| Gözüm üzerinde, eğer çizgiyi aşarsan... | Open Subtitles | سوف اضع أعيني عليك لكي لا تتخطى حدودك ابدآ |
| çizgiyi aştım. Ama sen de hisse hilekarlığı hikayesiyle sınır aştın. | Open Subtitles | حسنا لقد تجاوزت حدودي ولكنك تجاوزتي حدودك بقصة الاسهم هذه |
| Bu yüzden sınırı aşma Fisher. Böyle bir iş gerçekten tuttuğunda ben orada Tanrı'yı dolandırıyordum. | Open Subtitles | لذا، لا تتعد حدودك يا فيشر. فعندما يتم إنجاز مهمة كهذه، |
| Yine Haddini aşarsan kafanı öyle bir ezerim ki... bir daha o kovboy şapkasını takamazsın. | Open Subtitles | إذا تجاوزت حدودك ,فسأحطم رأسك و لن تستطيع أن تلبس قبعتك ,هل سمعتني؟ |
| Biri, seni sen yapan sınırlarını zorlayan, sana rozetini kazandırandır. | Open Subtitles | القضية التى تدفعك إلى أقصى حدودك و تجعلك تستحق الشارة |
| Bazen diğer tarafa geçmeden çizgiyi aştığınızı bilemezsiniz. | Open Subtitles | في بعض الأحيان لا تعلم أنك تعديت حدودك إلا عندما تتغلغل في الخطأ |
| Peki bayan, çizgiyi çok aştın. | Open Subtitles | حسناً يا سيدة, لقد تجاوزتِ حدودك بمراحل. |
| - çizgiyi aştınız! Terbiyeniz, saygınız nerede? | Open Subtitles | لقد تجاوزت حدودك أين هي أخلاقياتك وإحترامك؟ |
| sınırı aştın. | Open Subtitles | ماذا افعل وانا في غرفتي الخاصة بالفندق أنت تتجاوز حدودك |
| Onun için, en iyisini yapıyoruz ve sınırı aşmayın. | Open Subtitles | وانت لم نحن نفعل الافضل له ,ولا تتجاوز حدودك هنا |
| Belki de bunu, sosyopatik zirveye tırmanışın sırasında, beni ezip geçmeden ve sınırı aşmadan düşünmen gerekirdi. | Open Subtitles | حسنا ربما كان عليك التفكير بذلك قبل أن تتخلي عني في حدودك المثيرة للشفقة لتسلق القمة |
| Bence Haddini aştın ve ufaktan hatırlatılması gerekiyordu. | Open Subtitles | اظن أنك تخطيتي حدودك و احتجتي لتذكرة بأنني |
| O yüzden Haddini aşma ve servisimden hemen defol! | Open Subtitles | لذا توقفي عن تعدي حدودك واخرجي من طابقي الآن |
| sınırlarını aşarsan, seni balina pisliğinden daha alçak bir seviyeye indiririm. | Open Subtitles | لكن إن تخطيت حدودك,فأقسم بأنني سأسحقك كما أسحق قذارة الحوت |
| Ayrıca sınırlarını aştığın ve bütçenden izinsiz ödeme yaptığın kısımda var. | Open Subtitles | كان هناك جزء عن ... تجاوز حدودك ودفع راتبك وأعطائك السلطة |
| Çok ileri gittin. Cezan ağır. | Open Subtitles | لقد تجاوزتي حدودك الآن يجب أن تنالي عقابك |
| Bir haftada ikinci kez sınırını aşmamanı tercih ederdim. | Open Subtitles | أفضل ألا تجاوزين حدودك مرتين في أسبوع واحد |
| Başkan'a, babama... burada ne olduğunu biliyorsun ve sınırları açıp haksız yere suçlananların ülkelerine dönmesine izin vermezsen bunu sana ve ABD'ye karşı kullanacağım. | Open Subtitles | الى الرئيس الى ابى انت تعرف ماذا يوجد هنا واذا لم تفتح حدودك |
| Fakat gittikçe sınırları aşıyorsun. | Open Subtitles | لَكنَّك ستكون في وضع خطير معي اذا حاولت ان تتخطى حدودك |
| Kuzey sınırlarına döneceksin, ve sonsuza kadar onlara orada gözcülük edeceksin. | Open Subtitles | سوف تعود إلى حدودك الشمالية و سوف تقوم بالدوريات إلى الأبد |
| Bu grup seansı... Sınırlarınızı test etmek... utangaçlığınızı ortadan kaldırmak ve bunu grupla paylaşmanız hakkında. | Open Subtitles | هذا الجلسات... تختبر حدودك... لكي تتجاوز حواجزك, والمشاركة الفعلية مع المجموعة. |
| Haddinizi aşıyorsunuz efendim, ben gidiyorum. | Open Subtitles | لقد تعديت حدودك سيدي انا ذاهبه اهذا تحذير؟ |
| Buraya, sana limitlerini anladığımı söylemeye geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا لأخبرك أنني أتفهم حدودك توقعت الكثير |