"حينها فقط" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ancak o zaman
        
    • Sadece o zaman
        
    Ancak o zaman, diğerlerini özel kılan şeyi takdir etmeye başlayabilirsiniz. TED حينها فقط تستطيع تقدير ما يجعل الآخرين مميزين
    Ancak o zaman demokrasi ve küreselleşmeyi tam anlamıyla uzlaştırabiliriz. TED حينها فقط سوف نسوي الخلاف بين الديموقراطية والعولمة.
    Ancak o zaman senin acın benim ilgimi çekti. TED حينها فقط أصبح ألمك مثيراً للاهتمام بالنسبة لي.
    O zaman, Ancak o zaman fark edebildim ki zavallı patronum katledilmişti. Open Subtitles وحينها , حينها فقط, ادركت ان سيدى المسكين تم قتله.
    Tüm incileri içeri atmamız gerekiyor, Sadece o zaman ana kapı kapalı olacak. Open Subtitles علينا أن نلقي جميع اللآلئ داخلها في حينها فقط ستنغلق الفتحة.
    Sadece o zaman zafer için bir şansımız olacaktır. Open Subtitles حينها فقط ستكون لدينا فرصة للفوز
    Ancak o zaman Sovyetler Birliği, Almanya'ya karşı kendini savunabilecek." Open Subtitles حينها فقط الإتحاد السوفيتي سيكون قادرًا على الدفاع عن نفسه في وجه ألمانيا
    Ancak o zaman siperlerden çıkıp savaşı kazanabilirlerdi. Open Subtitles حينها فقط ، قد يتمكنوا من الاختراق وتحقيق النصر.
    Ancak o zaman, onun ve bizim başlangıç noktamızı anlamaya başlayabiliriz. Open Subtitles .حينها فقط سنبدأ في فهم المكان الذي بدأنا منه
    Ancak o zaman, karıma gidip beni bağışlamasını isteyebilirim. Open Subtitles حينها فقط سيكون لديّ قوةً. لأذهب إلى زوجتي وأطلب منها الصفح.
    Ancak o zaman bir aile olarak Patiala halkı hayatımızın geri kalanını onun yanında yer alırız. Open Subtitles و حينها فقط ، سيصبح بيت باتيالا أسرة.. نواجه الأب و نستعيد حياتنا
    Ancak o zaman Starling City'yi hakikaten yeniden inşa edebilir ve herkes için güvenli hale getirebiliriz. Open Subtitles حينها فقط سنتمكن من إعادة إعمارها وجعلها آمنة للجميع.
    İki meclis de onay verirse Ancak o zaman bundan 12 ay sonra evlilik gerçekleşebilir ve bu kurallara karşı gelen herhangi bir evlilik geçersiz olur. Open Subtitles وإذا وافقت غرفتا البرلمان حينها فقط وبعد مرور 12 شهراً يمكن للزواج أن يتم وأي زيجة تعقد مخالفة لهذه القواعد
    ve Ancak o zaman boşlukları dolduran ve solucan deliğine, boyutlar arası giriş kapısının kestirme yoluna imkan tanıyan bazı yerel otobüs güzergahlarını keşfetmeye başlarsınız. TED حينها فقط ستكتشف بعض المسارات للحافلات المحلية التي ستأخذ بملأ الفراغات مما سيسمح لك بانشاء تلك تراكيب تلك الثقوب أو الممرات بين الأبعاد
    Ancak o zaman Etik, işleri düzeltmek için dünya makinesine— o devasa kristale— geri dönebilir. TED حينها فقط تستطيع إيثيك العودة لآلة الأرض -تلك الكرستالة الضخمة- للقيام بتصويب الأمور.
    Ancak o zaman şeytani yüzleri ortaya çıkar. Open Subtitles حينها فقط يعلنون أساليبهم الشيطانية
    Kalabalık ateş açana kadar bekledi. Ancak o zaman adamlarına ateşe karşılık vermelerini emretti. Open Subtitles حينها فقط أمر رجاله لاعادة اطلاق النار
    Ancak o zaman, onunla konuşabileceksiniz. Open Subtitles حينها فقط ستتمكن من التحدث إليه
    Sadece o zaman bağlantı kurulabilir. Open Subtitles حينها فقط يمكن أن يتشكّل الرابط
    Sadece o zaman Delta'yı nereye sakladığımı söylerim. Open Subtitles حينها فقط سأخبركم أين خبأت جهاز (الدلتا)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more