| Minnie, bu yaz akşamı hayatta olmak kesinlikle çok güzel. | Open Subtitles | اوه ميني متأكد انه من الجيد ان اكون حيّا مساء هذا الصيف |
| Evet, dostlarla ve ailenle hayatta olmak ve büyük, sağlıklı bir kadının seni sevmesiyle. | Open Subtitles | نعم، حيّا مع الاصدقاء والعائلة وامرأة كبية صحيّة لتحبّك |
| Bu iksir sayesinde işi hemen bitirebilirim ve canlı kalırım | Open Subtitles | بإستعمال تلك الجرعة سانتهي في وقت قصير جدا واظل حيّا |
| O hamamböceğini bulun, ve bana canlı olarak getirin, bu gece. | Open Subtitles | أقبضوا على هذا الحشرة أريده حيّا هذه الليلة |
| Bunlar da kardeşinin hala yaşıyor olabileceğine inanmamız için yeterli. | Open Subtitles | وهذا سبب كافٍ لنصدق أن أخيكِ ما زال حيّا يرزق |
| Tabi, sağ elimi kaldırıp yemin ettikten sonra... | Open Subtitles | كما هو واضح ، لن أصِل حيّا إلى المحكمة أصلا |
| Aslında, hâlâ hayattayım ve mantıken bu bir diri kesim. | Open Subtitles | في الواقع، مازلت حيّا لذا، فهو تشريح الحيوانات الحية |
| Müziğin, çizimlerin, sevme yeteneğin bile onları hayatta tuttu. | Open Subtitles | الموسيقى, الرَسم, حتّى مقدرتِك على الحُبّ, كُل هذا لا يزال حيّا هُناك. |
| Phil, bu imkânsız. Bu adam hâlâ hayatta olamaz. | Open Subtitles | فيل ، ذلك مستحيل هذا الرجل لا يمكن أن يكون ما زال حيّا |
| Bu olayı, hem zanlının hayatta kalmasından dolayı hem de zanlının bazal hücre dokusunun çok hızlı iyileşmesinden dolayı sıra dışı buldular. | Open Subtitles | لدراسة القضية ويقولون عنها انها غير عادية ليس فقط لأن المشتبه به بقي حيّا و لكن لسرعة تعافي أنسجته |
| Hâlâ hayatta olsaydınız, onlara siz de dahil olurdunuz binbaşı. | Open Subtitles | ونعم، هذا كان سيشملك لو كنت حيّا أيها الرائد |
| Hangisinin olduğunu görmek için hayatta olmayacağıma mutluyum | Open Subtitles | يسعدني أنني لك أكون حيّا لأرى من سيكون محقاً |
| Ama şimdilik hayatta kalıp ölüleri incelememe yardım ederseniz çok sevinirim. | Open Subtitles | لكن في الوقت الحالي، سأقدّر لو بقيت حيّا وتساعدني في فحص الأموات. |
| canlı olarak kurtuldun. Hep bu şekilde olmaz. | Open Subtitles | أخرجت نفسك حيّا دائما لا تحدث هذة الحالة |
| canlı olarak kurtuldun. Hep bu şekilde olmaz. | Open Subtitles | أخرجت نفسك حيّا دائما لا تحدث هذة الحالة |
| Ama şu anda canlı olarak daha çok işime yararsın. | Open Subtitles | أجد نفسي في موقف هو أن أستخدمك لكي أبقى حيّا.. لا تجعليني أغيّر رأيي. |
| canlı canlı gömdük, yine kurtuldu. | Open Subtitles | سيدني، أستراليا لقد دفنّاه حيّا ،و مشى حرّا |
| O kadar gerçek,o kadar canlı, öylesine kanlı ki. | Open Subtitles | ،كان دمويًا للغاية .حيّا للغاية، حقيقي للغاية |
| Eh, bu durumda, bu geceki gösteri daha da ilginizi çekecek adı, Geriye canlı Dönme. | Open Subtitles | فى هذه الحالة, ستكون متشوقا لفيلم الليلة بعنوان" لاتعود ابدا حيّا " |
| ben sana bakarım, ben söz veriyorum... yolculardan biri hala yaşıyor. | Open Subtitles | فقط كونى صبورة سأعتنى بك وسأخرجك من هنا. زاكرى احد المسافرين مازال حيّا. |
| Eğer sabaha hala yaşıyor olursa diğerleriyle birlikte işinin başına dönsün. | Open Subtitles | لو بقى حيّا حتّى الصباح... فإنّهُ سيذهب للعمل مع البقية. |
| Birincisi, mantıksız, katil kadını öldürüyor ama... bunu sana konuşsun diye sağ mı bırakıyor? | Open Subtitles | أولا ، لا يُعقّلُ أن الجاني قتل المرأة وتركه حيّا ليتحدّث إليك |
| Tek yapmaları gereken bana tek bir kişiyi getirmek, ölü ya da diri. | Open Subtitles | كل ماعليهم القيام به ان يحضرو لي شخص واحد ميّتا أو حيّا |