"حدثت لي" - Translation from Arabic to Turkish

    • başıma
        
    • yaşadım
        
    • gerçekleşti
        
    Yani bence, kalkıştığım bu şeyi anlatmanın en iyi yolu hayatımda başıma gelmiş birkaç şeyi anlatmak olacak. TED وأظنني وجدت أفضل طريقة لوصف هذه التجربة وذلك من خلال ذكر بعض الأشياء التي حدثت لي خلال سنوات حياتي
    Mulder, anladığım kadarıyla bunlar benim başıma gelenlerden farklı. Open Subtitles مولدر، من الذي قليلا جدا أفهم حول هذه الحالة، هذه ليست الذي حدثت لي.
    Hayatındaki bütün kötü şanslarını toplasan son 24 saatte başıma gelenlerin yarısı etmez. Open Subtitles حتى لو كان حظك كله سىء فلن تقعى فى نصف المتاعب التى حدثت لي اليوم
    Bildiğiniz üzere, geçenlerde televizyon başkanı olma yönündeki hedefimde küçük bir gerileme yaşadım. Open Subtitles حسنا كما تعلمين, حدثت لي مؤخرا نكسة صغيرة في هدفي لأصبح رئيس التلفاز
    Ama gördüğüm her hayal tamı tamına gerçekleşti. Open Subtitles لكن كل رؤية حدثت لي تحولت كالطريقة التي رأيتها فيها بالظبط
    başıma gelen gerçek şeyler kafayı yemiş, zihnim değil. Open Subtitles الأحداث الحقيقية التي حدثت لي تدهورت، و ليس عقلي.
    başıma gelmiş en önemli şeylerden birisin ve ben buna rağmen senin hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. Open Subtitles كيف يمكنكَ أن تكون أحدَ أهمّ الأمور التي حدثت لي ومع ذلك، أكاد لا أعرف عنكَ شيئًا.
    ...başıma geldi ve kimse bana yardımcı olmadı. Open Subtitles في حياتي حدثت لي أشياء كثيره سيئه و لم يساعدني أحداً فيها أبداً
    Eski firmamın satılması belki de başıma gelen en iyi şey. Open Subtitles الأمور التي جرت بالجامعة هي افضل الأشياء التي حدثت لي
    başıma gelen üzücü şeyleri seve seve unutmak isterdim. Open Subtitles أعلم أني أود نسيان كل الأشياء المؤلمة التي حدثت لي
    Aslında bu hafta asansörde de başıma geldi. Open Subtitles في الواقع حدثت لي واحدة هذا الأسبوع في المصعد، من كل الأماكن
    başıma gelen her şeyi hissedebiliyorum. Open Subtitles من بين جميع الأشياء التي حدثت لي أشعر بهم
    Senden daha küçükken bunun daha kötüsü başıma geldi. Open Subtitles الأشياء الأسوء بكثير حدثت لي عندما كنتُ أصغر منكِ.
    Senin yaşlarındayken başıma böyle şeyler gelirdi. Open Subtitles هذا النوع من هذه الأمور حدثت لي عندما كنتُ في مثل سنّكَ.
    başıma gelen birçok şeyi New York hayatının normal bir parçası olarak görüyordum. Open Subtitles حدثت لي عدة أشياء كنت أعتبرها جزء طبيعي للعيش في مدينة نيويورك
    Yani başıma gelen tüm o korkunç şeyler sorun değil çünkü beni aydınlanmaya daha da yaklaştırıyorlar. Open Subtitles مثل تلك الأمور الفظيعة التي حدثت لي تلك الأمور لا ضرر منها لأنها قربتني من التنوير
    Teşekkürler ama bu saç kesimi başıma geldiği zor zamanlarda sen yoktun. Open Subtitles شكراً لكن قصة الشعر هذه حدثت لي في وقت تحد شديد حيث لم تكوني حاضرة به
    Ama işin aslı, orada çok kötü olaylar yaşadım. Open Subtitles الحقيقة هي أن أشياء سيئة كثيرة . . حدثت لي هناك
    Son zamanlarda birçok harika şey yaşadım fakat seninle tanışmayla karşılaştırılamaz bile. Open Subtitles الكثير من الأشياء العظيمة حدثت لي مؤخرا لكنهم لا شيء بالمقارنة مع مقابلتك
    Benim için bütün bunlar, Victoria'yla tanışmamdan sonraki 48 saat içinde gerçekleşti. Open Subtitles بالنسبة لي .. كل هذه الاوليات حدثت لي خلال 48 ساعه من التقائي بفكتوريا
    Ama Allah çarpsın az önce gerçekleşti... Open Subtitles لو لم تكن حدثت لي للتو , لكن أقسم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more