Kurulum Kılavuzu Hayal kırıklığına uğradım. Evde bir şeylere gelmeye alıştım. | Open Subtitles | أنا خائبة الظن جداً فقط اعتدت على العوده للمنزل لشيء ما |
Sinirlenmedim, bu kadar sıkıcı olman beni Hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | لم أكن غاضبة، بل فقط كنتُ خائبة الظنّ أنتَ تعلم |
İyi ama neden kötü biri olduğun halde Hayal kırıklığına uğrayamıyorum? | Open Subtitles | لمَ أنا لستُ خائبة الظن ؟ بينما أنتَ رجل سيء ؟ |
Başka bir yerde olduğumuzu söyleyip sivilleri yanlış yere yönlendirebiliriz. | Open Subtitles | ،رسائل خادعة تقول بأنّنا في مكان آخر لترسل المدنيين في مطاردة خائبة |
Böylece hiç hüsrana uğramıyorum. | Open Subtitles | بهذه الطريقة، أنا لا أكون خائبة الظن أبداً وفي بعض الأحيان أكون متفاجئة |
Biliyor musun, her sabah, akşam neden ölmediğim için hayal kırıklığı ile uyanıyorum? | Open Subtitles | هل تعلمين أنني أصحوا كل يوم خائبة الأمل أنني لم أموت ليلاً ؟ |
Beni Hayal kırıklığına uğrattın genç adam. | Open Subtitles | أنا خائبة ا لأمل فيك أيّها الشاب عليك أن تخجل من نفسك |
- Biraz Hayal kırıklığına uğradım. - Belki de çalışmıyordur. Sanat gibi. | Open Subtitles | أنا أعترف ، أننى خائبة الأمل إلى حد ما ربما لا يعمل ، إنه يبدو كتحفة |
Annen cevap veremediğim sorular sorduğunda ve Noel verebildiğinde, Hayal kırıklığına uğradın. | Open Subtitles | عندما والدتكِ كانت تسألني اسئلة ليس لديَّ إجابات لها... كنتِ خائبة الظن |
Sen orada Hayal kırıklığına uğramış duruyorsun, bense gülüyorum. | Open Subtitles | و ستكوني متمددة هناك خائبة الأمل أنا أبتسم |
Sen orada Hayal kırıklığına uğramış duruyorsun, bense gülüyorum. | Open Subtitles | و ستكوني متمددة هناك خائبة الأمل أنا أبتسم |
O halde çok Hayal kırıklığına uğrayacak, çünkü onun yerine seni ısıracağım. Seni bir kez öldürdüğümü düşünmüştüm. | Open Subtitles | هي ستكون خائبة الأمل، لأنني سأضربها إليه. |
Hayal kırıklığına uğradığını biliyorum, ama bizim için yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. | Open Subtitles | أعرف أنكِ خائبة الأمل . . لكن ما كان عليّ فعله كان من اجلنا |
Annem elini göğsünü koyup, Hayal kırıklığına uğramış gibi ve yargılayıcı bakacaktır. | Open Subtitles | أمّي سَتَضِعُ فقط يَدّها على صدرِها وتنظر بنظرة خائبة الأمل |
Bu yaz kampa gelmezse Hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد أن أراكِ خائبة الظن، عزيزتي، إذا كان لا يستطيع المجيء للمخيَم هذا الصيف |
Demek, şeytan böyle ortadan kayboluyormuş. "Puff" sesi ve duman eşliğinde kaybolmasını bekliyordum. Hayal kırıklığına uğradım açıkçası. | Open Subtitles | إذن, هكذا يختفي الشيطان, أنا خائبة الأمل قليلاً, لعدم وجود سحابة من الدخان |
Boston'a taşınıp da Paul Revere'nin gece sürüşünü gerçekten yapmadığını öğrendiğimde biraz Hayal kırıklığına uğramıştım. | Open Subtitles | لقد كنت خائبة الأمل بعض الشيء منذ ان انتقلت إلى بوسطن واكتشفت ان بول ريفر لم يقم في الحقيقة بجولة منتصف الليل. |
Başka bir yerde olduğumuzu söyleyip sivilleri yanlış yere yönlendirebiliriz. | Open Subtitles | ،رسائل خادعة تقول بأنّنا في مكان آخر لترسل المدنيين في مطاردة خائبة |
O hüsrana uğradığı için ben de hüsrana uğradım ama evde biraz daha kalacak olmasına da sevindim. | Open Subtitles | لقد خابت أمالي ، لإنها كانت خائبة الامل لكنني كنت سعيده لإنها ستمكث في المنزل أطول |
Eğitim programı konusunda hayal kırıklığı yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | اسمعي، أعلم أنّكِ خائبة الأمل حول البرنامج التدريبي. |