Şövalye Kadeh'i buradan götürmeme konusunda bizi uyardı. | Open Subtitles | لقد حذرنا الفارس من ذلك بألا نأخذ الكأس من هنا |
Bu şeytanlar onlar hakkında bizi uyardı neden hala anlamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أفهم لماذا حذرنا أؤلائك الشياطين منهم. |
Jim bizi bir kez uyarmıştı. Acaba yeniden yapar mı. | Open Subtitles | حذرنا جيم مرة وأتساءل إن كان بإمكانه فعل ذلك مجددا |
Nokes, Peder Bobby'ye bir şey söylemememiz için bizi uyarmıştı. | Open Subtitles | نوكيس حذرنا بأن لا نقول أي شئ إلى الأب بوبي |
Buna rağmen şaşırtıcı bir şekilde hızlılar, ...bu yüzden kamerayı çekim için doğru konuma getirirken ki bu çok yakın olmalı, ...bize çarpmamaları için çok dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | حالما أُجهّز الكاميرا لالتقاط الصور --وهم سيكونوا قريبون جداً علينا أخذ حذرنا من ألاّ يُضربون. |
Ardından da Efendi Grey'in bizi haklarında iyi niyetli bir şekilde uyardığı İngiliz birliklerin icabına bakarız. | Open Subtitles | بعد ذلك، سنتولى أمر تلك القوات البريطانية التي حذرنا منها السيد غراي بلطف |
gardımızı düşüreceğimiz umuduyla büyüyü geçici olarak bozmuş olabilirler. | Open Subtitles | قد يكونوا أوقفوا التعويذة مؤقتا فقط حتى نترك حذرنا. |
Biz Stefan'ı sınırın ardına geçmemesini, sınır güçlendirildikten sonra uyardık. | Open Subtitles | لقد حذرنا ستيفان لا أن يذهب أكثر بعد أن عززت الحدود. |
Köpeğin ne kadar hızlı olduğu konusunda babamız bizi uyardı ancak karşı koyamadık. | Open Subtitles | لقد حذرنا والدنا عن مدى سرعة الكلب ولكن لم نستطع المقاومة |
Ama Acton efendi bizi uyardı; güç bozar ve sınırsız güç mutlaka bozar. O yüzden insanların yeteri kadar zeki, daha doğrusu bilgili olmadıklarından bu kadar güçle başa çıkmak için, endişe edebilirsiniz. | TED | ولكن لورد أكتون حذرنا من أن السلطة قد تخلق الفساد والسلطة المطلقة ستخلق الفساد بلا شك، لذلك قد يثير ذلك القلق حول عدم امتلاك البشر للذكاء الكافي، أو الحكمة الكافية، للتحكم في هذه السلطة والقوة. |
Yüzbaşı Apollo bizleri uyardı. Bölgede Cylonlarla karşılaşma ihtimalimiz var. | Open Subtitles | الكابتن (أداما) حذرنا بالفعل عن إحتمال مواجهة (السيلونز) بالمنطقة الموعودة |
Dr. Foreman bir şeyler deneyeceğiniz konusunda bizi uyarmıştı. | Open Subtitles | الد فورمان حذرنا بأنك ستحاول ان تقوم بشيء |
Bir gün, hesaplaşma günü olacağı konusunda bizi uyarmıştı. | Open Subtitles | حذرنا أنه في يومٍ ما، سيكون هنالك يوم حساب |
Paskalya perhizi yaklaşıyor ve çok dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | الصوم يقترب ويجب أن نأخذ حذرنا |
Öfkesini uyandırmamak için dikkatli olmak zorundayız. | Open Subtitles | ويجب أن نأخذ حذرنا حتى لانثير غضبه. |
Bir arada kalın ve dikkatli olun. | Open Subtitles | ابقى على مقربة ونأخذ حذرنا |
Jack'in yemeyin diye uyardığı mantarlardan mı yedin? Beni dinle. | Open Subtitles | هل أكلت عيش الغراب الذي حذرنا منه (جاك)؟ |
Firavunun uyardığı gibi. | Open Subtitles | كما حذرنا الفرعون |
Burada rahata alışıp gardımızı indirirsek burası bizi zayıf kılar. | Open Subtitles | إن شعرنا بالراحة هنا، سنبارح حذرنا وسيضعفنا هذا المكان. |
Cutbill yıkarıyı kolaçan et bu bir tatbikat ama, bu gardımızı düşürmemiz anlamına gelmemeli | Open Subtitles | ابقوا مستعدين افتحوا اعينكم سيدى علينا ان نتدرب ولكن لا يجب ان نتوانى عن حذرنا |
Kuzeydeki meslektaşlarımızı konuyla alâkalı uyardık. Demiryolu Bernard'ı kovdu. | Open Subtitles | حذرنا النظراء في الشمال وطردت سكة الحديد (بيرنارد) |
Jekyll'in gelişiyle ilgili bizi ilk uyaran yaratık o oldu. | Open Subtitles | انه الوحش الذى حذرنا لاول مره بقدوم جيكل |
Konfüçyüs bizi şöyle uyarmış: | Open Subtitles | كونفوشيوس حذرنا: "قبل ان تنطلق في رحلة انتقام |