Onun yasal haklarını koruyor ve bir şans elde etmesini garantilemeye çalışıyordum. Bu şok edici. | Open Subtitles | هذا ما كنت أفعله هناك، كنت أقوم بحماية حقوقها المدنية وأتأكد من أن تنال فرصة |
Bir kişinin yasal haklarını ve korumalarını edindiğine göre şu soru ortaya çıkar | Open Subtitles | وهي عضو في مجتمعنا. بعد أن حصلت على حقوقها القانونية والحماية الشخصية |
Aşk, ona asla haklarını okumamaktır. | Open Subtitles | الحب هو أن لا تملي عليها أبدا حقوقها القانونية. |
Aksi takdirde, onun evlilik haklarını çiğnermişim. | Open Subtitles | قد ينظر إلي وكأني أتصرف ضد حقوقها الزوجية |
Annelik haklarına son veren hiçbir uyarı almadığını iddia ediyor. | Open Subtitles | إنها تدّعي عدم وصول أي إشعار إليها لإنهاء حقوقها الأبوية ليس ذلك ممكناً |
En azından müzik hakları bizde mi? | Open Subtitles | هل لدينا على الأقل حقوقها الموسيقية؟ |
Nezarete götürün. haklarını okuyun. | Open Subtitles | ضعوها في الحجز وأعلموها حقوقها القانونية |
Ben haklarını alması için bir kadına yardım ettim. | Open Subtitles | أنه يجب على أن أساعد أمرأة فى حصولها على حقوقها |
Gözaltına alın. haklarını okuyun. | Open Subtitles | ضعوها في الحجز وأعلموها حقوقها القانونية |
Size Vinny'nin annesinin velayet haklarını geri istediğini bildirmekten dolayı üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لاخباركما بأن والدة فيني قد قررت استعادة حقوقها الأبوية لابنها |
Size katılmak istiyorum Avukat Hanım ama Bayan Mathison, CIA için çalışmaya başladığında anayasal haklarını geçersiz kılan bazı evrakları imzaladı. | Open Subtitles | ،وأنا أتفق معكِ لكن موكلتكِ وقعت على التخلي على بعض حقوقها الدستورية عندما بدأت العمل مع الاستخبارات |
Yedi yaşındayken arabayı yükleme bölgesine park ettiği için annene Miranda haklarını okumuştun. | Open Subtitles | قرأت لوالدتك حقوقها وأنت في السابعة من العمر لركنها السيارة في مكان لتحميل البضائع. |
Mastani'yi Shaniwar Wada'ya getirip karım olma haklarını vereceğim... | Open Subtitles | سوف احضر ماستانى ال شانيوار وادا واعطيها حقوقها كزوجة ل |
Bu onun tüm haklarını, imtiyazlarını ve gelirini elinden alacak. | Open Subtitles | وهذا سوف يجرّدها من حقوقها وامتيازاتها ودخلها المادي |
Ancak şimdi Rosalyn'in mülkü bağlandığı için Hull haklarını talep edemez. | Open Subtitles | ولان بما ان ممتلكات روزالين موقوفه هال لا يستطيع الحصول على حقوقها |
Nezarete götürün. haklarını okuyun. | Open Subtitles | ضعوها في الحجز وأعلموها حقوقها |
Hayır, müzik haklarını almadık ama üstündeyim. | Open Subtitles | لا .. لا ليس لدينا حقوقها الموسيقية |
Locke'un söylediklerini hesaba katarak mülkiyet haklarını, tüm gerekliliklerini ve "doğal haklarını" söylemedi... | Open Subtitles | هكذا تكون فكرة "الإله" وشيكة الحدوث. فهو لم يعطي فقط الحق في الملكية وكل وسائلها و"حقوقها الطبيعية" |
Ona haklarını okuduk ve o konuşmak istiyor. | Open Subtitles | لقد تلونا عليها حقوقها و هي تطلب الحديث |
Ve müvekkilimin yasal haklarına müdahale ederseniz, | Open Subtitles | و تعيقين حصول موكّلتي على حقوقها الشرعية |
Hayır, artık o kendi haklarına sahip bir ülke. | Open Subtitles | كلا , إنها الآن بلد لها حقوقها |
Annelik hakları elinden alınmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد ان حقوقها كأم قد تم انهائها |