"حرج" - Translation from Arabic to Turkish

    • zor
        
    • sor
        
    • kötü
        
    • önemli
        
    • kritik bir
        
    • tuhaf
        
    • durum
        
    • sorunumuz
        
    • sorma
        
    • utanç
        
    • orman
        
    O dönemde zor günler geçiriyordum ama biliyorsun Sejro'yla meseleyi konuşup hallettim. Open Subtitles كنت في موقف حرج تلك الايام ولكني على صلح الان مع سيريو
    Kız arkadaşı şaşırmış görünüyordu. Umarım onu zor durumda bırakmamışımdır. Open Subtitles حميمته بدت متفاجئة , أتمنى أنني لم أضعه بموقف حرج
    Bir de bana sor. Bir sene önce Oscar aldım ben. Open Subtitles حدث و لا حرج, العام الماضي فزت بالأوسكار
    - İşin özü bu berbat. Evet, bir bana sor. Open Subtitles هذا يغضبني - نعم , حدث و لا حرج -
    Bombardıman uçakları zaman zaman kötü durumları kurtarmak için çağırıldı. Open Subtitles تم إستدعاء القاذفات مراراً لأنقاذ وضعاً حرج من الأنهيار
    İşte o zaman kesinlikle önemli ve tehlikeli bir şey gerçekleştiğini biliyorsunuz. TED وهذا عندما تعرف , أن هناك شيء حرج جداً الخطر يحدث
    Ama 21. yüzyılda hayvan sayıları artık kritik bir noktada. Open Subtitles لكنّ الآن في القرن ال21، أعداد الحيوانات في مستوى حرج.
    Her ilk randevuda olduğu gibi biz de tuhaf bir duruma düşmüştük. Open Subtitles مثل معظم أول التواريخ، كنا قبالة إلى بداية حرج.
    Tabii ki zor bir durumdayken sihirli bir ilham anında aradığımız yanıtın belirmesi harika olurdu. TED أنا أعني، سيكون رائعا، متى كنّا في موقف حرج لو تظهر لنا الإجابة من مصدر إلهام سحري.
    zor bir zamanda ülkemizi terketti, bu yüzden onu asla affetmeyeceğim. Open Subtitles ، لقد ترك بلدنا في وقت حرج لأجل ذلك لن أسامحه أبداً
    Dün durumu kötüleşmiş, ki bu da malesef bizi zor bir duruma sokuyor. Open Subtitles يبدو أنه أصيب بانتكاسة البارحة مما يضعنا في موقف حرج للغاية
    Kendini terk edilmiş hissettiğini biliyorum, ama çok zor zamanlar atlattık ve ben önemli kararları, üzerlerinde en azından birkaç ay düşünmeden verecek adamlardan değilim. Open Subtitles أعلم أنك تشعرين و كأنه تم التخلي عنك و لكننا مررنا بوقت عصيب و حرج و أنا لست من النوع الذي يتخذ القرارات المهمة
    - O çocuk buz kralı. - Bir de bana sor. Open Subtitles هذا الرجل هو ملك البرودة - حدثي ولا حرج -
    Evet, bir de bana sor. Open Subtitles سئمتُ كثرة الأسرار فحسب - أجل، حدّث ولا حرج -
    Bunu, kötü soruları atlatmak isteyen birçok insan denedi. Open Subtitles لدينا اشخاص يفعلون ذلك لمجرد التخلص من سؤال حرج
    Lisedeyken başımdan kötü yaralanmıştım. Open Subtitles عانيت من حرج كبير برأسى عندما كنت فى المدرسة
    Zamanlama çok önemli, Daniel Jackson. Hazır olduğunuz zaman söyle. Open Subtitles التوقيت حرج للغاية يا دانيال جاكسون أخبرنى بالتحديد متى ستكونون مستعدين
    Bunun tüm öğrenciler için kritik bir zaman olduğunu biliyorsun. Open Subtitles إنك تعلم أن هذا الوقت حرج بالنسبة لجميع الطلاب
    Bak, şu an tuhaf bir durumdayız biliyorum. Open Subtitles انظر، أعلم أنّنا في وضع حرج قليلًا الآن.
    "Liderim", gördüğünüz gibi... düşman böyle ilerlerse doğu Prusya bölgesindeki durum kritik olacak. Open Subtitles كما ترى , فيورري اذا العدو يستمر في التقدم بهذا المعدل فان الوضع في قطاع بروسيا الشرقية حرج
    Saçma sapan şeyler yapıyoruz ama burada ciddi bir sorunumuz var. Benimle misin değil misin? Open Subtitles اعلم اننا نمزح هنا ولكننا فى موقف حرج , هل فهمت هذا ؟
    Evet, hiç sorma. Open Subtitles أجل، حدّث ولا حرج
    Adam gözlerinin önünde sıçmamı buyurunca... ben de utanç duymadan dediğini yaptım. Open Subtitles وقال لي للتخفيف من نفسي. فعلت ذلك دون حرج.
    Kısa zamanda evimin arka bahçesinde bir orman yapmaya başladım ve işte bu üç sene sonraki görünümü. TED لاحقاً بدأت بإنشاء حرج في فناء منزلنا وهذه صورة المنزل بعد ثلاثة أعوام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more