| Bilirsin, bu tür konularda dikkatli olman gerekir. | Open Subtitles | كما تعلمين عليك ان تكوني حذره عن قول مثل هذا الكلام |
| O silahı dikkatli kullan. Bana canlı lâzım. | Open Subtitles | كوني حذره مع هذا السلاح انا بحاجه اليه حياً |
| - Yatakta zıplayacağım. - Tamam tatlım. dikkatli ol. | Open Subtitles | انا ذاهبه لأقفز علي السرير حسنا ، لكن كوني حذره |
| Yaşlandıkça sağlığına dikkat etmemen hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب رؤية رجل يتقدم في السن ويتخلى عن حذره. |
| Yaşlandıkça sağlığına dikkat etmemen hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب رؤية رجل يتقدم في السن ويتخلى عن حذره. |
| Bugün dikkatli ol, tamam mı? | Open Subtitles | لكن مهما فعلتي كوني حذره اليوم حسناً؟ حاولي ألا تخرجي اليوم |
| Üzgün olma, dikkatli ol! Biliyor musun? | Open Subtitles | لا تكوني اسفه يا عاهره كوني حذره يا رب.. |
| dikkatli ol. Sandalyeden düşme. | Open Subtitles | كوني حذره, قد تسقطي من الكرسي لا سمح الرب |
| Bu bölümde "dikkatli ol" demem gerekiyor | Open Subtitles | والان الجزء المفترض بي ان اقوله لك ,كوني حذره |
| -O uyurgezer, dikkatli bak eğer onu görürsen, lütfen beni beklemesini söyle. | Open Subtitles | إنها تسير وهي نائمة يجب أن تكوني حذره إن رأيتيها أرجوكي |
| O da insaatta dolasirken dikkatli olur. | Open Subtitles | هي ستكون حذره عندما تتمشى بجانبالمبنىأيضاً. |
| Birkaç işim var. Otelde 3. hattan bana ulaş. dikkatli ol. | Open Subtitles | ذهبت لاتمام بعض الامور الاخيرة.اتصلى بى على هاتف الفندق عند الثالثه كونى حذره |
| Eğer dikkatli olmazsan onu kırabilirsin diyorum. | Open Subtitles | أنا أقول فقط، سوف تحطميه إذا لم تكوني حذره |
| Kimlerle takıldığın konusunda daha dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | عليكِ أن تكوني حذره مع الذين تصاحبينهم أذآ ماذا؟ |
| Sürünmeyi unutma. dikkatli ol. | Open Subtitles | تذكري الدرب، كوني حذره فلا نعلم بما يوجد بالأسفل |
| Orayı ziyaret edebilir, kendi gözlerinizle görebilirsiniz. Ama çok dikkatli olmanız lazım. | Open Subtitles | يمكنك زيارة الموقع, ولكن يجب أن تكوني حذره. |
| Su aramaya devam et, fakat mayına dikkat et. | Open Subtitles | أبحثي عن الماء ولكن كوني حذره من الألغام |
| Elbette meleğim. Ama paten kaymaya gidersen dikkat et. | Open Subtitles | بالطبع ايتها الملأك فقط كوني حذره عندمـا تذهبين لـ التزلـج |
| dikkat etmezse, üşüttüğünde, zatüreye dönüyor. | Open Subtitles | اذا تعرضت للبرد ولم تكن حذره ستصاب بذات الرئه فورا |
| En çok korunan biri bile, genelliklekendidilinikonuşan birini görünce Gardını indirir. | Open Subtitles | حتى أكثر الأشخاص حرصا على الأمن, غالبا ما يتخلى عن حذره عندما يسمع أحدهم يتكلم لغته |
| Babası ona balmumundan yapılmış kanatlar verip Güneş'e fazla yakın uçma diye uyarmış. | Open Subtitles | الذي اعطاه والده جناح من الشمع و حذره ان لا يقترب من الشمس |
| Neal, bunu yapamayacağı konusunda uyardı ama o yapmaya devam etti. | Open Subtitles | نيل حذره انه لا يمكنه فعل هذا ولكنه ظل يفعله |
| Çünkü onu ben yetiştirdim, tedbirli olması için, temkinli. | Open Subtitles | هذا بسبب أني ربيتك لتكوني متيقظه , حذره |