"حتى تتمكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Böylece
        
    • böylelikle
        
    • sen de
        
    • diye mi
        
    • kaçamağında
        
    Burası senin ofisin, Böylece takıntı haline getirdiğin... şu sahneleri yazabilirsin. Open Subtitles هذه هو مكتبك، حتى تتمكن من كتابة النصوص السينمائية، المجنون بها
    Böylece sen de gerektiği kadar acımasız olup olmadığını öğrenecek misin? Open Subtitles حتى تتمكن من معرفة مدى القسوةِ التي تحتاج أن تصير عليها؟
    Bunlar, kablosuz olarak taşınabilir cihazlarınıza bilgi aktaracak, ve Böylece istediğiniz yere gidip aynı zamanda uzaktan takip edilebileceksiniz. TED بل سيتم تمرينهم لاسلكيا بتوصيلهم عبر أجهزتك النقالة، حتى تتمكن من التحرك و التحكم عن بعد.
    Bakın korkuluklar nasıl genişliyor ve yassılaşıyor, Böylece yemeğinizi ya da diz üstü bilgisayarınızı koyabilirsiniz. TED ونرى كيفية اتساع الحواجز الحديدية وتسطحها حتى تتمكن من وضع غذائك أو جهاز الكمبيوتر المحمول.
    Size bir kulaklık verecek, böylelikle konuşmaları dinleyebilirsiniz. Open Subtitles سيعطيك زوج سماعات حتى تتمكن من متابعة الحوار
    Hayatın kendisini ihtiva edecek bir membrana ihtiyacı vardır, Böylece çoğalıp mutasyona uğrayabilir. TED تحتاج الحياة إلى غشاء لإحتواء نفسها حتى تتمكن من التكرار و التحور.
    Üzerine doğru yürürken, Böylece onlar görüntülerin parçalarını çekecek, ve üç boyutlu gibi renkli hacim yapabilecekler. TED حتى تتمكن من إلتقاط جزء من الصور، وتشكل نوع من كميات الألوان ثلاثية الأبعاد، حين تمر من خلالها، عبر الجسم.
    Böylece Rusya, Çin'in imdadına yetişip yönetimi ele geçirebilecek. Open Subtitles حتى تتمكن روسيا من المجئ لإنقاذ الصين و بتلك الطريقة تقوم بالسيطرة عليها
    Yardım iste, Böylece bir gün çocuklarımızı görebilirsin. Open Subtitles أطلب المساعدة حتى تتمكن من رؤية أطفالك مرة أخرى يوماً ما
    Bu anlaşmayı ben hazırladım Böylece hükümetim virüsü kontrol altına alıp yok edebilecek. Open Subtitles لقد اعددت هذه الصفقة حتى تتمكن حكومتى من تدمير الفيروس
    Böylece onu bulmaya fabrikaya gittin. Open Subtitles ذهب حتى تتمكن للمصنع لأنها قد خرجوا معه.
    Alışveriş merkezinde kaybolma numarası yapmaktan daha ters bir duruma düşüp Böylece güzel güvenlik görevlisiyle karşılaşmak gibi mi? Open Subtitles أكثر إرباكاً من المرة التي كان علي أن أتظاهر فيها أنني تائة في المركز التجاري حتى تتمكن من مقابلة حارسة الأمن الجميلة؟
    Onlara gücü başka bir yoldan aktarabilirim, Böylece inişimizi yavaşlatırlar. Open Subtitles قَدْ أتمكن من إعادة توجيه الطاقة إليها حتى تتمكن أَنْ تقلل سرعة هبوطَنا
    Böylece dışarıdaki şeyler gibi, tekrar geri gelebilirsin. Open Subtitles حتى تتمكن من العودة كأحد تلك الأشياء في الخارج
    Hayır, sadece, oğlumu arabaya koymalıyım Böylece arabayı çekebilirim ve temizlik aracı sokakları temizleyebilir. Open Subtitles لا، سأضع طفلي بالسيارة، وأتحرك بها، حتى تتمكن عربة التنظيف من تنظيف الشارع.
    Bastırıp, beyni öldürebilirsin ki Böylece adam sebze gibi yaşar Open Subtitles لابد من سحقها , حتى تتمكن من قتل الدماغ سيحاول الحياة عن طريق التنفس بأنفه مثل النبات
    Ona öğle vakti sarhoş olduğunu ve bizim fazlasıyla seksi davranış bilimleri yardımcısından seni götürmesini istediğini ve Böylece oğlunu alabileceğini ve sonra da ağabeysi tarafından hırpalandığını söyleyeceksin. Open Subtitles ستخبرها بأنك شربت بمنتصف النهار حيث تم توصيلك من قبل مساعدتنا السلوكية المثيرة للغاية حتى تتمكن من إصطحاب إبنك ، و بعد ذلك تم ضربك من قبل أخيها الصغير
    ! Onları uzaklaştırmaya çalışacağım Böylece sen de kamyonu alabilirsin. Open Subtitles سأجذبهم بعيداً حتى تتمكن من إخراج الشاحنة
    Cam fayanslar döşeyeceğiz, böylelikle suyu akarken görebilirsin. Open Subtitles سنقوم بوضع بلاطات زجاجية حتى تتمكن من رؤية المياه و هي تتدفق
    Beni korkutmaya çalışıyorsun ki seni sevmeyeyim ve sen de gidebilesin. Open Subtitles أنت تحاول فقط إخافتي لتحثني على كرهك، حتى تتمكن من الرحيل.
    Federallere gidip paranın yerini söyleyesin diye mi? Open Subtitles حتى تتمكن من إخبار مكتب التحقيق الفيدرالي بشأنها؟
    Guy, eşim tüm bu kıyafetleri... gece kaçamağında kendi salatasını yapması için giymedi. Open Subtitles جاي زوجتي لم ترتدي الا ليله خاصه خارجاً حتى تتمكن من ان تعد لنفسها سلطه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more