"حتى عندما لا" - Translation from Arabic to Turkish

    • zaman bile
        
    • olmadığında bile
        
    • zamanlarda bile
        
    Kızın, sonunda erkeği elde edemediği zaman bile. Open Subtitles حتى عندما لا تحصل الفتاة على الشاب بالنهاية
    İstemediğimiz zaman bile yemek zorunda olduğumuzu söylüyorsunuz. Open Subtitles حتى عندما لا نرغب في الاكل تخبروننا بأن علينا القيام بذلك
    İnan bana, istemediğim zaman bile çekiciyimdir. Open Subtitles ثقي بي ، حتى عندما لا أريد أن أكون ساحراً سأظل ساحراً.
    Bu sayede bir şeylerin iyi olmasını sağlıyoruz, iyi olmadığında bile. TED هكذا يكون الأمر لا بأس به، حتى عندما لا يكون كذلك.
    Dalgalar olmadığında bile yükselen deniz suları, deniz altında önemli ölçüde güç yaratabilir. Open Subtitles حتى عندما لا تكون هناك أمواج، فإن المد المتدفق
    Ama güven olmadığı zamanlarda bile her zaman inanç var. Open Subtitles ولكن حتى عندما لا يكون هناك ثقة فهناك دائماً إيمان
    Sürekli buralarda gibi. Onu göremediğim zamanlarda bile, sanki beni görebiliyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles كيف أقول لا، إنّه دائماً هناك، حتى عندما لا أراه، أشعر بعينيه تراقبني
    Konuşmadığın zaman bile... Open Subtitles حتى عندما لا تتكلمين,
    O yüzden tanıkları olmadığında, saklayacak bir şeyleri olmadığında bile sahte bir tane uyduruyorlar. Open Subtitles وعندما لا يملك حجة غياب يرتب واحدة وهمية حتى عندما لا يخفي شيئاً
    Birinin spini hangi yöndeyse, diğerininkinin ters yönde olduğu bir süperpozisyon durumunda dolanık bulunan iki atomaltı parçacık, dolanıklık kuralına uymuş olmak için spinlerin nasıl olması gerektiğine dair birbirlerine bilgi iletmelerinin hiç bir yolu olmadığında bile böyle davranırlar. TED اثنان من الجسيمات دون الذرية متشابكان في حالة تراكب، بحيث إذا دار أحدهما في اتجاه معين، يجب أن يدور الآخر في الاتجاه الآخر، سوف يفعل ذلك تماما، حتى عندما لا تكون هناك أي وسيلة لانتقال المعلومات من جسيم إلى آخر مشيرا إلى اتجاه الدوران وذلك انصياعًا لقواعد الاشتباك .
    sebze turizmi deniyor ve ister inanın ister inanmayın, insanlar dünyanın her yerinden yükseltilmiş yataklarımızda gezinip bakınmak için geliyor; hatta, pek yetişen bir şey olmadığında bile. (Gülüşmeler) Ama bu, karşılıklı bir konuşma başlatıyor. (Gülüşmeler) Ve biliyor musunuz, bunu canımız sıkıldığı için yapmıyoruz. (Gülüşmeler) Bunu yapıyoruz çünkü bir devrim başlatmak istiyoruz. TED تسمى سياحة الخضراوات، صدقوا أو لا تصدقوا ، يأتي الناس من كل مكان في العالم يدفعهم الفضول لرؤية أسرتنا الزراعية المرتفعة، حتى عندما لا تكون قد نمت كثيراً. (ضحك) ولكنها تشعل النقاش. (ضحك) وكما تعرفون نحن لا نفعل ذلك لأننا نشعر بالملل نحن نفعل ذلك لأننا نريد إحداث ثورة .
    Ama güven olmadığı zamanlarda bile her zaman inanç var. Open Subtitles ولكن حتى عندما لا يكون هناك ثقة فهناك دائماً إيمان
    Her zaman bu konuyu konuştuk, konuşmadığımız zamanlarda bile! Open Subtitles نحن نتحدث عن هذا الأمر طوال الوقت حتى عندما لا نتحدث
    Poirot, olmadığı zamanlarda bile gizemden çok hoşlanır. Open Subtitles "بوارو" يحب الغموض، حتى عندما لا يوجد أياً منه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more