Sıska, kemikli, büyük dana gözlü... kaşları olmayan ve geniş ağızlı... | Open Subtitles | كنتُ قبيحة جدا ، مقوسة .وبعيونكبيرةكالبقرة. وشفاةعريضة،كبيرة و بلا حواجب |
Bu arada, kadınlar öyle kaşları olsun diye her şeyi yapar. | Open Subtitles | وبالمناسبة، النساء قد يقتلن مقابل حواجب مثل تلك |
Bir zamanlar güzel bir şapkası muhteşem alevli kaşları olan herkes tarafından sevilen küçük bir kız varmış. | Open Subtitles | كان يا مكان، كانت هناك فتاة ذات رداء احمر ظريف و حواجب مشتعلة بالنار |
Bu şekilde gülümsüyor gibi görünmezlerdi. Ayrıca kaşlarını alırlar ve buraya sahte kaş çizerlerdi. | Open Subtitles | كانوا أيضاً يحلقون حواجبهم و يرسمون حواجب مستعارة هنا بالأعلى |
Kalın kaş. Dikkatli ol O saldırmak için kendi kemiklerini kullanıyor | Open Subtitles | أبو حواجب ،كن حذراً ان هذا الشخص يستخدم عظامة للهجوم |
Kanka, gergin bir gelin, reddettiğim bir kadın ve toplam üç kaşlı iki kız kardeşle uğraşıyorsun. | Open Subtitles | يا رجل ، لدينا عروس غاضبة ، وامرأة أسأت إليها ، وأختان لديهما ثلاثة حواجب فقط |
Ah, koyu siyah saçlar ah, SpocK gibi kulaklar sivri burun, gür kaşlar. | Open Subtitles | شعر أسود غامق أذنه مسحوبة حواجب كثيفة، أنف ناتئة |
Evet, bunun gibi. Ve gerçekten çok kalın kaşları vardı. | Open Subtitles | نعم مثل هذا ، و حقا ، حقا لديه ،، كثيفة ،، حواجب كثيفة |
Bu arada kafeteryadaki yeni kız da çok seksi ve ince kaşları var, biliyor musun? | Open Subtitles | فتاة الكافتيريا الجديدة لديها حواجب رفيعة ومثيرة |
kaşları birleşik, suratı kıllı ve geniş omuzlu kadınlar. | Open Subtitles | مع حواجب متصلة وشعر وجه , وأكتاف عريضة |
Burnu, kaşları, yanakları. | Open Subtitles | حواجب عينيها وجنتيها |
Kıvrımlı kaşları da var. | Open Subtitles | لديهم فعلا حواجب جعداء |
kaşları bile kalmadı. | Open Subtitles | هو ليس عنده حواجب حتى |
Cumartesi günü zor olabilir, "kaşlar Kaşlar kaşlar" kapalı. Şehrin diğer ucuna, "kaş Kulübesi"ne gitmek zorundalar. | Open Subtitles | إنه يوم السبت فمحل بيع حواجب العيون المستعارة مغلق الآن وعليهم الذهاب للمتجر الآخر الموجود في وسط المدينة |
-Tüketim maddeleri. Juicy Fruit sakızı, kaş kalemi, nar suyu. | Open Subtitles | مواد إستهلاك , لبان الفاكهة , قلم تحديد حواجب عصير الرمان |
Bu heidelbergensis kafatasının, büyük bir kaş çatısı ve arkaya doğru, eğimli bir alnı var. | Open Subtitles | هذه الجمجمة بها حواجب كبيرة وجبهة منزلقة للخلف |
Kenny'de kaş maş kalmadı fazla saçı da kalmadı espri anlayışı da yandı gitti. | Open Subtitles | كيني، لم يتبق لديه حواجب ولا شعر.. ولا حس فكاهة ايضاً |
Şey, sen hani şu kalın kaşlı topuz saçlı kadın gibi giyinmiştin ya kimdi o? | Open Subtitles | من كانت تلك المرأة التي لبستِ مثلها، التّي تملك وجهًا ذا حواجب كبيرة؟ |
Caroline Krafft'ın kaşlarını aldırması gerekiyordu. | Open Subtitles | بصراحة الأنسة كارولين ك تحتاج عملية نتف حواجب |
Bu zenginlerin bile kaşını kaldırtacak kadar para müşterilerden bahsetmiyorumb bile. | Open Subtitles | ذلك النوع من المال الذي قد يرفع حواجب أغنى الأغنياء ناهيك عن ذكر العُملاء |