"حسنا هل هناك" - Translation from Arabic to Turkish

• var mı

Pekala senaryosu falan var mı? Yoksa insanlar hemen yapmaya --
حسنا هل هناك قصة أم أنهم فقط يبدؤون بالممارسة

Evet bu çok ilginç... Buralarda bir şeyler içebileceğim bir yer var mı?
حسنا, هل هناك مكان قريب يقدم المشروبات يمكنني الذهاب إليه؟

Pekâlâ, başlamadan önce anlatmak istediğin bir şeyler daha var mı?
حسنا, هل هناك شيء آخر يجب ان تخبرني به قبل أن نبدأ؟

Tamam, kurbanımızın üzerinde Kennedy ve Booth'u yönlendirebilecek herhangi bir adli kanıt var mı?
حسنا, هل هناك أي أدلة قضائية قد تدلنا على مكان كينيدي وبوث؟

Size yardımcı olabileceğim bir konu var mı, Şerif?
حسنا. هل هناك ما أستطيع مساعدتك فيه أيها المأمور؟

Yumurtayı almış olma ihtimali var mı?
حسنا. هل هناك احتمال بأنها هي من أخذت البيضة؟

Tamam. Saat 4'e kadar stüdyoda olmasının bir yolu var mı?
حسنا, هل هناك طريقة لإحضار ذلك إلى الإستوديو بحلول الرابعة؟

Pekâlâ. Özellikle istediğiniz kimse var mı, Bay ...?
حسنا هل هناك اي احد في بالك كي يرافقك سيد ..

-Havuz var mı ?
وبعدها امشى ماهذا؟ حسنا هل هناك حمام سباحة

Konuşmak istediğin başka bir konu var mı?
حسنا , هل هناك أي شيء آخر تريدي أن تتحدثي عنه؟

Aklınızda bir renk var mı?
أوه، نعم حسنا هل هناك لون معين في ذهنك

Peki. Başka belirli bir nedeni var mı?
حسنا هل هناك اي سبب محدد لماذا ؟

Peki mevcut paramızı arttırmanın yolu var mı?
حسنا هل هناك طريقة لجمع هذا المبلغ ؟

Kimsede Sacramento gazetesi var mı ?
حسنا, هل هناك احد لديه صحيفة نشرة ساكرامنتو"؟" نعم هنا- حصلت عليها-

- Güzel. Bilmem gereken başka birşey var mı?
- جيد حسنا هل هناك شي اخر يجب علي معرفته ؟

Gidebileceğimiz başka bir yer var mı?
حسنا, هل هناك مكان آخر نذهب أليه؟

Pekâlâ... bir yerlerden fırlayıp çıkacak başka çocuklar var mı?
حسنا... هل هناك المزيد من الاطفال الذين سيظهرون؟

Pekâlâ, bana söylemek istediğin başka bir şey var mı?
حسنا, هل هناك شيء آخر تريد اخباري به ؟

O geride bıraktığı arabada, bize yardımcı olabilecek bir şey var mı?
أنا آسف حسنا. هل هناك شيء في الشاحنة