"حياتيّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hayatımın
        
    • hayatımı
        
    • Hayatımda
        
    • Hayatım
        
    • hayatımdan
        
    • yaşamadığımızı
        
    Hayatımın geri kalanını bu bok çukurunda geçirmek mesela. Open Subtitles مثل قضاء بقية حياتيّ فى هذه البقعة اللعينة.
    Hayatımın son dakikalarını yaptığın berbat ve tiksindirici şeyleri dinleyerek geçirmeyeceğim! Open Subtitles أنا لن أضيع الدقائق الأخيرة من حياتيّ. اسمع لهذا الشئ الذي فضحك، لكل الأشياء الكريهة التي قمتَ بها
    Ta ki Siz hayatımı kurtarmak için 10 milyonunu ödünç alana kadar... Open Subtitles ليست بعد ما سرقتم 10 مليون دولار من أجل إنقاذ حياتيّ
    Ben bu adamlarla dışarıda savaştım benim arkamı kolladılar, onlara hayatımı emanet ederim. Open Subtitles كنتُ في الميدان مع هؤلاء الأشخاص، كانوا سنداً ليّ، فأضع حياتيّ بأيدهم
    Hayatımda ikinci kez doğru zamanda doğru yerde olduğumu hissettim. Open Subtitles تبدو أنّها اللحظة الثانيّة في حياتيّ بأنّي كنتُ واقفاً بالمكان المناسب والتوقيت المناسب
    Dedi ki Hayatım boyunca boğuştuğum bu şey bunca zamandır bana acı veren bu şeyin benim hatam olmadığını söyledi. Open Subtitles ، قال أن الشيء الّذي كافحته طوال حياتيّ الشيء الّذي سبب لي التعاسة، لم يكن خطأي
    Lütfen sadece her şeyi mahvetme. hayatımdan çık ki ben de yoluma devam edebileyim. Open Subtitles فقط, أرجوكِ, لاتفسديّ كُل شيء، أخرجيّ من حياتيّ وحسب, ودعينيّ أمضي بها
    Kabalık etmek istemedim. Sadece Hayatımın geri kalanıyla ne yapacağımı bilmiyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أعلم ماذا سوف أفعل ببقية حياتيّ.
    O gidince Hayatımın nasıl olacağını bilememem de ayrı bir sorun tabii. Open Subtitles بجانب ذلك لا أعرف ماذا ستكون حياتيّ عندما تُغادر.
    Hayatımın geri kalanını örgü örerek geçireceğim. Planım bu. Open Subtitles لذا، سأقضي بقية حياتيّ أنسج الملابس، هذه هي خطتيّ.
    Ve sonra Hayatımın değerinin ne kadar olduğunu düşündüğümü sordu. Open Subtitles ، و من ثمّ سألنيّ كم بإعتقادي هي قيمة حياتيّ ؟
    Profesyonel Hayatımın son birkaç haftasını artık kaderim olduğunu bildiğim şeye hizmet ederek geçirdim. Open Subtitles سأقضيّ أسابيعي الأخيرة من حياتيّ المهنيّة .بإنجازِ ما أعرفهُ الآن أنهُ قدري
    Benim hayatımı düzeltmeye çalışamaz, benim beynime giremezsin canım. Open Subtitles .لا يمكنها أن تصلح حياتيّ اللعينة .لن تقوم بإقناعي
    Burada yok ama hâlâ hayatımı berbat ediyor. Open Subtitles الرجل ليس هنا ومع ذلك مازال يستمر فى تدمير حياتيّ.
    hayatımı yeniden düzene sokmaya çalışıyordum. Open Subtitles لقد كُنت أحاول إعادة بناء حياتيّ.
    Bu hiç şüphesiz Hayatımda duyduğum en aptalca şey. Open Subtitles هذا بدون ريب أسوء شيء سبق و أنّ سمعته في حياتيّ.
    Hayatımda içine etmediğim tek şey mahkemedeki şöhretim. Öyle kalmasını isterim. Open Subtitles الجزء الوحيد من حياتيّ الذي لم أفسده تماماً هو سجليّ المهني في المحكمة.
    Hayatımda bu kadar temiz olmamıştım. Open Subtitles يا إلهيّ، لم أحظى بهكذا تنظيف طوال حياتيّ.
    İşin aslı, tüm Hayatım boyunca âşık olduğum bir tek kız vardı. Open Subtitles الحقيقية هيّ, إنهُ كانت هُناك فتاة واحدة دخلت في حياتيّ. شعرتُ بالحبّ معها.
    Sen Hayatım boyu gördüğüm en kötü sunucusun. Open Subtitles إنّك أسوء مُذيع سبق و أنّ رأيته في حياتيّ.
    Gelecekte, özel hayatımdan uzak dur. Open Subtitles . بالمستقبل، ابقَ بحق الجحيم ! . بعيداً عن حياتيّ الشخصيّة
    Bir de bize hiç yaşamadığımızı söyler. Open Subtitles وتقول أنّنا لا نتّسم بحسّ حياتيّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more