"حين أقول" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylediğim zaman
        
    • derken
        
    • dediğim zaman
        
    • Başla dediğimde
        
    • söylediğimde
        
    Ben hazır olduğumuzu söylediğim zaman hazır oluruz. Open Subtitles ماذا ، سنكون مستعدين حين أقول أننا مستعدين
    Bunu söylediğim zaman yalan söylemediğimi biliyorsun. Open Subtitles وانتِ تعلمي أنني حين أقول ذلك فأنا لا أكذب
    Dünyada sahip olduğum tek şey sensin derken bana inan. Open Subtitles صدقني حين أقول أنك كنت كل ما لدي في العالم
    Ben "sen en önemli şeysin" derken kast ettiğim şey, ...benden, mutluluğumdan ve yeni aşklarımdan sonra gelen en önemli şeysin. Open Subtitles حين أقول لك إنك أهم شيئ ..بالنسبة لي، فما أعنيه هو أنك أهم شيئ بعد نفسي وسعادتي وعلاقاتي الغرامية الجديدة
    Ben sana git dediğim zaman gideceksin, gel dediğim zaman geleceksin. Open Subtitles ‫ستذهبين حين أقول لك أن تذهبي‬ ‫وتأتين حين أقول لك أن تأتي‬
    Burada olmaman gerekiyor dediğim zaman bana güvenmen gerek. Open Subtitles صدّقيني الآن حين أقول لك أنّه لا يمكنك التواجد هنا.
    Başla dediğimde, gözlerinde alevler ve aklında cinayet ile yürü. Open Subtitles حين أقول : انطلقي، امشي و النار في عينيكِ و فكرة القتل في رأسكِ.
    Sana söylediğimde bunları ileri it. Tam güç, tam gaz. Yapabilir misin? Open Subtitles يا مارجيت حين أقول لك أريدك أن تدفعي هذه إلى الامام بكامل الطاقة
    söylediğim zaman küreklere asılmamız gerekecek. Open Subtitles سيكون عليكما التجديف بقوة حين أقول لكما
    söylediğim zaman harekete geçiyoruz, tamam mı? Open Subtitles سوف نتحرك حين أقول تحرك موافقه ؟ موافقه
    Sana güvendiğimi söylediğim zaman güvenimi kazanmıştın. Open Subtitles ستكسبين ثقتي حين أقول ذلك
    Biliyorum. Dinle beni yanlış adam derken kendimden bahsediyordum. Open Subtitles لا، افهميني، حين أقول أنّك سعيتِ للشخص الخطأ فأنا أعني نفسي
    Yani, öyle derken, tahmin ediyordum... Open Subtitles حسناً، حين أقول بأنني عرفتُ بأنها الفاعلة قصدتُ بأنني حزرت
    Biliyorum, bu benzersiz bir fırsat derken Aven Exem'daki herkes adına konuşuyorum. Open Subtitles و أعرف أني أتكلم نيابة عن الجميع في إكزم آفين حين أقول أن هذه فرصة فريدة
    Yani dolmuştur dediğim zaman, gerçekten dolu diyorum -- hata paylarının oldukça ötesinde, kullanılan yöntem hakkında olabilecek tartışmaların da ötesinde. TED وبالتالي حين أقول ممتلئة، أقصد ممتلئة حقا -- في ما يتعدى أي هامش خطأ، متجازوة أي خلافات حول المنهجية.
    Salondaki küreselcilere şu soruyu sormak istiyorum: "Ulusalcı" dediğim zaman kafanızda ne canlanıyor? TED لكل العولميين المتواجدين بين الجمهور أريد أن أسألكم: حين أقول "قومي"، ما الذي يخطر ببالكم؟
    Kendini aşıyorsun. Bu konuda hiç emin değilim. Bir de akıllı dediğim zaman. Open Subtitles لست متأكدة من كل ذلك ، و حين أقول ذكي
    Bunu söylediğimde insanlar aptal ya da deliymişim gibi davranıyor. Open Subtitles يعاملني الناس كالحمقاء أو المخبولة حين أقول ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more