"حطمنا" - Translation from Arabic to Turkish

• kırdık
• ettik
• yıktık
• parçaladık
• üst ettiğimiz adam

Saat 20:10'da silah sesi duyduk ve sonra kapıyı kırdık.
لقد سمعنا الطلقة حوالى الثامنة و10 دقائق ثم حطمنا الباب

Hem hız, hem de irtifa rekorlarını kırdık.
حطمنا الرقم القياسي في السرعة والارتفاع يا سيدي

Tebrikler, bu sene son beş yılın rekorunu kırdık.
تهانــــى , هذا العام لقد حطمنا .الرقم القياسى للخمس سنوات

Tebrikler Ajan Walker. Bir Ring siginagini yok ettik.
مبروك ايتها العميلة واكر لقد حطمنا منظمة الرينغ

Medikal iddialarını yıktık, fakat onların tanıkları hala daha çok büyük önem taşıyor.
إننا حطمنا قضيتهم الطبية، لكن .شهودهم لا يزالوا بعيدين

Aman tanrım, az önce küçük bir kızın hayallerini parçaladık.
أوه , يا إلهي , لقد حطمنا أحلام الفتاة الصغيرة

Sanırım az önce hırpalanmada bir tür rekor kırdık.
اعتقد اننا حطمنا الرقم القياسي في عمل تمرين الانتحار

Konteynerin içinden sesler geldiğini duydum ve kilidi kırdık ve sonra da onları gördük...
سمعتُ طرقاً يأتي من داخل الحاوية ،، لذا حطمنا القفل ،، و

Tüm açılışların satış rekorunu kırdık.
حطمنا كلّ الأرقام القياسيّة بالأسبوع الأوّلي للإفتتاح.

Sayende rekor kırdık. Şimdi kutlama zamanı.
لقد حطمنا كل الارقام القياسية، شكراً لكم، حان وقت الاحتفال

Düşmanlarımızın bizi yok etmek için göğsümüze uzattığı kılıçlarını kırdık.
لقد حطمنا الرماح... التى حملها أعدائنا ليلقوها فى صدورنا

- Gemideki her iletişim cihazını kırdık ve parçaladık.
- حطمت هل السفينة - بث أجهزة كل حطمنا

Çok iyi. Bellerini kırdık.
حطمنا مؤخرتهم , ايها الرجال

Sanırım rekorumuzu kırdık.
أظن أننا حطمنا رقماً قياسياً

Haklısın. Sanırım simetriyi kırdık.
صح، أظن أننا حطمنا التماثل

Sevgili Marbaden halkı, artık korkacak bir şeyi kalmadı çünkü ben ve Grimmler şeytanın karanlık kalbini yok ettik.
يا أهل (ماربادين) الطيبون لم يعد لديكم ما تخافوا منه لأن أنا و الأخوان (جريم) حطمنا قلب الشر المظلم

lrak politikanızın içine ettik.
لقد حطمنا سياساتكم تجاه العراق

Olukları şarapla doldurduk sahte heykelleri yıktık ve imansızları sürdük.
لقد غمرنا المزاريب بالنبيذ حطمنا الأصنام الزائفة وأجبرنا الملحدين على الفرار

Geçen yüzyılda bizleri ayıran duvarları yıktık.
في القرن الماضي، لقد حطمنا الكثير من الجدران التي تفرق بيننا.

- Tamamdır, makinelerini parçaladık! - Kahretsin!
حسنا حطمنا ماكيناتهم اللعنة

Yakalamak için Londra'nın yarısını alt üst ettiğimiz adam.
ذلك الذي حطمنا نصف مدينة "لندن" ، للقضاء عليه؟