İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç, bu resmi bir hokey pozisyonu değil. | Open Subtitles | اعتراض، حضرة القاضيه ليس مركز هوكي رسميا |
Sayın Yargıç, acil tahliye için hemen harekete geçmek istiyoruz. | Open Subtitles | حضرة القاضيه نُطالب بــ الأفراج عنهنّ فوراًً |
Evet, Sayın Yargıç. Aynı zamanda kefalete de karşı çıkıyoruz. | Open Subtitles | نعم حضرة القاضيه و نعارض إطلاق السراح بكفاله |
Sayın Yargıç, amiş kültüründe bir adamın sakalı, onun Tanrı'ya olan sadakatinin ve bağlılığının bir sembolü olarak görülür. | Open Subtitles | حضرة القاضيه, في حضارة الآميش لحية الرجل ترمز إلى إيمانه و اخلاصه لله |
Sayın Yargıç, bu durum avukat-müvekkil gizliliğini ihlal etmiş oluyor. | Open Subtitles | يا حضرة القاضيه هذا الامر عن خصوصية المحامي وموكله |
Sayın Yargıç, biliyorsunuz ki eğer burada ben varsam bu rutin bir mesele değildir. | Open Subtitles | حضرة القاضيه تعلمين ان وجودي يعني ان الامر ليس عادي |
Sayın Yargıç sanık kim olduğunu bilmediği kartını daha fazla kullanamaz. | Open Subtitles | حضرة القاضيه لا يمكن للدفاع ان يحتج بالجهل |
Sayın Yargıç, davacı taraf Doktor Picot'u zor bir durumun içine sokuyor. | Open Subtitles | حضرة القاضيه الولاية بنفسها وضعت الدكتور في موضع حرج |
Sayın Yargıç, davalı tarafın tanığı hastanın kimliği için açık kapı bıraktı. | Open Subtitles | حضرة القاضيه الشاهد ممثل الحكومه للتو أعلن عن هوية المريض |
Sayın Yargıç, Doktor Picot, Tariq'in ameliyatına devam etmelidir, çünkü yardım ettiği terörist değil ve aksine bir teröristi eve getirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | حضرة القاضيه يجب ان يسمح للدكتور بيكوت ان يكمل عملية طارق لان الشخص الذي يساعده ليس فقط بريء من الارهاب |
Sayın Yargıç, Kanun 2339A'nın içeriği tarafsızdır. | Open Subtitles | حضرة القاضيه كما قلنا ان القانون يشمل كل الافعال |
Sayın Yargıç, mahkeme zor durumlarda denge politikasını düşünmeli. | Open Subtitles | حضرة القاضيه المحكمه يجب ان تضع ذلك بالاعتبار |
Sayın Yargıç, bu da bir cevabı hak ediyor mu? | Open Subtitles | حضرة القاضيه , هَلْ يستحق هذا رَدّاًً؟ |
Durun bir dakika. Eğer bunu "mülkiyet" olarak adlandıracaksak, Sayın Yargıç, ...o zaman ortada terkedilmiş bir mülkiyet var. | Open Subtitles | مهلاًً , إن وافقنا على تسميتها "ملكية" يا حضرة القاضيه |
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç. Söylenti. | Open Subtitles | إعترض يا حضرة القاضيه فهذه إشاعة |
Başka sorum yok Sayın Yargıç. | Open Subtitles | لا مزيد من الاسئلة يا حضرة القاضيه |
Gördüm, Sayın Yargıç, işin şatafatlı bir parçası. | Open Subtitles | "نعم , حضرة القاضيه , إنها تحفه "باروكيه |
Evet, Sayın Yargıç, düzeltilmiş şikayeti kabul ediyoruz. | Open Subtitles | نعم، حضرة القاضيه نقبل بالشكوى المعدله |
Bu üç genç kadın, ömürlerinin beş yılını hapiste geçirdiler, Sayın Yargıç tam beş yıl, hem de işlemedikleri bir suç yüzünden. | Open Subtitles | هؤلاء الشابّاتِ الثلاث أمضين 5 سنوات في السجن حضرة القاضيه -خمس سنوات عقاباًً لجريمه لم يرتكبنها |
- Affedersiniz, ...Sayın Yargıç, bu hâlâ kanıtlanmadı. | Open Subtitles | -المعذره حضرة القاضيه لم يتم إثبات ذلك بعد |