Çünkü ne zaman bir konuda hırslı olsan, her şeyini ona ayırıyorsun. | Open Subtitles | كلا، لأن عندما تبدي شغفاً حيال أمر ما، تبذل به قصارى جهدك |
Merak etme. Bu teknedeki insanların yüzde sekseni bir konuda yalan söylüyor. | Open Subtitles | لا تقلق فإنّ 80% ممّن هم بهذا القارب يكذبون حيال أمر ما |
Ne zaman bir konuda çok hırslı olsan, kaşların geriliyor. | Open Subtitles | حينما تبدي شغفاً حيال أمر ما، تعبس حاجبيك |
Her adam, ne kadar güçlü olursa olsun kendine bir konuda yalan söyler. | Open Subtitles | كل رجل مهما بلغت قوته يكذب على نفسه حيال أمر |
Baba, seninle bir konu hakkında konuşabilir miyim? | Open Subtitles | أبي . . هل تمانع أن أتكلم معك حيال أمر ما؟ |
Her adam, ne kadar güçlü olursa olsun kendine bir konuda yalan söyler. | Open Subtitles | كل رجل مهما بلغت قوته يكذب على نفسه حيال أمر |
bir konuda çok açık konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لكنّي أود أن أكون واضحة تمامًا حيال أمر. |
bir konuda çok açık konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لكنّي أود أن أكون واضحة تمامًا حيال أمر. |
- Arkadaşım olur ve biz-- Aslında bir konuda yardımınız gerekiyor. | Open Subtitles | كنا صديقين، وأحتاج إلى مساعدتك حيال أمر. |
Baksana Reva, Ellen Aim bir konuda haklıymış; kardeşin pisliğin teki. | Open Subtitles | أتعرفين يا "ريفا"؟ كانت "ألين إيم" محقة حيال أمر وحيد شقيقك أخرق |
bir konuda açık olmak istiyorum. | Open Subtitles | أتدري ، سأكون صادقا معك حيال أمر ما |
Böyle bir konuda yalan söylemek için herhangi bir nedenimiz yok. | Open Subtitles | لا يوجد سبب لدينا للكذب حيال أمر كهذا |
- Tamam, güzel, çünkü bir konuda tavsiyenize ihtiyacım var. | Open Subtitles | -حسناً، جيد لأنني أحتاج نصحيتكما حيال أمر ما |
bir konuda suçlu mu hissediyorsun? | Open Subtitles | هل تحسّ بالذنب حيال أمر ما؟ |
Gabe, bir konuda seninle konuşmam gerekiyor. Gerçekten çok önemli. | Open Subtitles | مرحباً (غايب)، أود التحدث معك حيال أمر ما إنه مهم للغاية |
Ama bir konuda yanılıyorsun. | Open Subtitles | لكنك مخطأ حيال أمر واحد |
Carl. bir konuda yardımın gerek. | Open Subtitles | (كارل)، أريدك أن تساعدني حيال أمر. |
Carl. bir konuda yardımın gerek. | Open Subtitles | (كارل)، أريدك أن تساعدني حيال أمر |
Shaw bir konuda haklıydı. | Open Subtitles | (شاو) كانت محقّة حيال أمر وحيد |
Böyle bir konu hakkında yalan söylemeyeceğimi bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تعرف بأنني ما كنتُ لأكذب حيال أمر كهذا؟ |
Bak, seninle bir konu hakkında konuşmam gerek. | Open Subtitles | انظري، أحتاج للتحدث معك حيال أمر. |