Bir kadının Hayatı tehlikede, sense kalkmış bana toplantıya katıl, diyorsun. | Open Subtitles | هناك امرأة حياتها في خطر. لذا أفكر في عدم حضور الاجتماع. |
Hayatı tehlikede bu ittifaktan onurumuz olmayabilir. | Open Subtitles | حياتها في خطر وبالتحالف ربما لن نتشرف أبداً |
ilaç paranoyasını arttırıyor ve kızın Hayatı tehlikede. | Open Subtitles | أعراض المريض تسببت الحبوب الارتياب تعتقد بأن حياتها في خطر. |
Bir önemli sınırlama, asla hayatının tehlikede olduğunu söyleyemezsin. | Open Subtitles | أوه قيد واحد مهم أنت غير مسموح لك ذكر بأي طريقة أن حياتها في خطر |
Zavallı kız hayatının tehlikede olduğunu dahi bilmiyor. | Open Subtitles | الفتاة المسكينة لاتعرف أن.. حياتها في خطر |
Sırf yanımda olması bile onun hayatını tehlikeye sokar. | Open Subtitles | ببساطةٍ كونها بمقربةٍ منّي يضع حياتها في خطر. |
Bakın, bir kadının Hayatı tehlikede. | Open Subtitles | إستمع ، هناكَ إمرأة حياتها في خطر |
Hayatı tehlikede olabilir. | Open Subtitles | يُمكن أن تكون حياتها في خطر. |
Saxon'ı öldürmezsen Evely'in Hayatı tehlikede olacak. | Open Subtitles | إن لم تقتل (ساكسن)... فستكون حياتها في خطر |
- Bir çocuğun Hayatı tehlikede. | Open Subtitles | -ثمة طفلة، حياتها في خطر |
Hayatı tehlikede. | Open Subtitles | حياتها في خطر |
Onun Hayatı tehlikede. | Open Subtitles | حياتها في خطر |
Hayatı tehlikede. | Open Subtitles | حياتها في خطر. |
Bir önemli sınırlama, asla hayatının tehlikede olduğunu söyleyemezsin. | Open Subtitles | أوه قيد واحد مهم أنت غير مسموح لك ذكر بأي طريقة أن حياتها في خطر |
Onu uyarmaya gelmiştim. hayatının tehlikede olmasından korkuyorum. | Open Subtitles | أتيت لأحذرها أخشى أن حياتها في خطر |
hayatının tehlikede olduğunu düşünüyor. Onunla aynı fikirde olmaya başladım. | Open Subtitles | تعتقد أن حياتها في خطر بدأت أتفق معها |
Başkan, hayatının tehlikede olduğunun farkında bile değilken Bölüm onun hayatını kurtaracak. | Open Subtitles | سنردع (ماركوف) عما سيفعله سوف تنقذ "الشعبة" حياة الرئيسة بدون أن تعلم حتى أن حياتها في خطر |
Detective Santos hayatının tehlikede olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | المحققه (سانتوس) تشعر بأن حياتها في خطر |
Çünkü onun hayatını tehlikeye attın! | Open Subtitles | لأنكِ وضعتِ حياتها في خطر. |