Sonra, renkli tül elbise ve üzerine ipek pelerini giyeceksin! | Open Subtitles | عباءة مع حرير رقيق وامض الثوب الحريري سوف نفك خيوطه |
Döndüğünde ise birikimlerini ipek ve altın külçeleriyle takas etti. | Open Subtitles | و عندما عاد حول مدخراته الى سبائك ذهبية و حرير. |
Çünkü, Shakti ailesi, yalnızca ticaret yapmayacak Biz, 'kela' ipeği yapacağız. | Open Subtitles | .... لأن عائلة شاتكي لن تتجار فقط سنصنع حرير كيلا .سنفتتح |
Her ayakta 150 kadar minik ipek fışkırtıcı vardır böylece, ayaklarının arasında ipekten ince bir doku oluşturur. | Open Subtitles | لدى كلّ رجل ما يقرب من 150 قاذف حرير دقيق الذي يصنع أنسجة حريريّة رقيقة. |
İnternetteki bir ipek çiftliğinden 6500 ipek böceği sipariş ettik. | TED | طلبنا 6500 دودة قز من مزرعة حرير على الانترنت. |
Bu bir tekstil mili sentetik ipek, petrol yanurunu. | TED | هذا معمل نسيج يصنع حرير صناعي ، وهو ناتج ثانوي للنفط. |
Paçavra yerine ipek, para yerine nezaket, açlık yerine sınırsız yemek. | Open Subtitles | حرير للخرق البالية , شفقة بدل من الثروة , غذاء بلا حدود بدلاً من الجوع |
Deri bir ayakkabı alacağım, ayrıca bir kostüm ve bir ipek gömlek. | Open Subtitles | سوف اشترى زوج احذية جلدية مع بدلة جديدة و قميص حرير |
Sana kırmızı-beyaz saf ipek kravat ve bir kutu kahverengi pralin şeker aldım. Ve kahverengi keçe terlik. | Open Subtitles | احضرت لك ربطة عنق احمر وأبيض من حرير خالص وعلبة من حلوى لوز السكر البني .. |
Yalnızca bu harika kürkü değil, parfüm ve ipek çorap da aldım... | Open Subtitles | لم أحصل فقط علي هذا الفراء الرائع ولكن أيضا حصلت على عطر وجوارب حرير |
Bayan Finster'ın ipeği güneyden değil. Linfielde yapılıyor. | Open Subtitles | حرير الانسه فينستر ليس من الجنوب |
Gladyatör örümcek ağını çok lifli, oldukça özel bir ipekten örer ipeği tarayıp kabartarak lifleri bol tüylü hale getirir. | Open Subtitles | "العنكبوت المصارع" تصنع عشها من نوع خاصّ جداً من حرير متعدّد الخيوط، تثنيه للأعلى لتجعله أخشن. |
O çarşaflar özel Çin ipeği! | Open Subtitles | هذه المفارش عبارة عن حرير صيني |
Ama herkes bana en iyi ipekten yapılmış görkemli bir kaftan giydiğimi söylüyor. | Open Subtitles | لكن كل شخص يخبرني بأنني أرتدي عباءة رائعة مصنوعة من حرير رائع |
Aynı içi köpek yavrusu dolu ipekten bir çanta sikmek gibi. | Open Subtitles | إنها كمضاجعة حقيبة من حرير مليئة بالجراء |
Her bir çocuk için siyah saten tulum! | Open Subtitles | قطعتين حرير أسود ناعم أثواب للخطابة لكل فتاة" |
Beni ipeğe sarıp müzayede alanında sergile istiyorsan. | Open Subtitles | لم لا تقومي بلفي في قطعه حرير وتعرضينني للبيع في مزاد علني؟ |
Biyolojik kaynaklardan edinilen bir diğer şey sentetik örümcek ağıdır. | TED | شيء آخر يأتي من مصدر حيوي هو حرير العنكبوت الاصطناعي. |
Çarşafları bile ipektir. Temiz ve hipoalerjik. | Open Subtitles | لديكِ حتى ملاءة حرير بسيطة جداً ولا تسبب أية حساسية |
Şuradan bana iki gömleklik, Bursa ipeklisi kes bakalım. | Open Subtitles | أعطني الكافي من حرير "بورصة" لخياطة قميصين |
Şimdi naylon iplik ipek böceği ya da evcil ibrişim kurdu ipi yün, kevlar ve karbon fiberin dayanıklılık değerlerini işaretliyorum. | TED | الان اريد ان اعلق على قيم الصلابة لألياف النايلون بومبيكس-- او حرير دودة القز المستأنسة الصوف,الكيلفر, الالياف الكربونية |
İç çamaşırları ne renk, dantelli mi ipek mi? | Open Subtitles | لون ملابسها الداخلية و هل هي حرير أم دانتيل |
Hanımefendinin elbiselerinden artan ipekleri biriktirdim. | Open Subtitles | لقد جمعت بواقي حرير ملابس السيدة |
Bu arada kravat yakıyor. İtalyan ipeğinden mi o? | Open Subtitles | بخصوص ذلك، هذه ربطة عنق رائعة هل هذا حرير ايطالي ؟ |