"حياة واحدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir hayat
        
    • Bir yaşam
        
    • bir hayatım
        
    • bir canım
        
    • bir hayatı
        
    • bir can
        
    • One Life
        
    • Bir canın
        
    • tek bir
        
    "Hüzünlerle sevinçlerle geçen Bir hayat. " Open Subtitles إنها حياة واحدة و تنتقل بين الأحزان و الأفراح
    Bir hayat yerine... bir çok hayat kurtarabilirsin... Open Subtitles حياة واحدة في مقابل العديد من الحياوات الآخرى.
    Anlam ifade eden tek Bir hayat var! Dikkatlerini meydana çekin. Open Subtitles إنها حياة واحدة من تحمل معنى، فلتجذبهم نحو الميدان
    "...milyonlarca insana karşı Bir yaşam. Bu çok adaletsiz değil miydi?" Open Subtitles حياة واحدة مُقابل ملايين الناس ، أليس ذلك قليلاً جدا؟
    Çok iyi anladım. Ama, senor, yalnızca bir hayatım var. Open Subtitles أفهمك بشكل مثالي لكن سيدي، لدي حياة واحدة فقط
    Ebediyetin tehlike altında olduğu bu zamanda keşke feda etmek için bir canım daha olsaydı. Open Subtitles سأخاطر بالخلود نفسة انا فقط اتمنى لو كان لدى اكثر من حياة واحدة لتقديمها
    bir hayatı almadan diğerini onaramayız. Open Subtitles لا يمكننا أن نرجع حياة واحدة إلا إذا أخذنا واحدة أخرى
    Prensi öldürürsek binlercesini kurtarmak için bir can alacağız. Open Subtitles إذا قتلنا الأمير سنأخذ حياة واحدة لانقاذ الآلاف
    Ve bu, bayanlar baylar, "One Life to Live" adlı pembe dizide geçen 25 yıl sürecek aşk hikâyesinin başlangıcıydı, TED وهذه أيها السيدات والسادة، هي الطريقة التي قدم بها مسلسل " حياة واحدة نعيشها " قصة حب استمرت لخمس وعشرين عامًا
    En azından Bir canın bu sayede kurtulduğunu gördüm. TED ولقد رأيت حياة واحدة على الأقل قد أٌنقذت بسببه.
    Sana yalvarıyorum, bırak da Bir hayat kurtarayım. Open Subtitles أنا اتوسل إليكى فقط دعينى أنقذ حياة واحدة
    Yetişkin kök hücrelerim var. Ama zayıflar ve bana en fazla Bir hayat verebilirler. Open Subtitles عن طريق خلاياي الجذعية البالغة لكنها ضعيفة ستمنحني حياة واحدة فقط
    Bu dünyanın tadını çıkarmak için Bir hayat yetmez derler. Open Subtitles يُقال أن حياة واحدة لاتكفي للتمتع بكل متع الحياة
    Yaşayacakları tek Bir hayat var ve bunu heba etmeye yanaşamazlar. Open Subtitles لديهم حياة واحدة للعيش ولا يستطيعون تضييعها
    Bir hayat ikiye bölünmeye zorlandığı için hasta. Open Subtitles بل لأن حياة واحدة أجبرت لتنقسم إلى اثنتين.
    Tek Bir hayat değil, üç tane. Anlıyorum bunu. Open Subtitles ليس فى حياة واحدة ولكن فى ثلاثة ولكننى اتفهم ذلك
    Eğer tek Bir yaşam formunu bile doğru düzgün yeniden başlatamıyorsa bütün gerçekliği başlatmasını nasıl bekliyorsun? Open Subtitles فإن كانت غير قادرة على اعادة تشغيل حياة واحدة بشكل صحيح فكيف لها أن تعيد تشغيل الواقع بأكمله؟
    Çünkü Bir yaşam, kendini ötekine zorla kabul ettirmişti. Open Subtitles لأن حياة واحدة فرضت نفسها على أخرى
    bir hayatım kaldı Joanna ve onu burada geçirmek istemiyorum. Open Subtitles لديّ حياة واحدة جوانا ولا أريد أن أقضيها هنا .
    Bunu neden yapıyorsun? Sadece tek bir hayatım var, ve onu da kendim yaşamak istiyorum. Open Subtitles لدي حياة واحدة فقط، ويجب أن أجلها ملكي
    bir canım var, yani ya şimdi ya hiç. Open Subtitles أنا لدي حياة واحدة فقط لذلك أما أن نقوم بها الان أو لن نفعلها
    Gücünü ne kadar serbest bırakırsan bırak, bu seviyenle, küçük bir hayatı bile koruyamazsın. Open Subtitles مهما كانت كمية الطاقة التي تصدرينها لن تستطيعي حتى إنقاذ حياة واحدة صغيرة
    Kapımızda dünyalılar, bir ültimatom, hepimizi kurtaracak bir can. Open Subtitles الأرضيون عند البوابة، إنذار أخير، حياة واحدة مقابل العفو عن حيواتنا جميعًا
    "One Life to Live"den Gerard St. Clair. Open Subtitles من مسلسل حياة واحدة جاراد سان كليف
    Daima daha fazla kokain ve paran olabilir fakat sadece Bir canın var. Open Subtitles يمكنك دومًا أن تحصل على المزيد من الكوكايين والمزيد من النقود، لكنك تحصل على حياة واحدة فقط،
    Fakat, büyürken, artık tek bir hayattan fazlasını yaşamayacağım düşüncesine kapıldım. TED لكن مع تقدّمي في العمر، انتابني هاجس مقلق بأنني لن أحظى بأكثر من حياة واحدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more