Ama emin olana kadar Cate'e söylemeni gerektirecek bir sebep yok. | Open Subtitles | لكن ليس هناك سبب لي تقول أي شيء لكيت حتى نتأكد |
Biz güvenli olduğuna emin olana kadar kimse içeri girmeyecek. | Open Subtitles | لن يتمكن أحد من الخروج, حتى نتأكد من كونه آمناً |
Bu süreç onların bir konuda bilmelerini istediğimizin yüzde 37'sine ulaştıklarından emin olana kadar devam ediyor. Böylece onları yeteri kadar bilerek hayata gönderebiliyoruz. | TED | حتى نتأكد أنهم حققوا 37 في المئة من الهدف المنشود، ثم نطلقهم للعالم و هم يعرفون ما يكفي حوله. |
Marwan'ın içeride olduğunu öğrenene kadar kendimizi gösterme riskine giremeyiz. | Open Subtitles | .لا يمكننا المخاطرة بكشف أنفسنا حتى نتأكد أنه هناك |
--bu bilgileri doğrulayana kadar, restoranın adını vermeyeceğiz. | Open Subtitles | حتى نتأكد من كل هذا, لن نصرح عن اسم المطعم |
Doğru sınıflandırma yaptığımızdan Emin olmak için hepsine biyopsi yapıldı. | TED | كلها تم فحصها حتى نتأكد أن تصنيفنا لها صحيح |
Bütün iletişim hatlarımızın güvende olduğundan emin oluncaya kadar telefonlarımızı ve bilgisayarlarımızı kullanmayacağız. | Open Subtitles | لن نستعمل هواتفنا أو حواسبنا حتى نتأكد كلياً بأن كل خطوط الاتصال آمنة. |
Halk sağlığı için tehlike teşkil etmediğine emin olana kadar orada kalacak. | Open Subtitles | سنبقيها هناك حتى نتأكد انها لن تعدي الناس |
-Albay'a söylemeliyiz. -Goa'uld olmadığından emin olana kadar olmaz. | Open Subtitles | يجب أن نخبر الكولونيل ليس حتى نتأكد أنه ليس جواؤلد |
Zemin tüm whitelighters biz güvenli olduğundan emin olana kadar ... iyi, hepimiz belki gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أننا كلنا نعتقد أنه ربما يجب علينا نبقي كل المرشدين البيض حتى نتأكد من أن الوضع آمن |
Herşeyden emin olana kadar dairenize, birkaç memur daha atayacağız. | Open Subtitles | سوف نقوم بتعيين حراسة أكثر على سكنك حتى نتأكد. |
Virüs olduğundan emin olana kadar hiç kimse harekete geçmeyecek. | Open Subtitles | تسعون ثانية لا أحد يتحرك حتى نتأكد أنه الفيروس |
NTAC, bunun sorumlusunun onlar olmadığından emin olana kadar gün ışığı göremeyecekler. | Open Subtitles | لن يروا ضوء الشمس ثانيه حتى نتأكد انهم غير مسئولون عن ما حدث |
NTAC, bunun sorumlusunun onlar olmadığından emin olana kadar gün ışığı göremeyecekler. | Open Subtitles | لن يروا ضوء الشمس ثانيه حتى نتأكد انهم غير مسئولون عن ما حدث |
Zorlamanın daha fazla yayılmadığından emin olana kadar, ikiniz servise yaklaşmayacaksınız. | Open Subtitles | حتى نتأكد من أن العدوى لن تنتقل أنتما الإثنان منوعان من الإقتراب من ذلك المركز |
Hastanın babası tanıdan emin olana kadar steroid tedavisini kabul etmiyor. | Open Subtitles | لقد رفض الأب الستيروئيدات حتى نتأكد من التشخيص |
Yani anlaşmaya göre ayakta kalan son 7 kişi olduğumuza emin olana kadar müttefikiz. | Open Subtitles | حسنا، إذاً الاتفاق نحن حلفاء حتى نتأكد من أننا آخر سبعة باقين. |
İç hasarı olmadığını öğrenene kadar onu taburcu edemem. | Open Subtitles | و لا يمكنني صرفها حتى نتأكد أنها لا تعاني من جراح داخلية |
Bu oda, içerdiği tehlikeyi öğrenene kadar ve sizin kesinlikle güvenli olduğunuzu öğrenene kadar | Open Subtitles | سيتم عزل هذه الغرفة حتى نتأكد من زوال التهديد |
öğrenene kadar kanıtlar üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | نحن غير متأكدين سنعمل وفقاً للأدلة حتى نتأكد |
Onu yakaladığımızı doğrulayana kadar bir yere gitmiyoruz. Ve bunu yapmak için ona ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لن تغادر حتى نتأكد من أننا حصلنا عليه ونحن نحتاج إليها لكى نفعل ذلك |
Tek başına olduğu zaman yanına gideceğiz ve vuracağız ardından ben de Emin olmak için ikinci bir el ateş edeceğim. | Open Subtitles | سنذهب اليه هناك ومن ثم سنطلق عليه ثم سأطلق عليه طلقة أخرى حتى نتأكد من موته |
ama emin oluncaya kadar çocuğun tanık olduğu gerçeğini iyice derine göm. | Open Subtitles | لكن تجاهل الجانب المتعلق بالشهادة حتى نتأكد |