Anlayamıyorum. Çanak çömlekçilik, çiçek aranjmanı... - ...dikiş, örgü daha uygun. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَفْهمَ فخارياتَ أَو زهرةَ ترتيب أَو تطريز أَو حياكة. |
Evde kalsın. İsterse ona örgü şişi verebilirim. | Open Subtitles | اجعليه يبقي هناك عندي إبر حياكة يمكنه اقتراضها |
Aslında şuanda halk evinde bir örgü kermesi var. | Open Subtitles | في الواقع هناك ورشة حياكة في وسط المجتمع في الوقت الحالي |
dikiş dikeceksin. Büyükannene süveter örmeye başlamana, bir adım kaldı. | Open Subtitles | أنت تحيكين , أنتِ على وشك أن تبدأي في حياكة سترة جدتكِ |
Yapmak istediğimiz şey bakan, hisseden ve onların kıyafetlerini dikmek için terzi tarafından kullanılıp işlenmiş bir malzeme gibi davranan teknoloji üretmek. | TED | ولكن ما نود فعله هو إنشاء تقنية تبدو وتشعر وتتصرف مثل المواد الخام التي يستخدمها الخياط في حياكة ملابسه. |
- Evet, biraz örme bulmaya çalışacağım. | Open Subtitles | قسم الوسائل - نعم، سأحاول أن أجد عدة حياكة - |
Bütün bu inanılmaz süper güçlere sahibiz, mutlu verimlilik, yetenek sıkı bir sosyal doku örmek, acil iyimserliğin duygusu ve destansı zaferin arzusu. | TED | ولدينا كل هذه القوى الخارقة، الإنتاجية السعيدة، القدرة على حياكة نسيج إجتماعي محكم، هذا الشعور بالتفائل العاجل، والرغبة في معنى الفوز الأسطوري. |
Burda iyi örgü işi bulamadığını söylüyordu. | Open Subtitles | قالت أنها لم تتمكن من الحصول على خيوط حياكة جيدة هنا |
Çocuklar onları besleyebilir. örgü dersleri var. | Open Subtitles | يمكن للاطفال تربية الخراف وهنالك ورشة حياكة |
Bir kaşık ya da örgü şişi kullanmanız gerekebilir. | Open Subtitles | قد تحتاج لملعقة أو إبرة حياكة أو ما شابه |
Rüyamda örgü iğnesini boynuma batırıp bana deli diyordu. | Open Subtitles | بحلمي, كان يكزني بإبرة حياكة ويناديني بالمجنونة |
- örgü, dart, müze turları, balonla uçmak,-- siz söyleyin. | TED | كما توفّر خدمة "الدائرة" رزنامة إجتماعية غنية -- حياكة ولعبة السهام وزيارات للمتاحف والمنطاد -- سمها كما شئت. |
Size olduğunda eşek tekme umursamıyorum, ama başka türlü yerine, sizin kız ile pişirme kurabiye asılı olurdu veya örgü patik. | Open Subtitles | لا تمانعين ركل المؤخرات لكن عندما تضطري لذلك ، لكن عدا ذلك أنت تفضّلين أن تتسكّعي مع شقيقاتك ، تصنعين البسكويت أو حياكة الأحذية |
Shula'dan örgü dersleri falan aldım. | Open Subtitles | أخذت دروس حياكة من شولا وكل شىء |
Tanrı aşkına daha işler durumda bir dikiş makinem bile yok. | Open Subtitles | أعني، حبّاً لله، لست أملك حتّى آلة حياكة تعمل. |
Ben de o hediye paketi kostümünü yapabilmek için dikiş kursuna gitmemeliydim. | Open Subtitles | لـم يكن يجب أن أحضر فصل الحياكة ذلك، كي أتعلم حياكة زي هدية الزفاف ذلك. |
Peki yeni harika bir dikiş makinesine ne dersin? | Open Subtitles | حسنا مارأيكِ بماكينة حياكة براند جديدة |
Kadın kıyafetlerinin yanlarını dikmek yeteneklerine uygun mu? | Open Subtitles | حياكة الحواشي على الأثواب النسائية هيَ الاستغلال الأمثَل لموهبتِك؟ |
Şimdi eğer kusura bakmazsanız, bu kadının kolunu dikmek istiyorum. | Open Subtitles | لولايمانعأحدكم, أريد حياكة ذراع هذه المرأة |
Ama sepet örme sınıfındaki birinden ikinci bir görüş alacağım. | Open Subtitles | من رجل في صف حياكة السلالِ. |
Bir atkıyı örmek zaman ister. | Open Subtitles | لقد أخذت حياكة هذا الوشاح وقتًا. |