"حقنها" - Translation from Arabic to Turkish

    • enjekte
        
    • zerk
        
    Babanın sana enjekte ettiği madde yeteneklerini sıfırladı, fakat seni başka bir yere taşımadan, bu durumun sürekli olacağını bilmemiz lazım. Open Subtitles المادة التي حقنها بك والدك أبطلت قدراتك لكن قبل أن ننقلك الى المؤسسة الجديدة نريد أن نكون متأكدين أنك لن تسترجعيها
    - Çözünmüş ilaçla birlikte bağlayıcıyı katilimiz mi enjekte etmiş? Open Subtitles لذا أنتي تقولين بأن القاتل حقنها بأقراص الدواء المذابة ؟
    Ona ilk önce hormon enjekte etmeliler ki... sonra toplayabilsinler. Open Subtitles سيكون عليهم حقنها بالهرمونات قبل أن يتمكنوا من أخذ بويضاتها
    Örneğin insanlara enjekte ettiğiniz zaman çoğu protein dengeli olmaz. TED على سبيل المثال، بعض البروتينات لا تكون مستقرّة عند حقنها داخل الجسم.
    Bu fotonlar daha sonra dilityum haznesine zerk edilerek kristal yapının yeniden oluşması sağlanabilir. Open Subtitles تلك الأشعة الفوتونية استطاعوا حينها حقنها في داخل غرفة الديليثيوم،
    Kana enjekte ediliyorlar ve tüm vücuda yayılıyorlar. TED يتمّ حقنها في مجرى الدَّم، والذي يقوم بايصالهم إلى الخلايا في كل أنحاء الجسم.
    Briana'yı öldüren şey boynuna enjekte edilen sentetik örümcek zehriydi. Open Subtitles قتل برينا مع شديدة السمية العنكبوت الاصطناعية السم حقنها في رقبتها.
    Mavi köpek balığının gelişmemiş hücreleri sinirsel ulaşımı kolaylaştıran altyapısal bir dölyatağı oluşturması için omurların arasına enjekte edilebilir. Open Subtitles الخلايا الجنينية لقرش أزرق يمكن حقنها بين الفقرات لتشكل مصفوفة تحتية تقوم بتسهيل الإرسال العصبي
    Sorun çıkarsa ajanlar nano-çipi vücuduna enjekte eder. Open Subtitles الرقاقه متناهيه الصغر يمكن حقنها فى عميل لو كان فى متاعب ويمكن أستخراجها بعد ذلك فى لانجلى
    Yarı final maçından sonra onunla yüzleşmişse Banks GHB'yi o zaman enjekte etmiştir. Open Subtitles حسناً، إذا واجهتهُ بعد المباراة النصف نهائية ربما حقنها بالمخدّر هناك
    Birisi ona virüsü enjekte ederek mi öldürmeye çalıştı? Open Subtitles شخص ما حاول قتلها عن طريق حقنها بالفيروس؟
    Çok geç tepki vermiş. İlaç enjekte edildikten sonra. Open Subtitles هي استجابت بعد فوات الأوان ، بعد أن تم حقنها
    Bay Tyree'nin omzuna enjekte edilen zehri teşhis ettim. Open Subtitles لقد كنت قادراً على تحديد المادة السامة التى تم حقنها فى كتف السيد تايرى
    Bu yüzden, ihtiyati bir ölçü olarak ona dört doz eroin enjekte ettim. Open Subtitles هذا هو السبب، وكإجراء وقائي.. في حقنها بأربع جرعات من الهيروين
    Chelsea derin denizlere dalan biri değildi, o zaman birisi boş bir şırıngayla ona enjekte etmiş olmalı. Open Subtitles اه، حسنا، كان تشيلسي لا تقوم بالكثير من الغوص في أعماق البحار، لذلك شخص ما يجب أن يكون حقنها بـ حقنة فارغة.
    O otopsiyi enjekte edildi? Open Subtitles ماذا تحاول أن تقول بأن الضحية قد تم حقنها بعد الوفاة
    Sonra da sondaj yoluyla enjekte edildi. Open Subtitles والتي يتم حقنها عن طريق استخدام لجنة التحقيق.
    Bir şeyler enjekte ettiler ve tuhaf bir tarikat bana işkence etti. Open Subtitles لقد تم حقنها وتعرض للتعذيب من قبل بعض عبادة غريبة
    Babam hayalet geni bana yaptığı gibi ona da enjekte etmiş olmalı. Open Subtitles ‫لا بد أن أبي حقنها بالجين الشبح ‫كما فعل معي
    Burada,ameliyat sonunda en başta alınan kök hücrelerin doğrudan hastanın kalbine enjekte edildiğini göreceksiniz TED في هذه الحالة عند نهاية تلك العملية سوف ترون أن الخلايا الجذعية من المريض التي أزيلت في بداية العملية قد تم حقنها مباشرة في قلب المريض.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more