insani hakları ihlal edilmiş yoksul insanlara… kaybettikleri saygınlıklarını geri verebilir miyiz? Bu sadece insanlara kaybettikleri… …saygınlığın geri verilmesiyle başlar. Şimdilerde, | TED | الناس الفقراء الناس الذين اخترقت حقوقهم البشرية إن أساس الموضوع هو خسارة الكرامة هو نقص الكرامة |
Dünya'nın her köşesinde, insanların özgürlüğü ve hakları için savaştığını biliyorsunuz. | TED | تعرفون أن جميع الناس حول العالم يقاتلون من أجل حريتهم، يقاتلون من أجل حقوقهم. |
en azından, umuyorum ki onların insan haklarını reddetmeyi daha zorlaştırıyor. | TED | علي الاقل آمل ان يكون من الصعب ان تنكر حقوقهم الانسانية. |
Bu kadınlar ilk yardımı ve kendi anayasal haklarını öğreniyorlar. | TED | هؤلاء النسوة هنا يتدربن على الاسعافات الاولية ويتعلمن عن حقوقهم الدستورية. |
İlk sebep olarak, kısacası insanlar yasal haklarının ne olduğu konusunda çok eğitimsizler ve ben bu durumu küresel bir problem olarak görüyorum. | TED | السبب الأول و ببساطة، الناس غير متعلمين نهائياً فيما يتعلق بماهية حقوقهم المشروعة، و أجد هذا مشكلة عالمية. |
İnsanlar evlerinden sürüldüklerinde veya temel insan haklarından mahrum bırakıldıklarında | Open Subtitles | عندما يجبر الناس على ترك بيوتهم أو سلب حقوقهم الإنسانية |
Kimsenin hakkı olmadığını söyleme hakkın var sanıyorsun. | Open Subtitles | تعتقد أن لك الحق بأن تحرم الآخرين من حقوقهم |
Çoğu insanın yardım isterken kaybettiği itibarı ve hakları tekrar elde etmelerine yapay zekanın yardım edeceğini hissediyoruz. | TED | ونشعر أن الذكاء الاصطناعي يمكنهم من استعادة حقوقهم وكرامتهم التي يفقدها الكثيرون عندما يطلبون المساعدة. |
hakları için savaşan fakir insanlardı. | TED | وهم مجموعة من الفقراء يقاتلون للحصول على حقوقهم. |
Personele oy verme hakları olduğu duyurulur. | Open Subtitles | الموظفين يجب ان يعلموا حقوقهم في التصويت |
Elbette hakları okunacak. Bu ne biçim bir soru? | Open Subtitles | بالطبع قرأت عليهم حقوقهم أي نوع من الأسئلة هذه ؟ |
Elbette hakları okunacak. Bu ne biçim bir soru? | Open Subtitles | بالطبع قرأت عليهم حقوقهم أي نوع من الأسئلة هذه ؟ |
Hükûmetlerimizi ve şirketleri, bu insanların haklarını koruma konusunda daha iyi iş çıkarmaları için zorlamak zorundayız. | TED | يجب علينا كل مافي وسعنا لندفع حكوماتنا وشركاتنا ليقوموا بأفضل مايمكنهم لحماية حقوقهم. |
Şimdi şu piç Pedro onlara haklarını anlatıyor! | Open Subtitles | والآن هذا السافل يتكلَم اليهم بشأن حقوقهم انهم يحتاجون من يعتني بهم |
Özellikle vahşi bir cinayet davasında bu eyaletin iki milyon insanını temsil ediyorsun ve ben de onların haklarının korunduğunu göreceğim. | Open Subtitles | انت تمثل المليوني شخص بهذه الولاية في التقاضي على جريمة وحشية واضحة وانا سوف ارى ان حقوقهم محفوظة |
Bence bizim de sesimiz duyulmalı haklarının korunduğundan emin olmak için öğretmenlerin bir sendikası var. | Open Subtitles | أعتقد بأننا نستحق أن يكون لنا رأي أقصد بأن المدرسين لهم حقوق للضمان بأن حقوقهم محمية |
Ev arkadaşlığı haklarının yeterli olmadığını savunan birkaç nonoşun söyledikleri şeyler işte. | Open Subtitles | مجموعة من الشواذ الحمقى يشتكون من أنّ حقوقهم في التزاوج ليست كافية بالنسبة لهم |
Dünyadaki milyonlarca kız temel haklarından mahrum bırakılıyor, sadece kadın oldukları için. | TED | ملايين الفتيات ترفض ابسط حقوقهم بسبب كونهم إناث |
Eminim harikadır. Çünkü haklarından mahrum kalmış bir göçmenin hizmet ettiği şımarık beyaz bir kıza yalan söylemek için hiçbir nedeni yok. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأنها جيدة لأن المهاجرين المحرومين من حقوقهم والذين يخدمون فتاة بيضاء مدللّة لن يكذبوا عليكِ |
Eğer kapıda bir işaret varsa ve kapı da açıksa, bütün haklarından feragat ediyorlar demektir. | Open Subtitles | إذا كان هناك لافتة في الخارج وباب مفتوح فقد تنازلوا عن كل حقوقهم |
Öldürmeyin onları. onların da yaşama hakkı var. | Open Subtitles | لا تقتلوهم لديهم حقوقهم. |