"حيًّا" - Translation from Arabic to Turkish

• hayatta
• canlı
• yaşıyor
• sağ
• diri diri
• hayattaysa
• yaşadığını
• hayattayken
• yaşıyorsa
• hayattayım
• hayattasın
• nefes

Hayır, bunu demirle ödemeli. hayatta kaldığı sürece size asla saygı duymazlar.
كلّا، إنّما حقّ عليه العقاب الحديديّ، فلن يولّوك إحترامًا ما يظلّ حيًّا.

Sen bir insansın. Yani hâlâ hayatta olman bir mucize.
أنت إنسان، مما يعني أنّها معجزة أنّك ما تزال حيًّا.

Yalnızca birkaç haftalık bu yavrunun hayatta kalma isteği olağanüstü.
بعمر بضعة أسابيع وإرادة هذا العجل للبقاء حيًّا ملفتةٌ للنظر

İnsanları donmuş derin bir uykuda yıllarca canlı tutabilir.
تبقي الشخص حيًّا لسنوات كثيرة في حالة من السبات المجمّد

Söylemek istediğim, onu ordan canlı halde de çıkarabileceğimiz.
إنّي أقول أنّه كان بإمكاني إخراجه حيًّا.

O tutuklanmış, Sal de yaşıyor olacaktı.
لكنّا تمكّنّا منها، لكانت مسجونة ولكان حيًّا

casuslarımız birkaç kez kanıt bulmak için klana sızmayı denedi, ama hiçbiri sağ dönmedi.
جواسيسنا حاولوا الإنسلال في العشيرة عدّة مرّات لإيجاد دليل لكن لا أحد عاد حيًّا.

24 saat içinde bu parayı bana bulacaksınız tabii eğer onu tekrar hayatta görmek istiyorsanız.
ذلك بالضبط ما ستحضره لي خلال 24 ساعة.. إذا أردت أن تراه حيًّا مرة أخرى.

Ceplerini boşalt, hayatta kalmak için neye ihtiyacı olabileceğini düşünüyorsan.
بدأت أشعر بالقلق قليلاً أفرغا جيوبكما كل ما يلزمه للبقاء حيًّا

Senin enerjin, onların enerjisiyle birleşip hayatta kalmaları için onlara gereken desteği vermesi gerek.
طاقتكِ يجب أن تتلاقى مع طاقته، بإعطائه التعزيز الذي يحتاجه، كما تعلمين، تلكَ الحياة تُجبره على البقاء حيًّا.

Seni güvenli bir yere koyarım istersen, seni hayatta tutmaya çalışırım. Seni şimdi hatırladım bak.
لكن بإمكاني وضعكَ في مكانٍ ما آمنٍ، وأحاول أن أُبقيكَ حيًّا.

Ama kökeniniz insanlık. Ne kadar gelişmiş olsanız da ne pahasına olursa olsun hayatta kalma içgüdünüz olacaktır.
ولكنّ أعضاؤك بشريّة، لا يهمُ مدى التقدُم الذي أنتَ عليه، فستُحاولُ البقاء حيًّا بأيّ ثمن.

Oyuncu, oyun içerisinde hayatta kaldığı sürece oyun çalışmayı sürdürüyor. Hem de konsolun fişi çekilse bile.
ويظلّ اللّاعب حيًّا داخل اللّعبة، وتظلّ قيد التشغل حتّى إذا فُصل القابش.

Baban hayatta olsa o da delirirdi. Tabii tamamen farklı bir şekilde.
أجل، لو كان والدكِ ما يزال حيًّا لانبهر أيضًا، لكن على نحوٍ مختلف تمامًا.

Coşkulu birilerini görmek güzel ama hayatta kalmayı unutma!
من الجيّد رُؤية أنّ أحدهُم ،لديه الشجاعة للذهاب لكن لا تنسَ القيام بأفضل ما لديك للبقاء حيًّا

Tek bildiğimiz Percy onları öldürmek istiyorsa, biz onları canlı istiyoruz.
نعلم أنّهم يريدونه ميت، مما يُعني أنّا نريده حيًّا.

Adam silahlı ama eğer mümkünse onu canlı istiyorum.
إنّه مُسلّح، لكنّي أريده حيًّا إن أمكن. أمفهومٌ؟

5 saniyem doldu. Tabii eğer bana canlı ihtiyacın olduğunu fark etmediysen.
قُضيت الخمس ثوان، ما لم تدرك أنّكَ تحتاجني حيًّا أُرزق

Kızının cesedini aşağıya attığımda yaşıyor olsan iyi olur.
أحبّ أن تكون حيًّا حين ألقي بجثة ابنتك للأسفل

Ancak sağ kurtulmakla kalmadın adamlarımı da ortadan kaldırdın.
لكن، ليس فقط ما زلت حيًّا لقد تمكنت من إخراج رجالي. أنا قلّلت من قدرك.

Katilin kaçmasını engelleyip diri diri yanmasını izlemiş.
منع الضحيّة من الفرار وراقبه وهو يحترق حيًّا

- hayattaysa eğer bu bizi şu an olduğumuzdan daha şerefsiz insanlar yapar.
-لأنه إن كان حيًّا ، فذلك يجعلنا حمقى أكبر ممّا نحن عليه الآن.

Size sadece yaşadığını değil, aynı zamanda burada olduğunu söylesem?
"ماذا إن أخبرتكم أنّه ليس حيًّا فحسب، بل وحاضر هنا"

Sen hâlâ hayattayken seni paramparça edip yemeye başlarlar.
وسيمزّقونك ويأكلونك كاملًا بينما ما تزال حيًّا.

"Birinin canını sıkan kişi yaşıyorsa, o kişi özgür olamaz"
يعجز المرء عن التحرر ما دام مُضطهده حيًّا.

Zaten ölmüşüm iki kere... Ama hala hayattayım!
فبرغم أنّي فارقت الحياة مرّتين، إلّا أنّي ما زلت حيًّا!

Ne kadar garip, bir bakmışsın hayattasın bir bakmışsın ölmüşsün.
ما وصف ذلك الموقف الغريب حين تكون حيًّا في لحظة وتموت في التالية؟

Seni birkaç yıl daha nefes alır şekilde tutacağım yani endişelenebilirsin.
لكن سأتركك حيًّا بضع سنين قبلما .أقتلك لتحيا نادمًا على تخاذلك