| 1950'lerde o uzay gemisini buldunuz. | Open Subtitles | كان متى ؟ عام 1950 عندما حصلتم على تلك السفينة الفضائية |
| Kavga istiyorsanız bir tane buldunuz | Open Subtitles | هل تريدون القتال ، حسنا ، لقد حصلتم عليه |
| Cehennem Mutfağı çocukları, yemeğinizi aldınız mı? | Open Subtitles | لذا أنتم شباب مطبخ الجحيم هل حصلتم على أى غداء؟ |
| Şaşırdım. Aygıtı nasıl aldınız? | Open Subtitles | . حسناً ، أنا مشوش كيف حصلتم على الأداة ؟ |
| Alacağını aldın, işin bitti tabii. | Open Subtitles | إذا حصلتم على متعتكم ! فلا يهمكم أين أكون |
| Parmak izleri de yapılabilir, biraz daha zor. Nereden buldunuz? | Open Subtitles | و عليه بصماتي التي تم تركيبها من اين حصلتم علي هذا؟ |
| Siz olanlar için cezalandıracak birini suçlayacak birini arıyordunuz ve artık onu buldunuz. | Open Subtitles | أنتم تبحثون عن شخص تعاقبونه على كل ما حدث لكم شخص تلومونه و الآن حصلتم عليه |
| Bunları satın almak için parayı nereden buldunuz? | Open Subtitles | من أين حصلتم على النقود لشراء كل هذه الأغراض ؟ |
| - Hey, onca şeyi nereden buldunuz? | Open Subtitles | أنتم من أين حصلتم على هذه الأشياء أيها الأولاد ؟ |
| Belki de güven duymanın nasıl bir şey olduğunu anımsamak istemişimdir. İmkansızı istiyordunuz, buldunuz. | Open Subtitles | أو من الممكن أن اكون قد قررت أن أثق بكلامك لقد سعيتم للمهمة المستحيلة وها قد حصلتم عليها |
| 750 dolar ama kelepir fiyata buldunuz. Çünkü bu evde öldürüldüm. | Open Subtitles | 750 حصلتم هلى هذا الاتفاق , لأنني قتلت هنا |
| Grup indirimi falan mı aldınız? | Open Subtitles | هل انتم يا رفاق حصلتم على تقدير جماعي او شيئ ؟ |
| Son deneme sınavında, her zamanki gibi, okuldaki en düşük not ortalamasını aldınız. | Open Subtitles | نتيجة الامتحان مرة أخرى حصلتم على ادنى الدرجات |
| Bu arada şu polis arabasını nereden aldınız? | Open Subtitles | انتظروا لحظة , من أين حصلتم على كوب القهوة هذا؟ |
| {\pos(192,205)}Nihayet, ikiniz patrondan bir özür aldınız. | Open Subtitles | على الأقل أنتم الأثنان حصلتم على أعتذار من رئيسكما |
| Oğlumla konuşmayı kesin. İfadenizi aldınız. | Open Subtitles | حسناً، توقفي عن مخاطبة إبني لقد حصلتم على إفادتكم |
| Plaza'nın videosunu aldın mı? | Open Subtitles | هل حصلتم على الفيديو من الساحة؟ |
| Kocaman, feci bir indirim yaptık şurada. Sizler yirmi bin kazandınız, ben sizden bile az kazandım. | Open Subtitles | إنّه خصم عملاق، في تلك المهمة، أنتم حصلتم على 20 ألفاً، أنا حصلتُ على أقل |
| Nereden buldun bilmiyorum. | Open Subtitles | ساكون مسروراً لو عرفت من اين حصلتم عليها |
| Fakat sanırım hayatınızın şansını yakaladınız. | Open Subtitles | لكني اظن انكم انتم الثلاثة حصلتم عل فرصة عمركم |
| Bir sonuç için hareket ettiniz ve sonuç istediğinizin tam tersi oldu mu? | TED | قمتم بفعل لأجل نتيجة معينة وكانت النتيجة التي حصلتم عليها تماماً عكس ما أردتم؟ |
| Herkes kredi kartı kullanırken, elinizde büyük bozuk para torbaları var. | Open Subtitles | لقد حصلتم على حقيبة مليئة بالقروش بينما الجميع يستخدم بطاقات الائتمان |
| O sizin eviniz. Siz kaptınız. | Open Subtitles | إنه منزلكم أنتم حصلتم عليه. |
| Siz çocuklar kime çektiniz sanıyorsunuz? | Open Subtitles | ممن تظنون أيّها الأولاد أنكم حصلتم على شخصيتكم هذه؟ |
| Marketten aldığınız kaplumbağalar gibi davranamazsınız ve unutun bunu. | Open Subtitles | لا تستيطعوا ان تعاملوها كسلحفاة حصلتم عليها من المتجر الصيني و من ثم تتناسوها |
| Ne çekebildiniz? | Open Subtitles | يا إلاهي، إنهم جميلون، أليس كذلك؟ ماذا حصلتم يا رفاق؟ |