Maymunlar çok zeki ve hassaslar, ayrıca yedikleri muzda derilerini bırakıyorlar. | Open Subtitles | القرود ماهرون للغاية، وأيضاً حساسون لهذا يتركون قشرة الموز الذي يأكلونه |
Bir anda ortadan kaybolarak onları sarsmak istemiyorum. Biliyorsun, aslında, çok hassaslar. | Open Subtitles | لا أريد أن أصدمهم بالاختفاء فجأة فإنهم حساسون من الداخل |
Yahudiler bu konuda bizden çok daha hassas. | Open Subtitles | اليهود حساسون لهذا الآن أكثر من أي وقت آخر |
Biliyorum ama herkes ağır şartlar yüzünden biraz hassas. | Open Subtitles | اعلم،ولكنهم حساسون جداً لأي تغير في المشهد |
Işığa aşırı duyarlılar ve bundan fazla bir ışığa maruz kalmamalılar. | Open Subtitles | حساسون جدا تجاه الضوء ، ويجب أن لا يتعرضوا.. إلى أيّ ضوء، أقوى من هذا |
Çocuklar, bu tekrarlanan stres aktivasyonuna karşı özellikle hassastır, çünkü beyinleri ve bedenleri henüz gelişiyor. | TED | الأطفال حساسون بشكل ٍ خاص لهذا التنشيط المتكرر للتوتر لأن أدمغتهم وأجسامهم في طور التكوين |
Ne de olsa, insanlar din konusunda oldukça hassastırlar. | Open Subtitles | بعد كل هذا، الناس حساسون جداً من الناحيه الدينية |
Mae ve Gooper çocukları konusunda çok alınganlar. | Open Subtitles | ماى و جوبر حساسون جدا فيما يخص أطفالهم |
Ama bunu yapamam,yani onlar şu an çok hassaslar bazı psişik yetenekleri var ve bu onları hedef haline getirebilir Bu işi şansa bırakamayız hepsinin bir araya gelmesi iyi oldu | Open Subtitles | اه .لن اسمح لهذا ان يحدث، أعنى انهم حساسون الان. هل تعرف؟ |
New Yorklular, seninde tahmin edeceğin gibi bu konuda çok hassaslar. | Open Subtitles | ومواطنوا نيويورك حساسون قليلا بهذا الشأن إن كنت تدرك قصدي |
New Yorklular söylediğimi anlayıp anlamadığın konusunda biraz hassaslar. | Open Subtitles | ومواطنوا نيويورك حساسون قليلا بهذا الشأن إن كنت تدرك قصدي |
Kaza konusunda hâlâ çok hassaslar. | Open Subtitles | القيام بأمر الموت ما زالوا حساسون حقاً حول الموضوع |
Aktörler çok hassas insanlardır ve diğer herkesin soyunma odasının çok kötü olduğunu bilme gereği duyarlar. | Open Subtitles | ،الممثلون أناس حساسون للغايه لذا فهم بحاجة للمصداقيه والتي تأتي من معرفة أن غرفة لبس البقيه سيئه |
Tişörtünü değiştirmek isteyebilirsin. Kokulara çok hassas oluyorlar. | Open Subtitles | قد ترغب في تغيير قميصك فهم حساسون جداً تجاه للرائحة |
Fedakar kişiler diğerlerinin ihtiyaçlarına karşı hassas oldukları için onları çevirmede en iyi yol onlarla direkt konuya girmek. | Open Subtitles | لأن المتأهبين حساسون ،لإحتياجات الآخرين أفضل الطرق لإستغلالهم هي الطرق المباشرة |
Yani sese karşı aşırı duyarlılar. | Open Subtitles | إنهم حساسون للغاية تجاه الصوت |
Baksana, ışığa duyarlılar. | Open Subtitles | مهلاً، إنهم حساسون من للضوء |
Bazı insanlar o kadar hassastır ki tek bir eleştiri aldıklarında onları özel yapan o büyü söner gider. | Open Subtitles | بعض الأشخاص حساسون جدا حيث أنهم يسمعون نقدا واحدا فيقتل الشعلة التي جعلتهم مميزين |
Çocuklar hassastır. Onları çok sert azarlamamalısın. | Open Subtitles | لا تقس كثيرا عليهما الأطفال حساسون |
Bunu söylememe gerek yok ama çocuklar hassastırlar. | Open Subtitles | اعلم أنني لست بحاجة لأن أخبرك هذا ولكن الأطفال حساسون فعلاً |
Bunu asla açık açık konuşamazsın, çünkü erkekler o kadar hassastırlar ki. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك الحديث عنها بصراحة لأن الشباب جداً حساسون |
Mae ve Gooper çocukları konusunda çok alınganlar. | Open Subtitles | ماى و جوبر حساسون جدا فيما يخص أطفالهم |
İnsanlar olarak, biz elimizdeki bir nesnenin neresinin ağır olduğuna karşı duyarlıyız. | TED | نحن كبشر حساسون لمَ إذا كان الشيء في يدينا ثقيلاً ام لا |