"حطّمت" - Translation from Arabic to Turkish

    • kırdı
        
    • kırdın
        
    • mahvettin
        
    • kırmış
        
    • yok etti
        
    • parçaladın
        
    • mahvetmişim
        
    • parçaladığın
        
    Kalbimi kırdı. Dedim ki... Open Subtitles لقد حطّمت قلبى لكن كنت أقول إن القطع صغيرة جدّاً
    Acaba önce hangimizi öldürmeye çalışacak? Sen onun kalbini kırdın, ben... zihnini. Open Subtitles أتساءل من منّا ستحاول قتله أوّلًا، أنت حطّمت فؤادها وأنا حطّمت عقلها.
    Bir çok hayatı sorumsuzca mahvettin, tek amacın kendi oyunlarını kazanmaktı. Open Subtitles حطّمت العديد من الناس دون أي إعتبار كل ذلك لربح ألعابك الخاصة
    Niye bilmiyorum ama alçısını kırmış. Open Subtitles لا اعلم ماللذي حصل, لكن.. هي حطّمت يدها
    Oğlumun işi ile kendisinden uzaklaşma becerisini elinden aldın ve bu onun işini yapabilme becerisini yok etti. Open Subtitles أخذتَ قدرة ابني لإبعاد نفسه عن عمله وبالتالي حطّمت قدرته على القيام بعمله
    Onun saygı duyduğu tek kişi sendin. Ve bu yüzden onun ruhunu parçaladın. Onu Bludhaven'da bir barınakta bulduk. Open Subtitles كنت الشخص الوحيد الذي اتّخذه قدوة، ولهذا فإنّك حطّمت روحه.
    Onların çocukluk dönemlerini mahvetmişim gibi hissediyorum. Open Subtitles هذا يُشعرني كأنني حطّمت طفولتهم
    Hey, o parçaladığın araba benimdi. Open Subtitles تعرف أنك حطّمت سيارتي للتوّ
    Bu demek oluyor ki; o senin kalbini kırdı, ve şu an başına ne geldiyse, hakediyor. Open Subtitles هذا يعني أنها قد حطّمت قلبك . و الآن إنها تنال ما تستحقه
    Ama bu onu öldürmedi. Sadece maskesini kırdı. Open Subtitles ولكنها لم تقتله، لقد حطّمت قناعه فحسب.
    Bu olaylar serisi kalbimi kırdı ama Jeremy ve Kelly'nin ChopArt'a olan inancı ve azmi beni bu işe bağlı tutan şeydir. TED هذه السلسلة من الأحداث حطّمت فؤادي، لكن ما رأيته منهما من الإيمان والعزيمة في (تشوب آرت) هو ما يجعلني متمسكة بهذا العمل.
    Ama sen, hayallerimi, bar kavgasında, büyük boy Duff şişesi gibi kırdın ve onun sivri ucunu, kalbimin tam ortasına batırdın. Open Subtitles لكنّك حطّمت أحلامي كزجاجة جعة بمشاجرة حانة ثم غرست عنقها المسنن في قلبي
    Bu kadar kısa sürede dinleyemezsin, telsizi de kırdın zaten. Open Subtitles لا يمكنك أن تتنصّت على مكالمةٍ بهذه السرعة وأنت حطّمت جهاز الإرسال
    Bak. Babanın cücesini kırdın. Open Subtitles انظر، لقد حطّمت قزم البابا
    Hayatımı mahvettin. Ailemi de... Open Subtitles حطّمت حياتي، عائلتي
    Beni mahvettin! Open Subtitles لقد حطّمت بيتي!
    Sigara paketini mahvettin! Open Subtitles أنت حطّمت سجائرك!
    Senin kalbini kırmış. Open Subtitles و التي حطّمت فؤادكَ.
    Kalbini kırmış sanırım. Open Subtitles و التي حطّمت فؤادكَ.
    Bu lanet bu ailenin sahip olduğu tüm hayalleri yok etti. Open Subtitles حطّمت هذه اللعنة كلّ حلم لهذه العائلة
    - Elsa o küpü yok etti. Open Subtitles إلسا حطّمت تلك الجرّة
    Ve bu yüzden onun ruhunu parçaladın. Onu Bludhaven'da bir barınakta bulduk. Open Subtitles كنت الشخص الوحيد الذي اتّخذه قدوة، ولهذا فإنّك حطّمت روحه.
    Çağrı kodu gönderdin telefonunu parçaladın ve Rus İstihbaratı'nın güvenli evine sığındın. Open Subtitles لقد أثرت اتصالا مشفرا تلقائيا ثمّ حطّمت هاتفك الخلوي واتخذت ملجأ في منزل آمن للمخابرات الروسية
    Hasar için 1500 dolar istiyor. Arabasının önünü mahvetmişim. Open Subtitles يريد 1500 دولار تعويضاً عن الأضرار يقول بأنّي حطّمت مقدّمة سيّارته!
    Hey, o parçaladığın araba benimdi. Open Subtitles تعرف أنك حطّمت سيارتي للتوّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more