"حوزتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • elimde
        
    • ellerimde
        
    • gözetimim altında
        
    • sahip olduğum
        
    Şu an elimde 27,000'den fazla çalınmış hükümet belgesi var. Open Subtitles في حوزتي الآن أكثر من 27,000 من الملفات الحكومية المسروقة
    Onlar boğuşurken bıçak benim elimde kalıyor. Open Subtitles على كلٍّ، حصل شجارٌ، وانتهى السكيّن إلى حوزتي
    elimde müvekkilimin bu konuda masumluğunu açıklayabilecek bir kanıtım var. Open Subtitles لديّ في حوزتي قطعة دليل التي قد تنطق ببراءة موكلي في هذه المسألة
    Baba, dünya'yı ellerimde tutuyorum fakat bu kız hala kafamı kurcalıyor. Open Subtitles ابي, انا املك العالم في حوزتي ورغم ذلك فهذه الفتاه تشتت انتباهي
    Jack Bauer hayatta ve gözetimim altında. Open Subtitles جاك باور) على قيد الحياة وفي حوزتي)
    Senin de görebileceğin gibi sahip olduğum çok fazla eşya var. Open Subtitles لكنْ كما ترون، أغراض عديدة تقع في حوزتي
    Beni buraya çağırmasan şimdiye kanıt elimde olurdu. Open Subtitles لكان الدليل في حوزتي الآن لو لم تستدعيني إلى هنا
    Eğer urgan benim elimde olsaydı onu canlı canlı yakardım. Open Subtitles لو كانت تلك الحبال في حوزتي لأحرقت الرجل حياً
    elimde yeni Foil tabletin bir prototipi mevcut. Open Subtitles مرحبا. اه، ولدي في حوزتي نموذج أولي من قرص احباط جديد.
    Silahı elimde tutmadım. Delil zinciri sağlam kaldı. Open Subtitles ولم يترك حوزتي وسلسلة الأدلة محفوظة
    elimde çok güzel bir kadınla seks yapmamı sağlayacak bir not var, ama dairesine... Open Subtitles انا في حوزتي حاليا مذكره تعطيني اذنا بممارسه الجنس... مع امراه جميله,ولكن ليس لدي طريقه لمعرفه شقتها
    Kaynak 9 şifresi ile elimde. Anlaşmak ister misin? Open Subtitles {\cH00FFFF} سورس 9" في حوزتي مع محلل الشفرات" أتود المفاوضة؟
    Kaynak 9 şifresi ile elimde. Anlaşmak ister misin? Open Subtitles {\cH00FFFF} سورس 9" في حوزتي مع محلل الشفرات" أتود المفاوضة؟
    elimde bu varken, yakınıma gelmek istemezsiniz. Open Subtitles انك لا تريد الاقتراب مني عندما يوجد واحد من هذه السيوف في حوزتي .
    elimde Alexandria Limanı'ndan çıkma bir biyolojik silah var. Biyolojik silah mı? Open Subtitles في حوزتي سلاحاً بيولوجياً محظورًا في ميناء "أليكساندريا"
    elimde Alexandria Limanı'ndan çıkma bir biyolojik silah var. Open Subtitles في حوزتي سلاحٌ بيولوجيٌ محرّم في ميناء "أليكساندريا"
    İki adamı da bir saat içinde elimde istiyorum. Open Subtitles أريد كلا الرجلين في حوزتي في غضون ساعة.
    Seninle pazarlık yapmadan önce Mesneti ellerimde istedim. Open Subtitles أردت أن يكون المُرتكز في حوزتي قبل التفاوض معك
    Benim ellerimde. Open Subtitles أين الدواء ؟ في حوزتي.
    Jack Bauer hayatta ve gözetimim altında. Open Subtitles جاك باور) على قيد الحياة وفي حوزتي)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more