"حقيبة يدها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Çantasını
        
    • çantasında
        
    • Çantasına
        
    • El çantası
        
    • Cüzdanını
        
    1999 yılında, Londra'da bir gece kulübünde arkadaşlarını ararken Çantasını bulamıyor TED في 1999، كانت في نادي ليلي في لندن، تنتظر صديقاتها، متسائلة أين حقيبة يدها.
    Çantasını boşaltıp temizledikten sonra sonunda her şeyi yeniden düzenlemek. Open Subtitles إفراغ حقيبة يدها وتنظيفها و تضع كل شيء ما دون ذلك خلف ظهرها
    Çantasını boşaltıp temizledikten sonra sonunda her şeyi yeniden düzenlemek. Open Subtitles إفراغ حقيبة يدها وتنظيفها و تضع كل شيء ما دون ذلك خلف ظهرها
    Anneme davetiyeyi sormadı, üstelik annemin kocaman çantasında duruyordu. TED ولا يسأل والدتي عن الدعوة التي في أسفل حقيبة يدها الضخمة.
    Jenna'nın çantasında bulduğum kırık cam parçaları dışbükey bir merceğe ait. Open Subtitles القطع من الزجاج المكسور في حقيبة يدها كانت جزءا من عدسة محدبة.
    Çantasına bir mikrofon yerleştirmeli ya da telefonuna bir yazılım kurmalıyız. Open Subtitles ميكرفون داخل حقيبة يدها جهاز تنصت على هاتفها
    Adam onun peşindeymiş. - Cüzdanını ve takılarını almış. Open Subtitles يلاحقها - لقد أخذ حقيبة يدها و بعض مجوهراتها -
    Polise karının Çantasını senin çaldığını söyleyeceksin. Open Subtitles أخبرهم بأنك سرقت حقيبة يدها بنفسك
    Ara şunu. Çantasını da bana ver. Open Subtitles لنتعرف عليها جيداً _ إعطينى حقيبة يدها _
    Ara şunu. Çantasını da bana ver. Open Subtitles لنتعرف عليها جيداً _ إعطينى حقيبة يدها _
    Çantasını unutmuş. Open Subtitles يبدو أن جدتها نسيت حقيبة يدها
    Çantasını tutuyordum işte? Open Subtitles كنت أحمل حقيبة يدها
    - Çantasını bırakmış. - Ne? Open Subtitles غادر هي حقيبة يدها.
    Çantasını neden çalasın? Open Subtitles - لماذا تسرق حقيبة يدها ؟ -
    Annem olsa çantasında eve götürmeye çalışırdı. Open Subtitles لو امي هنا كانت ستحاول تهريبه في حقيبة يدها.
    Onun için çalıştığını zannediyordum çünkü el çantasında kartvizitlerinden biri vardı. Open Subtitles أفترض أنك تعمل لديها لأنني عثرت على واحدة من بطاقاتك في حقيبة يدها
    Adamın mendiliyle silmiş ve mendili Çantasına koymuş. Open Subtitles وقد جففته بمنديله هو ووضعته فى حقيبة يدها .
    Çantasına koyulan ve daha sonra bulduğumuz altın ilaç kutusu Carlotta Adams'ın, ilaç kullanan bir kadın olduğuna inandıracaktı bizi. Open Subtitles والعلبة الطبية الذهبية الصغيرة الموضوعة في حقيبة يدها والتي وجدناها نحن ستجعلنا نعتقد أن (كارلوتا آدامز) معتادة على تناول المخدّر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more