"حيال الأمر" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu konuda
        
    • bununla ilgili
        
    • konuda pek
        
    Dünyası yok oluyor ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. Open Subtitles عالمها يموت، ولا يوجد أي شيء لعين يمكنني فعله حيال الأمر.
    Bu yüzden benim diğer bir hedefim de bunu değiştirmek ve halkla yakın ilişki kurarak onları bu konuda eğitmek ve siz izleyicilerin bu konu hakkında konuşmasını sağlamak. TED لذا فإن جزءاً من مهمتي القضاء على هذا الجهل والقيام بالتفاعل مع المجتمع وتثقيفه وتحفيزكم للتحدث حيال الأمر.
    bu konuda biraz düşününce aslında mantıklı geliyor çünkü beynimiz çok izole edilmiş durumda. TED وعندما تفكرُ حيال الأمر قليلًا، فهذا منطقي لأن أدمعتنا منعزلة جدًا.
    bu konuda bir şeyler yapma şansımız ve harika fırsatımız var. TED ولدينا المقدرة والفرصة الرائعة لفعل شيء حيال الأمر.
    Bence artık ütopik varsayımlarımızı ortadan kaldırıp bu konuda gerçekten bir şeyler yapmaya başlamalıyız. TED لذا أعتقد أننا يجب أن ننهي بعض إفتراضاتنا الطوباوية وأن نبدأ بالفعل في فعل شئ حيال الأمر.
    İkimizin de bu konuda bir şeyler yapacak enerjisi kalmadı. Open Subtitles فقط ليس لدى أحدنا القدرة الكافية ليفعل شيء حيال الأمر, الأمور ليست جيدة
    Evet. Sana söyleyecektim ama bilmem, bu konuda bir tuhaf hissettim kendimi. Open Subtitles أجل، كنت أنوي إخبارك لكني شعرت بغرابة حيال الأمر
    Eğer bu konuda yapabileceğin Bir şeyler olsaydı? Open Subtitles ماذا لو كان هناك شيء تستطعين فعله حيال الأمر ؟
    Yani bilirsin bu konuda nasılım... ama sen bana inanılmaz şeyler söyledin. Open Subtitles تعرفين بما أشعر حيال الأمر.. لكنك قلت أشياءً رائعة جداً
    Ayrıca, bu konuda duygusal davranmayacağım, ...çünkü yapmak istedikleri buydu. Open Subtitles في كلا الحالتين، أنا لن أكون حساس حيال الأمر لأن هذا ما يريدونه منك
    Bir kere hasta mahremiyetini ihlal etmiştim ve hâlâ bu konuda kötü hissederim. Open Subtitles قد خرقت سرية المريض ذات مرة وما زلت أشعر بالسوء حيال الأمر
    Ona söylemedim çünkü onun suça dâhil olmasını ve daha sonra bu konuda yalan söylemesini istemedim. Open Subtitles أنا لم أخبرها لأنني لم أرد منها التواطئ وتضطر لاحقاً للكذب حيال الأمر
    Wegener bunu fark etti ve bir yıl boyunca bu konuda hiçbir şey yapmadı. Open Subtitles لاحظ ڤيجنر هذا,لكنه لم يفعل شيئاً حيال الأمر لعام تقريباً
    bu konuda bir şey yapmam gerektiği manasına gelmiyor değil mi? Open Subtitles مع ذلك لا يعني هذا أنه يجب أن يكون لي موقف حيال الأمر.
    Sarhoş ve annem bu konuda bir şey yapmayacak. Open Subtitles رجاء ارسلوا احدا انه سكران و امي لا تفعل شيئا حيال الأمر
    O Kızılderiler'in peşinde düşeceğiz ve bu konuda bizi durdurmak için yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles سوف نذهب إلى الهنودِ ولا يسعك فعل أي شيء حيال الأمر
    Bana kocasının senatodaki yerine geçmek için kocasını öldüren bir kadından bahsediyorsun ve bu konuda yapabileceğimiz bir şey olmadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles هل تخبرينني أنّ هنالك امرأةٌ قتلتزوجهالتحصلعلى مقعدٍ.. فيمجلسالشيوخالأمريكيّ، و ليس بوسعنا فعل شيءٍ حيال الأمر ؟
    bu konuda vazife icabı kendimi suçlu hissettim... Open Subtitles واعتراني شعورٌ بالذنبِ حيال الأمر لقد اعتراني شعورٌ بالواجب
    Çünkü öyleyse, bu konuda bir şeyler yapmamız icap edecek. Open Subtitles إذا كان الأمر كذلك فثمّة ما يلزم أن يُتّخذ حيال الأمر
    Ama yanılmıyorsam bu konuda zeki olmalıyız. Open Subtitles ولكن إن لمْ أكُ مخطئاً فعلينا ان نكون واضحي الرؤية حيال الأمر
    Şok olmuştum fakat bana söylediği şeyi düşündüğümde annem için müthiş bir merhamet ve sevgi hissiyle doldum ama bununla ilgili yapabileceğim hiçbir şey yoktu. TED صُدمت ، لكن حين فكرت فيما قالته لي ، مُلئت بكم كبير من الشفقة والحب تجاه والدتي، إلا أنه لايمكنني فعل إي شي حيال الأمر
    Bu sefer bu konuda pek de nazik olamayacağım. Open Subtitles هذه المرة, لن أتساهل حيال الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more