Kuzey Işıkları Havai'nin güneyinde bile kuyruklu yıldızlardan gerçek bir gökkuşağı olarak görüldü. | Open Subtitles | الاضواء الشمالية شهدت في أقصى جنوب في هاواي قوس قزح حقيقي من المذنبات |
O yüzden izninle söylemeliyim ki tekrar gerçek bir profesyonelle çalışmak bir zevkti. | Open Subtitles | إذاً أيمكنني أن أقول، أنها لمتعة أن أعمل مع محترف حقيقي من جديد. |
Ancak buna rağmen Bu insanlara duyduğum sevgi açısından Kalbimde gerçek bir ayrılık hissi | TED | ولكن مع ذلك، ليس هناك شعور حقيقي من الانفصال عنهم في قلبي، من حيث الحب الذي أشعر لهؤلاء الاشخاص. |
Biz, günlük deneyimlerden gerçek bir şey oluşturma fırsatımız olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | حيث نشعر أنه لدينا الفرصة، للإتيان بشيء حقيقي من خبرة الحياة اليومية، |
Gerçek Tanrı'dan gerçek Tanrı. | Open Subtitles | إله حقيقي من إله حقيقي. |
Sen gerçek bir diktatörsün ve tabiki sana kızgın olmak çok zor. | Open Subtitles | انت طاغية حقيقي من الصعب جدا ان اكون مجنونة بك |
Ama bir avuç yeni yetmeler yerine kendimize gerçek bir dolandırıcı takımı bulmamız gerek. | Open Subtitles | لكن إذا كنت فقط دربت حفنة من المتخبطين في الأنظمة فقد يتوجب علينا إيجاد فريق حقيقي من المحتالين |
-Şimdiye kadar gerçek bir erkek arkadaşı olduğunu zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد حتى أنه كان لها خليل حقيقي من قبل |
gerçek bir savaşçı asla görünmez güçlerin kurbanı olmamalı. | Open Subtitles | لا يجب أن يُهزم محارب حقيقي من طرف قوى خفيّة. |
Marie bazı kitaplar getirmiş, ama bence gerçek bir yazarın kitabını okumalı. | Open Subtitles | ماري , جلبت بعض الكُتب , لكن أعتقد عليها قراءة كتاب حقيقي من كاتب حقيقي |
Daha önce gerçek bir kayıt stüdyosunda bulunmamıştım. | Open Subtitles | لم اكن في استديو تسجيلات حقيقي من قبل حسنا لا يمكن ان نشعر بالفرق |
Yer açın, artık gerçek bir Hollywood menajeri hizmetinizde. | Open Subtitles | أفسحي المجال, وكيل أعمال حقيقي من هوليوود تحت خدمتك |
Ya ağzını kapalı tutarsın ve hiç kimse gerçeği bilmez ya da Ufak Mike için gerçek bir anma töreni düzenleriz. | Open Subtitles | إما أن تغلقي فمك ولن يعرف احد الحقيقة أبدا أو سنحصل علي نصب تذكاري حقيقي من اجل مايك |
Hem daha önce hiç gerçek bir sevgilim olmadı. | Open Subtitles | بجانب انا لم يسبق لي بالحقيقه حبيب حقيقي من قبل |
Buraya gelmeden önce ellerine gerçek bir kılıç aldıklarını bile düşünemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتخيل أي منهم قد حمل سيف حقيقي من قبل قبل أن يأتوا إلى هنا |
Wow, Yani, daha önce hiç gerçek bir film için, seçmelere katılmadım. | Open Subtitles | واو, انا اقصد,لم اخض تجربة اداء من قبل مثل, فيلم حقيقي من قبل |
Sizce şerifin adamları gerçek bir çatışmaya katılmış mıdır? | Open Subtitles | أتعتقد أن نائب المفوض شهد قتال حقيقي من قبل؟ |
Evet, gerçek bir Santa Monica polisiyle. | Open Subtitles | نعم, مع شرطي حقيقي من دائرة سانتا مونيكا |
Uzun süredir gerçek bir randevuya çıkmamıştım. | Open Subtitles | لم اخرج من قبل في موعد حقيقي من مدة طويلة جدا |
Yani bunu daha önce gerçek bir hasta üzerinde denemediniz mi? | Open Subtitles | إذاً لم تفعلي هذا على مريض حقيقي من قبل ؟ |
Gerçek Tanrı'dan gerçek Tanrı, | Open Subtitles | إله حقيقي من إله حقيقي |