Çok güzel oldu, ortak, çok güzel! Senin payını nereye göndermemi istersin? | Open Subtitles | رائع جدا يا شريكي ، رائع جداً أخبرني أين أرسل حصتك ؟ |
Bize yalan söylemeye çalışıyorsun çünkü hala ailenin payını almak için beklediğini sanıyorsun. | Open Subtitles | مازلت تحاول الكذب لأنك تظن أن عائلتك ستأخذ حصتك هم لن يأخذوا شىء |
Yadsımaya gerek yok, nakitin aslan payını ben koydum. | Open Subtitles | لا تنكر أننى دفعت حصتك فى المشاركة من أموالى |
4.800 artı senin payın, toplamda 72.000 | Open Subtitles | هذه 48 ألف زائد حصتك إذن المجموع 72 ألف. |
New York'a git, iyi vakit geçir ben de o sırada burada kalıp, hisselerini alarak seni diskalifiye edeyim. | Open Subtitles | حَسناً، عودي إلى نيويورك، واحصلي على وقت طيب وأنا سَأَبْقى هنا وسأشتري حصتك |
payından vazgeçiyorsun o zaman? Öyle mi? | Open Subtitles | حسـناً، ستتـخلى عن حصتك إذاً، هـل أنـا على حق ؟ |
Sen daha konuş da payını iyice geç al. | Open Subtitles | إذا أستمريت في الكلام ، ستحصل على حصتك قريبًا |
Hepimiz ortağız, sen de payını alacaksın, bize güvenmiyorsan önce sen payını alırsın. | Open Subtitles | نحن جميعا شركاء على قدم المساواة في هذا المجال سوف تحصل على حصتك. إذا كنت لا تثق بنا سنعطيك حصتك اولا |
İyi olan her şeyden sen de payını alırsın. Senin gibi bir oğlan bunu hakediyor. | Open Subtitles | أتوقع أن تحصل على حصتك مما هو جيد شاب مثلك يستحق ذلك |
Dewey, kiranın sana ait payını ödemiyorum, yani belki gitarlarından birini falan satarsın. | Open Subtitles | ديوي, لن أدفع حصتك من الإيجار, لذا ربّما يجب أن تبيع أحد غيتاراتك أو شيئ ما |
12.000 önerecekmiş. Evet derse payını alırsın. | Open Subtitles | إن قبلت بالاثني عشر إن وافقت فستنال حصتك |
Eğer kazanırsan, iş bitecek ve payını alacaksın. | Open Subtitles | إذا ربحن تكون قد اكملت الوظيفة ويمكنك ان تجمع حصتك من الربح |
Eğer buna cesaretin yoksa, şimdi git ve payını ben alayım. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك الجرأة لذلك، فإرحل الآن وسأحصل أنا على حصتك |
Sen de ibnelik yapan itin teki olmasaydın payını alabilirdin. | Open Subtitles | وكان يجب ان تحصل على حصتك لو انك لم تكن صديقا لعينا جدا |
senin payın teslimat başına 10 bin dolar. | Open Subtitles | حصتك ستكون 10 آلاف دولار للشحنة أوه، اللعنة |
Uyan artık! senin payın, benim payım! | Open Subtitles | حصتك نصيبي سوف لا يكون هناك أي سهم |
O zaman hangi akla hizmet İngiliz Kraliyet Soğutmadaki hisselerini ona sattın? | Open Subtitles | إذن لماذا بأي ثمن قمت ببيعه حصتك في شركة التبريد؟ |
Aa, Beuter, ayrıca telefon faturasından senin payına 300$ dan az mı çok mü düşecek diye bahse girdik. | Open Subtitles | Beuter، وحصلنا أيضا رهان مستمرة ما إذا كانت حصتك من فاتورة الهاتف هو gonna تحت أو فوق 300 $. |
Sen de kimseye ot dükkanında olduğumu söylemeyeceksin. Ama pay almam gerekecek. | Open Subtitles | فلا تخبر أحداً أنني كنت في ذلك المتجر وأريد جزءاً من حصتك |
Ama diğeri çok iyi para getiriyor. hissen emin ellerde. | Open Subtitles | لكن الأخرى مكسب تماماً, حصتك محفوظة |
Kendi payınla ne yapacağın senin seçimin fakat bu diktatörlük işi değil, Fiona. | Open Subtitles | ما تفعلينه في حصتك هو خيارك ولكن هذه ليست دكتوتريه فيونا |
Çünkü büyük ödüldeki payınız bunu karşılamaya yetmezdi. | Open Subtitles | لأن حصتك من المال لم تكن لتكفي |
Kimse senin payının üzerine yatmıyor. | Open Subtitles | لم يكن أحد يحاول التطاول على حصتك أو أي شيء من هذا القبيل |
Mesela payınıza düşeni alınca ne yapacağınızı düşündünüz mü? | Open Subtitles | بعدما تحصلين على حصتك ماذا ستفعلين بحياتكِ؟ |