"حصانة" - Translation from Arabic to Turkish

    • dokunulmazlık
        
    • dokunulmazlığı
        
    • dokunulmazlığım
        
    • af
        
    • dokunulmaz
        
    • bağışıklık
        
    • muaf
        
    • muafiyet
        
    • MC
        
    • Dokunulmazlığın
        
    • dokunulmazlığını
        
    • dokunulmazlığınız
        
    • dokunulmazlığımız
        
    • koruma
        
    • vekâleti
        
    Bu gece duyup görebileceğin her şey ile ilgili tam dokunulmazlık istiyorum. Open Subtitles أريدُ حصانة كاملة بالنسبة لأي شيء قد تراهُ أو تسمعهُ هذه الليلة
    Size vermek üzere olduğum bilgi karşılığında tamamen dokunulmazlık istiyorum. Open Subtitles أريد حصانة تامة لقاء المعلومات التي أوشك أن أخبرك بها.
    Size vermek üzere olduğum bilgi karşılığında tamamen dokunulmazlık istiyorum. Open Subtitles أريد حصانة تامة لقاء المعلومات التي أوشك أن أخبرك بها.
    Olmaz. Çünkü Hassan' ın diplomatik dokunulmazlığı var ve bu görev resmiyet kazanamaz. Open Subtitles لأن حسان لديه حصانة دبلوماسية, هذه المهمة ليست موجودة رسميا
    Kesinlikle. Söz verdiğim gibi tam dokunulmazlık alırsın. Open Subtitles بالطبع ، سوف تحصل على حصانة كاملة كما وعدتك
    Benim ve annem için dokunulmazlık... ..ve babamın içeride kalmasını istiyorum. Open Subtitles أريد حصانة كاملة ، لي ولوالدتي وأريد أن تحرصي على أن يتعفن والدي في السجن
    Benim ve annem için dokunulmazlık... ..ve babamın içeride kalmasını istiyorum. Open Subtitles أريد حصانة كاملة ، لي ولوالدتي وأريد أن تحرصي على أن يتعفن والدي في السجن
    Eğer konuşursam, acil dokunulmazlık alacağım. Open Subtitles سأحصل على حصانة فورية لو تكلمت تعرف هذا، كما أعرفه أنا
    Bu adama tam kapsamlı dokunulmazlık mı vermek istiyorsun? Open Subtitles هل تريد أن يمضي هذا الرجل ومعه حصانة كاملة؟
    Biz de dokunulmazlık yarışmasıyla işleri tatlandırabileceğimizi düşündük. Open Subtitles و لقد فكرنا في تحسين الامور بإقتراح تحدي حصانة
    Sana yardım edersem, geçmişte yaptığım yaramazlıklar için tam dokunulmazlık isterim bir de bana, şu ana kadar hiç duymadığım bir küfür öğreteceksin. Open Subtitles لو ساعدتكم، أريد حصانة كاملة من عقاب المزحات الماضية والمستقبلية وعليك أن تعلمني كلمة سباب لا أعرفها
    Orası benim tarafım! Nasılsınız? dokunulmazlık kazandım, tabii ki. Open Subtitles هذه جانبي الخاص لقد حصلت على حصانة بالطبع
    Hastalıklı, durgun ekonomik akıştan doğan kutsal bir dokunulmazlık. Open Subtitles وهذا حصانة مباركة للمجتمع من الناحية الاقتصادية وزيادة الجريمة
    Fakat bu adam için dokunulmazlık sözleşmesi imzalamanız gerekiyor. Open Subtitles لكني أحتاجكِ لأن توقعي على اتفقاية حصانة لهذا الرجل
    Büyükelçilikte idareci olduğu için diplomatik dokunulmazlığı var. Open Subtitles كعضو فى السفارة عبداللة عِنْدَهُ حصانة دبلوماسيةُ.
    Onu korumak için her nedene sahip onun diplomatik dokunulmazlığı var ve Katja'nın yok. Open Subtitles لديه العذر لحمايتها ولديه حصانة دبلوماسية بعكسها
    Eyalet savcılığı için bazı kanıtlar topladım, dokunulmazlığı için bir anlaşma yaptım. Open Subtitles عن طريق أحد معارفي في مكتب المدعي العام عقدت صفقة لأحصل له على حصانة
    46 ülkede diplomatik dokunulmazlığım var. Open Subtitles لدي حصانة دبلوماسية في 46 دولة في العالم
    Tanığın aldığı af tehlikeye girmişti. Open Subtitles لقد كانت حصانة الشاهد معرضة للخطر.
    Çocuklar adımı ve ünvanlarımı taşıyor böylece dokunulmaz olabilirler. Open Subtitles ، الأولاد تحمل اسمي و الآن ألقابي ، و هذا سيجعلهم ذوي حصانة
    Doktor, senin denek açısından gümüşe bağışıklık konusunda herhangi bir gelişme var mı? Open Subtitles أيها الدكتور، طبقاً لموضوع إختبارك هل مازال هُناك حصانة مُثبتة لي ضد الفضة؟
    Karşılığında her türlü soruşturmadan muaf olacaksın. Open Subtitles في المقابل ، نضمن لك حصانة كاملة من الملاحقة القضائية.
    Tam muafiyet, tanık koruma ve tutuksuzluk olacak. Open Subtitles حصانة كاملة لن أقضي وقتاً بالسجن وحماية الشهود
    MC'nin bütün silah suçlamalarından muafiyeti. Open Subtitles حصانة للعصابة عن كل تهم الأسلحة
    Diplomatik Dokunulmazlığın yüzünden sabıkan yok. Open Subtitles ليس لديك سجل لأنك تملك كما تعلم حصانة دبلوماسية
    Artık bekleyip çocuğun dokunulmazlığını kalkıp kalkmayacağını göreceğiz. Open Subtitles و نحن سننتظر و نرى إذا كانوا سيرفعون حصانة الفتى
    Diplomatik dokunulmazlığınız yok. Open Subtitles ليس لديكِ حصانة دبلوماسيّة.
    Hey, memur bey, size karşı dokunulmazlığımız var. Serbest bölgeye gidiyorduk. Open Subtitles أيها الضابط ، لدينا حصانة منكم نحن ذاهبون إلى المنطقة الحرّة
    Pekâlâ, yani kız kardeşini görmek istedin ve tanıklık edersen onu tanık koruma programına alacaklarını biliyordun. Open Subtitles إذن تريدين رؤية أختكِ و إنّ علموا بأنّك ستشهدين سيضعونك في حصانة الشهود؟
    Lou ve Juditha Brown, Sydney ve Justin'in vekâletini almak istediler ama... ama aile mahkemesi vekâleti O.J.'ye verdi. Open Subtitles (لو)و ( جوديثا)حاولواأن يبقون سيدني) و (جوستين) تحت حصانتهما، لكن المحكمة) أعادتهم تحت حصانة (أو جي) ، وهو إنتقل الآن لخارج كاليفورنيا مع أطفاله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more