"حد كبير" - Translation from Arabic to Turkish

    • hemen
        
    • sayılır
        
    • büyük ölçüde
        
    • yukarı
        
    • Oldukça
        
    • çoğu
        
    • neredeyse
        
    • çoğunlukla
        
    Biz bunu başardık, gizlilikle ilgili bu sorulardan bazılarını ele almaya başladık ve bu konunun hemen hemen kapandığını hissediyoruz. TED لقد أنجزنا هذا، بدأنا نعالج بعض من مسائل الخصوصية تلك ونحن نشعر أن هذا الأمر قد انتهى إلى حد كبير.
    Ya sürekli hareket ederiz, ya da ölürüz. hemen hemen bu iş böyle. Open Subtitles إما أن تتحرك دائما ً أو أنك ستموت نحن كذلك إلي حد كبير
    Evet, öyle sayılır ama ama hükümetteki hizmetiniz sona ermeden önce yapmanız gereken bir şey daha var. Open Subtitles نعم، الى حد كبير ولكن بقي شيء واحد للقيام به قبل انتهاء خدمتكم للحكومة
    Rüzgarların karaya ulaşmadan önce büyük ölçüde dağılması bekleniyor ancak bu hala Oldukça büyük bir kış fırtınası olabilir. Open Subtitles من المتوقع من الرياح بأن تعصف إلى حد كبير قبل أن تصل إلى اليابسة هذه ستكون عاصفة شتائية كبيرة
    Edison ampulü icat ettiğinde, aşağı yukarı böyle bir şeye benziyordu. TED أديسون عندما اخترع المصباح الكهربائي كان يشبه الى حد كبير هذا
    Tam olarak değil. Ama gördüğüm her şeyi Oldukça iyi hatırlayabilirim. Open Subtitles ليس تماما ، ولكن بإمكانى تذكر ما أراه إلى حد كبير
    İslam tıbbı, çoğu itibariyle eski Yunanlılar tarafından atılan temeller üzerine kurulmuştur. Open Subtitles بُني الطب الإسلامي إلى حد كبير على القواعد التي وضعها اليونانيون القدامى
    İlk başta çok emek gerektiriyor ama sonra neredeyse otomatik bir hâl alıyor. TED في البداية، فإنها تحتاج جهداً كبيراً، ولكن أخيراً تصبح تلقائيّة إلى حد كبير.
    Tabii, bu sesi bastırma alışkanlığı gösterir ki bizim sesle olan ilişkimiz çoğunlukla bilinçsiz olagelmiştir. TED حسناً , إن هذه العادة بقمع الصوت قد غدت .. علاقتنا في التعامل مع الصوت وهي إلى حد كبير لا واعية
    Son aşama basitçe israftan oluşur. Ki bu hemen herkesin önemsemediği bir aşama. TED أخر مرحلة هي المخلفات. وهذا إلي حد كبير ما يتجاهله كل الناس.
    Başarılı organizasyonlara bakan hemen her kişi yaklaşık aynı sonuca ulaşmıştır. TED أي شخص نظر بعمق إلى المنظمات الناجحة قد أتى إلى حد كبير لنفس النتيجة.
    Hal böyle iken, böyle büyük bir endüstri -- deniz üzerinde 100.000 gemi çalışmaktadır -- hemen hemen görünmez halde. TED وحتى الآن،بالنسبة لمجال ضخم كهذا -- هناك 100.000 سفينة عاملة في البحر -- قد أصبحت غير مرئية إلى حد كبير.
    Ve bu parçacıklar hemen hemen geçtiğimiz yüzyılda keşfedildi. TED وهذه الجزيئات تم إكتشافها على مدى القرن الماضي، إلى حد كبير.
    Bu hemen hemen yeni bir dil öğrenmek gibi bir şey. TED هذا يشبه الى حد كبير كيفية تعلمنا لغة جديدة.
    İkimiz arasındaki arkadaşlık hatırı sayılır derecede arttı diyebiliriz. Open Subtitles دعنا نقول فقط الوضع بين اثنين من الولايات المتحدة قد تحسنت إلى حد كبير.
    Peki ama adli bilimi Fransızlar icat etti sayılır, biliyorsun değil mi? Open Subtitles حسناً .. و لكنكِ تعرفين بأن الفرنسيون اخترعوا الى حد كبير العلم الشرعي، أليس كذلك؟
    Uzay keşfi dünyasında bu oda kutsal sayılır, çünkü bugun Uluslararası Uzay İstasyonuna uçan her astronot, ve, kesinlikle, bugune kadar uzaya çıkanların hepsi, ilk Amerikalı, sonra Rus ve Avrupalı, bu masaya oturup bu defteri imzaladı. Open Subtitles في عالم استكشاف الفضاء، هذه الغرفة هي أرض مقدسة لان كل رائد فضاء يطير إلى محطة الفضاء الدولية اليوم، وفي الحقيقة، الى حد كبير كلّ رائد فضاء طار أبداً إلى الفضاءِ،
    Bugün bunu tartışmak için buradayım, çünkü çağımızda kapitalizm büyük ölçüde yanlış anlaşılıyor. TED وأنا هنا لأثبت أن هذا راجع إلى كون الرأسمالية، في صورتها الحالية، يساء فهمها إلى حد كبير.
    Şimdi biz çoktan nükleer ve biyolojik silahlar üzerine uluslararası anlaşmaya sahibiz her ne kadar tamamlanmamış olup büyük ölçüde kullanılıyorsa da. TED الآن لدينا بالفعل معاهدات دولية على الأسلحة النووية والبيولوجية، وقد عملت إلى حد كبير.
    Memnuniyetle söylüyorum, beş yıl içerisinde bu tezi büyük ölçüde kanıtladık. Dünyanın her yerinden yüzlerce senarist kendini temsil etti TED ويسرني أن أقول، في السنوات الخمس منذ إطلاقه لقد أثبتنا إلى حد كبير أن أطروحة
    Seni izliyordu ve aşağı yukarı, başka bir şeye odaklanmaya imkânım yoktu. Open Subtitles أشاهدك, الى حد كبير والتي تصنع المستحيل التركيز على أي شيء آخر.
    çoğu yönden, mesleğimin seninkine benzediğini düşünüyorum Ralph. Open Subtitles هل تعرف يا رالف لقد كنت أفكر أن مهنتي تشبه إلى حد كبير مهنتك
    Peki, neden geçen senenin yeni arabaları bu seneninkilerin neredeyse tıpatıp aynısı? TED لذا لماذا سيارات هذا العام تبدو إلى حد كبير تماماً مثل سيارت السنة السابقة؟
    Ve küreselleşmenin hikayesi büyük çoğunlukla sıfırsız toplamlar hikayesidir. TED وقصة العولمة هي إلى حد كبير هي قصة حاصل العدد اللاصفري.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more