Bu günahkar bir şeytan. ait olduğu yere, cehenneme geri gönderiyorum onu. | Open Subtitles | انه شيطان ,انا اعيده الي الجحيم حيث ينتمي |
Bu günahkar bir şeytan. ait olduğu yere, cehenneme geri gönderiyorum onu. | Open Subtitles | انه شيطان ,انا اعيده الي الجحيم حيث ينتمي |
ait olduğu yere geri döndü. Değil mi, bebeğim? | Open Subtitles | لقد عاد إلى حيث ينتمي أليس كذلك يا صغيري ؟ |
ait olduğu yerde. Yani Buy More'da. | Open Subtitles | بالضبط إلى حيث ينتمي في باربانك في الباي مور |
Lider köpek tam da ait olduğu yerde: Üstte. Bir kaç dakika sonra da altta. | Open Subtitles | الكلب المسيطر وصل حيث ينتمي إلى القمة وبعد ذلك بلحضات إلى الحضيض ، لماذا أتعب نفسي؟ |
Binbir güçlükle kazandığınız Dolar ları ait olduğu yere yani cebinize geri koyacağız. | Open Subtitles | وأضع دولارك الذي ربحته بشقّ الأنفس ليعود في جيبك ، حيث ينتمي |
Adımı temize çıkaracağım. Senatör Roark'u ait olduğu yere göndereceğim. | Open Subtitles | سأبرأ إسمي ، وأضع السيناتور روروك خلف القضبان ، حيث ينتمي |
"Pozisyonundan azledilip, tekrar satışa yani ait olduğu yere atanmasını öneriyorum." | Open Subtitles | أوصي بإزالته عن ذلك المنصب ونقله إلى المبيعات حيث ينتمي |
Bu yeri haritadaki ait olduğu yere geri koy. | Open Subtitles | ويضع هذا المكان ثانية على الخريطة حيث ينتمي |
Onu bundan enselersek onu ait olduğu yere, parmaklıkların arkasına koyabiliriz. | Open Subtitles | إن أحكمنا عليه القبضة، فإنّه يمكننا أن نضعه خلف القضبان إلى حيث ينتمي |
Bebeğimi vücudundan çıkarıp ait olduğu yere götürüyorum. | Open Subtitles | سأخرج طفلي من جسدك وسأعود به الى البيت حيث ينتمي |
Ondan sonra doğruca ait olduğu yere gelecek benim evime. | Open Subtitles | وبعد ذلك سيعود للصواب حيث ينتمي إلى منزلي |
Onu ait olduğu yere tıkmaktan daha önemli hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس هنالك شيءٌ أكثر أهمية، من إرجاعه إلى حيث ينتمي |
Aslanı bana teslim et, ben de ait olduğu yere koyarım. | Open Subtitles | سوف تسلّم الأسد لي حتى أستطيع أن أضعه حيث ينتمي |
Zekasını boşver onu ait olduğu yere gönderme vakti geldi. | Open Subtitles | دعي الذكاء جانباً، آن أوان إعادته إلى حيث ينتمي. |
Zekasını boşverin onu ait olduğu yere gönderme vakti geldi. | Open Subtitles | دعي الذكاء جانباً، آن أوان إعادته إلى حيث ينتمي. |
Geçmişimi, ait olduğu yerde bırakmanın zamanı gelmişti yani geçmişte. | Open Subtitles | كان الوقت لأضع ماضيي حيث ينتمي في الماضي |
Bak, yapmaya çalıştığım şey her şeyi ait olduğu yerde tutmak. | Open Subtitles | انظر، كل ما أحاول فعله هو الإبقاء .على كل شيء حيث ينتمي |
Kocanı ait olduğu yerde tutacak adamım hayatım. | Open Subtitles | أنا الرجل الذي سيجعل زوجك حيث ينتمي يا عزيزتي |
Sadece geldiği yere geri döndü. | Open Subtitles | لقد رجع الي حيث ينتمي |
Onu geri getir. Burası onun ait olduğu yer. | Open Subtitles | عليك أن تعيده الآن إلى هنا إلى حيث ينتمي |
Çık dışarı ve benimle yüzleş yoksa bu inciler ait oldukları yere geri dönecekler. | Open Subtitles | والآن، اخرج هنا وواجهني، وإلا سيعود هذا اللؤلؤ حيث ينتمي. |
Roma'yı Visconti'den geri alacak güçlü bir ordu satın alıp Papa'yı yerine döndürmek için. | Open Subtitles | لشراء جيشا قويا بما يكفي (لاستعادة "روما" من (فيسكونتي وسأعيد البابا حيث ينتمي |
William Blake'in geldiği yere. | Open Subtitles | المكان حيث ينتمي (وليام بليك) |