bir kız 19 yaşında... ölümüne çalışır mı hiç? | Open Subtitles | ستضربين نفسك حتى الموت عند التاسعة عشر؟ قطة مثلك ؟ تعالى إلىّ |
Oh, devletinizin masum bir uzaylıyı kaçırıp ölesiye işkence ettiği filmden mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | أتعني الفيلم الذي قامت به حكومتك بخطف فضائي بريء وتعذيبه حتى الموت تقريباً؟ |
Atalarımızın inancına, kutsal inanca sizlere sadık kalacağız ölene dek... | Open Subtitles | إيمان آباؤنا الإيمان المقدس سوف نكون صادقين معك حتى الموت |
O kitabı alacağım ve seni ölene kadar onunla döveceğim. | Open Subtitles | أنا سيأخذ هذا الكتاب وأنا ستعمل يضربك حتى الموت معها. |
Nasıl oluyor da bir kadın ölene kadar kanıyorken kimse bir şey yapmıyor? | Open Subtitles | كيف يمكن لامرأه ان تنزف حتى الموت ولا يوجد من يفعل لها شيئاً |
Son birkaç ayınızı ölene kadar içerek geçirdiğinizi de biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك قضيت الأشهر الماضية تحاول أن تثمل حتى الموت |
Pers ordusunu sıkıcı kavradı ve ölene kadar yavaşça onları sıktı. | Open Subtitles | ليضيقوا الخناق على العدو الفارسي و يطبقوا عليهم ببطء حتى الموت |
Bizi ölene kadar konuşturacak mısın yoksa harekete mi geçeceksin? | Open Subtitles | هل سنتحدث سوياً حتى الموت او ستقتلنا بطريقة أخرى ؟ |
Orada dışardaki canavarla güneşin doğuşuyla birlikte ölümüne bir düello. | Open Subtitles | صراع حتى الموت عند شروق الشمس مع ذلك الوحش بالخارج |
Makinistimi ölümüne döverseniz daha da uzun sürer Benim için mahsuru yok. | Open Subtitles | انت ضربت عامل صيانتى حتى الموت انه سياخذ كم اكبر من التوابيخ |
Belki de kız arkadaşının teorisine kulak vermeliyiz. ölümüne seviştiklerini düşünüyor. | Open Subtitles | ربما يجب أن ننظر بنظرية الفتاة تظن أنها نكحته حتى الموت |
Sence babam kurşun sopayla profesyonel bir tetikçiyi ölesiye dövmüş olabilir mi? | Open Subtitles | أتعتقد بأن والدنا قد ضرب قاتلاً محترفاً، حتى الموت بواسطة عصى ؟ |
Şu kocamış ceviz ağacının orada gözcünün biri tarafından ölesiye dövüldü. | Open Subtitles | ضُرب حتى الموت بواسطة مراقب، بالقرب من شجرة البقان القديمة البائسة |
Evet, ve yerliler ölene dek peşini bırakmazlar. | Open Subtitles | آجل , وسيطاردك المواطنين ويضايقونك حتى الموت |
17 yaşındaki bir kızı öldürene kadar döven ben değilim. | Open Subtitles | لست انا من ضرب فتاة عمرها 17 عاماً حتى الموت |
Bir oğul genç bir kadını öldüresiye dövüyor diğeri ölü hayvanlarla oynuyor. | Open Subtitles | أبن واحد يضرب سيدة حتى الموت و الأخر يلعب مع الحيوانات الميتة |
Çünkü babam, ben daha bebekken bir içki dükkânını soymaya çalışırken vurularak öldürülmüş. | Open Subtitles | لأنه عندما كنت رضيعه لقد تم رميه حتى الموت لمحاولته نهب محل مشروبات |
Prue, gece yarısından beri senin yaşlarındaki 5 kadın öldü. | Open Subtitles | برو، خمسة ضحايا بعمركِ، أُخيفوا حتى الموت منذ منتصف الليل |
En yüksektekilere kadar, doğumdan ölüme kadar onlar, bizim sahibimiz. | Open Subtitles | يجثمون على أنفاسنا منذ الميلاد حتى الموت يملكوننا .. يملكوننا |
Charlie ölünceye kadar dayak yememiş veya, uzuvları ayrışmamış. | Open Subtitles | لم يتم ضرب تشارلي حتى الموت و لم تقطع أوصاله |
Ancak dostlarımızı öldürünceye kadar işkence eden bu insanları sevemiyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أشعر بالمحبة تجاه من عذبوا أصدقائنا حتى الموت. |
Ölüm ilanları sayfasını okuyor musun? Ölümden korkman için yeter. | Open Subtitles | هل تقرأ صفحة الوفيات ، انها كافية لتخيفك حتى الموت |
Texas, Ozona'dan Nicholas Faye yaklaşık olarak 13 saat önce dövülerek öldürüldü. | Open Subtitles | نيكولاس فاي من اوزونا, تكساس ضرب حتى الموت قبل 13 ساعة تقريبا |
O kazada yanarak ölen bir de çocuk vardı. | Open Subtitles | بل.. فقد قتل صبي في الحادث احترق حتى الموت |
Bana yemek vermiyor, babasını öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لم يطعمني ، يريدني أن أتضور جوعًا حتى الموت |