| Tıbbi marihuana satın almamı sağlayacak tavsiye mektubunu da aldım. | TED | حصلتُ على رسالة التوصية التي ستسمح لي بشراء الماريجوانا الطبية |
| İçki kurulundan askıdaki tam pansiyon yetkinin geçici iznini ve meclis incelemesi aldım. | Open Subtitles | حصلتُ لك على موافقة مؤقتة من مجلس الخمور بإنتظار التصريح الكامل واستعراض المجلس. |
| Dağıtımcı barıma geldiğinde aldım. - Ben de size getireyim diye düşündüm. | Open Subtitles | حصلتُ عليها عندما أتى الموزّع إلى حانتي، ففكرّت بأن أُعطيها لكم يارفاق. |
| Harcın yarısını karşılayacak burs da buldum. | Open Subtitles | أجل , لقد حصلتُ على منحه علمية . وذلك سيدفع ثمن نصف التعليم |
| Para bende. Ama teslimatta biraz gecikme olabilir. | Open Subtitles | حصلتُ على المبلغ ولكن قد يكون هنالك تأخر في التسليم النهائيّ |
| Bu yüzden, içerisinde bir CD olan bu çirkin zarfı aldım. | TED | لذا حصلتُ على هذا المغلّف البني الرديء مع قرص ٍ مدمج بالداخل. |
| Koridor ya da cam kenarı koltuğumu aldım mı? | TED | هل حصلتُ على مقعد بجوار الممر أم بجوار النافذة؟ هل حصلت على ترقيتي؟ |
| Dün gece, herkes uyurken aldım. | Open Subtitles | حصلتُ عليهـا ليلـة أمس، عندمـا كـانوا نـائمين |
| O izni oranın aranması için aldım Callahan... sen hem hakim, hem jüri,_BAR_hem de cellat olasın diye değil. | Open Subtitles | حصلتُ على تلك المذكرات لتفتيش المباني,كالاهان و ليس لتصبح القاضي و هيئة المحلفين و الجلاد |
| Evet, en büyüğünü aldım. Endüstriyel bir güç. | Open Subtitles | نعم, حصلتُ على أكبر واحد لديهم، نعم, إنه قوة صناعية |
| Sonra bir ev boyama işi aldım, Leonid Rodzinsky'nin evini. | Open Subtitles | ثمَ حصلتُ على ذلكَ العمَل في طِلاء مَنزِل. منزِل ليونيرد رودزينسكي |
| Ben babamdan aldım, o da onun babasından almış. | Open Subtitles | حصلتُ عليه من والدي، وهو حصل عليه من والده |
| Nedenini açıklayamadığım için zihnimi meşgul ediyordu ben de öğle yemeği sırasında biraz fazla mesai yaptım ve bir DNA buldum. | Open Subtitles | لذا انشغلتُ قليلاً بالأمر الذي لا يمكن تفسيره وقمتُ بالعمل الإضافي وقت الغداء و حصلتُ على تقرير الحمض النووي |
| Ama Canal Caddesi'nden önce bitirmesine yetecek kadar değil. buldum. | Open Subtitles | لكنها ليست كافية لأتمام العملية بشارع القناة من قبل , حصلتُ عليه |
| Hayır, bir müşterim oldu bile. Kayıp kızı buldum. | Open Subtitles | كلاّ، لقد حصلتُ علي عميلة وجدتُ فتاة مفقودة. |
| Kitap kulübü senin olabilir ama annem bende kalıyor. | Open Subtitles | ,ربما حصلتَ على نادي القراءة لكني حصلتُ على أمي |
| Evsiz adamın aldığı ayakkabılar şimdi geldi. | Open Subtitles | لقد حصلتُ على الحذاء الذي أخذهُ ذلك المتشرد |
| elimde olanlar botanik, jeoloji ve.. | Open Subtitles | حصلتُ على درجات مُتعددة في عِلم النبات و |
| Şu korsanlardan aldığım yağmalar, bunu öyle yapıyor. | Open Subtitles | الغنيمة التي حصلتُ عليها من هؤلاء القراصنة سوف تجعلني أفعل ذلك |
| Çok masraf yaptım. Ve onun yerine koyacak başka filmim de yok. | Open Subtitles | حصلتُ على تكليف شخصي، لا صورة بديلة للوضع هنا |
| Hak ettiğim ve elime geçenler tamamen farklı şeylerdi. | Open Subtitles | ما استحققتُه وما حصلتُ عليه كانا أمرَين مختلفين |
| Ama vücut yenilenmesi ile ilgili bir bilgi elde ettim. | Open Subtitles | لكنني حصلتُ على مفتاحٍ يتعلّق بإعادة الإحياء |
| Beni bir haftalığına kovdursan da hala sahip olduğum en iyi ortaksın. | Open Subtitles | كنتِ سوف تتخلصين منى لأسبوع وسوف تظلين أفضل شريكة حصلتُ عليها يوماً |
| Selam, millet! Alonzo'nun tenis müsabakası yardım kampanyası için bir sürü promosyon ürün getirdim. | Open Subtitles | مرحباً الجميع ، حصلتُ علي بعض من الاشياء الترويجية |
| Çaylaklık dönemimde almıştım. Bunları artık üretmiyorlar. | Open Subtitles | حصلتُ على هذا عندما كنتُ مبتدئاً لم يعودوا يصنعون مثل هذا بعد الآن |
| Tamamdır, özgürsün. - Özgürsün. | Open Subtitles | حصلتُ عليها، أنتِ حرّة |
| Biletlerde indirim alıyorum. Tehlikeye atmak akıllıca olmaz. | Open Subtitles | لقد حصلتُ على خصم من سعر التذكرة و لا يمكنني المجازفة بذلك |
| Kurbanımızı finanse eden kişinin adını öğrendim. | Open Subtitles | حسناً, لقد حصلتُ على إسم الذي ضمن الضحية |