"حضرة العمدة" - Translation from Arabic to Turkish

• Bay Başkan
• Sayın Başkan
• Sayın Belediye Başkanı
• Vali Bey
• Başkan Bey
• Valim

Ve Bay Başkan... Burayı kasabanıza baykuş korunağı olarak bağışlamak istiyorum.
و يا حضرة العمدة أود أن أتبرع بهذه الأرض لكم على أنها محمية للبوم

Bulduğumuz cadıdan bir şey çıkmadı Bay Başkan.
لمْ تكن الساحرة التي وجدناها ذات فائدة يا حضرة العمدة

Bir saniye, Sayın Başkan. Zarar ettiğimizi kim söyledi?
لحظة يا حضرة العمدة من قال أنّنا عاجزون عن تغطية النفقات؟

Sizi anladığımdan emin değilim Sayın Başkan.
أنا لستً واثقاً بأنني أفهمك جيداً يا حضرة العمدة

Benim birden çok arkadaşım öldü, Sayın Belediye Başkanı.
أكثر من واحدٍ من اصدقائي رحلوا، حضرة العمدة

Güvenlik görevlilerin ölüm emri vermeni bekliyor, Vali Bey.
هذا أفضل من انتظار عقوبة الإعدام، حضرة العمدة

Sosyal hizmet uzmanı değilim ben. Bu senin görevin Başkan Bey.
لستُ عاملًا اجتماعيًّا، تلك مهمّتك يا حضرة العمدة.

Araç kullanmak anayasal bir hak değil Bay Başkan.
قيادة سيارة ليس حقًا دستوريًا يا حضرة العمدة.

Basın toplantısı için gecikiyorsunuz sanırım Bay Başkan.
أحسبك متأخرًا عن مؤتمر صحفيّ يا حضرة العمدة.

Buna Kanlı Ay deniyor Bay Başkan.
''يدعى ''قمر الدمّ يا حضرة العمدة

Her şey çok güzel görünüyor Bay Başkan.
كل شيء يبدو رائعًا يا حضرة العمدة.

Karavanda olabilir, Bay Başkan.
-أين (ماركو) ؟ -ربما هو في المقطورة يا حضرة العمدة

Sizin adınıza ne yazık ki Sayın Başkan bu yeminin değerini gayet iyi biliyoruz.
لسوء الحظ يا حضرة العمدة نحن مدركين جيداً ما هي قيمة يمنك لسوء الحظ يا حضرة العمدة نحن جيداً مدركين ما هي قيمة قسمك

Zaten bir cenazeniz var Sayın Başkan.
إنّك بالفعل ستحضرين جنازة أحدهم يا حضرة العمدة.

Bilirsiniz, daha çok dışarı çıkmaya çalışıyoruz Sayın Başkan...
أجل، تعلم أننا نحاول الخروج قليلاً، يا حضرة العمدة

Başpiskopos, Eflak'ın sade kalmasını istiyor Sayın Başkan.
رئيس الأساقفة يفضل أن تبقى الحياة في والاكيا بسيطةً يا حضرة العمدة.

Çünkü biz her yerdeyiz, Sayın Başkan.
لأننا في كل مكان يا حضرة العمدة

Bu ne kadar nadir bulunuyor, biliyor musunuz Sayın Başkan?
أتعلم كم النادر هذا يا حضرة العمدة

Benim birden çok arkadaşım öldü Sayın Belediye Başkanı.
أكثر من واحدٍ من أصدقائي رحلوا، حضرة العمدة

Korkarım ki sizde Huntington Hastalığı var Vali Bey.
أخشى أنك تعاني من داء "هنتغنتون" حضرة العمدة

Benim için de öyle, Başkan Bey.
سررتُ بلقائك أيضاً، يا حضرة العمدة.

Üzgünüm Valim. Bu konuşmanın bir parçası olsaydım asla bunu kabul etmezdim.
أعتذر حضرة العمدة لانخراطي بمحادثة كهذه