| - Gelecek sefere Sally, daha dikkatli ol. - Olurum. | Open Subtitles | في المرة القادمة، يا سالي، كوني أكثرا حذراً سأفعل ذلك |
| Hey tüm bunlar gerçek mi, eğer gerçekse dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | إن كان كل هذا صحيحاً. عليك أن تكون حذراً جداً |
| - Kalıp, nöbet tutacağım. - dikkatli ol. Görmesi çok zor. | Open Subtitles | ــ سأبقي وأستمر في المراقبة ــ كن حذراً, من الصعب رؤيته |
| Eğer onlardan biri patlarsa, güvertede delik açılır. dikkat et. | Open Subtitles | تبلغ فجوة تحدث إحداها انفجرت إن حذراً كن السفينة، سطح |
| Lincoln'den sert bir ödül avcısı, bu yüzden ona dediklerinize dikkat edin. | Open Subtitles | براندون أنه ملاكم محترف فقير من لينكولن كُنْ حذراً فيما تقوله له |
| Bir yanlışlık yaparsanız rahim duvarını yırtıp bu kadının çocuğunu öldürebilirsiniz o yüzden elinizden geldiğince dikkatli davranın, tamam mı? | Open Subtitles | , لو أنك تحركت ربما ستثقب جدار الرحم و تقتل طفل هذه المرأة أفعل ما بوسعك لتكون حذراً , اتفقنا؟ |
| dikkatli olmazsanız çarpılabilirsiniz, ...ama dinleme cihazı bulmada oldukça iyidir. | Open Subtitles | سيكهربك إن لم تكن حذراً لكنه يعمل ككاشف مشاكل محترم |
| Doktor, tekrar taşaklarımın üstüne oturmamam için dikkatli olmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | حسناً، ولكن عليّ أن أكون حذراً حتّى لا أؤذي خصيتيّ مجدداً |
| Biliyor musun Sokka, üzerindeki gardiyan kıyafetiyle daha dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | أتعلم ساكا يجب أن تكون أكثر حذراً بزي الحارس هذا |
| Santi, burası şehir değil bu yüzden çok dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | سانتي، هذه ليست المدينة لذا، من الأفضل أن تكون حذراً |
| Vay canına. dikkatli ol, güneşin ilk ışıkları seni bir vampir gibi yakmasın. | Open Subtitles | حسناً ، كن حذراً حتى لا تحترق في شمس الصباح مثل مصاص دماء. |
| Ancak çok dikkatli yaklaşılsa da bir fareyi yakalamak kolay değildir. | Open Subtitles | لكن الإمساك بالجرذان ليس أمرا سهلا مهما كنت حذراً باللحاق بهم |
| - Ben yapmadım. FBI'daki adamlar, çok dikkatli olmamı söylediler.. | Open Subtitles | عملائي بمكتب التحقيقات الفدرالي قالوا لي أن أكون حذراً للغاية |
| Tekrar söylüyorum, bir sürü dövmesi falan var, dikkatli ol. | Open Subtitles | تذكّر فقط، لديه أوشامٌ كثيرة و أشياء، لذا كن حذراً. |
| Lanet olasıca iş, dikkatli olmazsan seni bütün olarak yutabilir. | Open Subtitles | اللعنة يمكن لها ان تبلعك تماما ان لم تكن حذراً |
| Asıl konu, bugün oğluna dikkat et. Ona iyi davran. | Open Subtitles | الأمر هو أنه لابد أن تكون حذراً اليوم وعامله بلطف |
| Çok dikkat et, oğlum. Git o kanı falan iç. | Open Subtitles | كن حذراً يا رجل اشرب هذه الدماء أو ما شبه |
| Bir dahaki sefere, adamı kime bıraktığına biraz daha dikkat et. | Open Subtitles | أتعلم، يجب أن تكون حذراً لمَن تعهده إليه في المرّة القادمة. |
| Pekala sanırım... kim olduğuna ve kime güvendiğine dikkat et. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد .. كن حذراً من ما ومن تصدق |
| Şu ana kadar kullandığın sayılara denk gelmemeye dikkat ederek 49 yolunda toplamalarını yapıyorsun. | TED | للوصول إليه، كن حذراً بأن لا تصيب الأرقام التي بالفعل حصلت عليها |
| Ve inan bana bunu ülkeden götürürken tedbirli davrandığım için mutluluk duyacaksın. | Open Subtitles | وصدّقينيّ،عندما تنقلين هذا عبر البلاد ستكونين سعيدة بأنني كنت ُ حذراً جداً |
| Eğer bu konu sizi biraz temkinli olmaya sevkediyorsa sakin olun. İstatistik öğrenmek sizi çılgın bir komplo teorisyeni yapmaz, sadece şüpheci yapar. | TED | ولو كان هذا يجعلك في الحال حذراً بعض الشيء فلا بأس، فإن هذا لن يجعلك نوعا ما صاحب نظرية مؤامرة مهووس، بل متشكك. |
| Regl dönemleri konusunda dikkatliydim, ama yine de hamile kaldı. | Open Subtitles | كنتُ حذراً في فعل ذلك، لكن انتهى بها الأمر بأن أصبحت حامل |
| Diğer bir deyişle sen onları görebiliyorsan, onlar da seni görebilir. Bu yüzden tetikte ol. | Open Subtitles | وبمعنى آخر إذا استطعت أن تراهم إذا يستطيعون أن يروك فكن حذراً |
| - Sende seninkini kolla. - Yeni Dünya Düzeni dikkatli ol. | Open Subtitles | وانت ايظا النظام العالمي الجديدُ يجب ان يكونْ حذراً. |
| Kendine iyi bak ve bir daha hiç aşık olmamaya çalış. | Open Subtitles | لذا كن حذراً وحاول أن لا تقع في الحب مجدداً أبداً |
| dikkatliydi desek daha doğru. | Open Subtitles | أظن بأنه من الدقة أن أقول بأنه كان حذراً كان لابد له من ذلك |