Büyük Hayal kırıklığına uğramış olmalısın Steve. | Open Subtitles | يجب عليك أن تكون خائب الظن , هاه , ستيف ؟ |
Ama aristokrat soyum beni, "çok Hayal kırıklığına uğramış"... terimini kullanmaya zorluyor. | Open Subtitles | رغم أن نسبي الأرستقراطي يدفعني لاستخدام تعبير "خائب الظن بشدة" |
Dinle, Flintwood, güreş ve biyolojik Babanla ilgili Hayal kırıklığına uğramış olduğunu... anlıyorum ama ne var biliyor musun? | Open Subtitles | استمع, أتفهم أنك خائب الظن وغاضب بشأن "فلينتود" والمصارعة ووالدك الحقيقي, ولكن أتعلم ماذا؟ |
Evet ama bunu her yaptığınızda içten içe hayal kırıklığı yaşıyorum. | Open Subtitles | أجل، ولكني خائب الظن سراً حينما تقوما بذلك |
Emrin altındaki birinin hayal kırıklığı yaratmasının nasıl bir şey olduğunu hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | اوه انا لا يمكنني تخيل هذا الشعور بأن تكون خائب الظن بأحد تحت امرتك |
Bodnar'ın hakkından gelmeyecek olmamız beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | أجل,أنا خائب الظن قليلا أنه ليس نحن من سنطيح ببودنار |
Beni, sadece o hayal kırıklığına uğrattı. O da, seni otobüsün altına attığı için. | Open Subtitles | إن كنت خائب الظن في أحدهم فهو منه لفعله هذا بك |
Ayrıca söylemeliyim ki söylediklerinin beni kırdığını görmediğin için hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | و يجب أن اخبركَ انني خائب الظن قليلاً بأنكَ لا تستطيع رؤية الألم الذي أشعر بهِ |
Hayal kırıklığına uğradı. | Open Subtitles | لقد كان خائب الظن |
Hayal kırıklığına uğramış olmalısın, baba. | Open Subtitles | لابد ان خائب الظن ،يا ابي |
- Hayal kırıklığına uğramış gibisin. | Open Subtitles | تبدو خائب الظن. قليلاً. |
Hayal kırıklığına uğramış gibisin, Tim. | Open Subtitles | تبدو خائب الظن قليلًا يا تيم |
Korkarım baban, kuzeniniz Shrimpie'yi çatımın altında hoş karşılamadığımdan dolayı Hayal kırıklığına uğramış durumda. | Open Subtitles | أخشى أن والدك خائب الظن لأنني لا أميل للترحيب بقريبك (شريمبي) تحت سقفي |
Hayal kırıklığına uğramış gibisin. | Open Subtitles | تبدو خائب الظن |
Onun uzun süre hayal kırıklığı yaşayacak bir tip olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أظنها من النوع الذي يبقى خائب الظن لمدة طويلة |
Biliyorum. Ve büyük hayal kırıklığı içindeyim. | Open Subtitles | اعرف.وانا خائب الظن |
Şu sihirli kılıç beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | أنا خائب الظن قليلا في هذا السيف السحري |
Bunu bana söyleyecek kadar güvenmemen beni hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | أنا خائب الظن بأنك لم تشعري |
Kızgın değilim Porsche, sadece hayal kırıklığına uğradım. Lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen. George... | Open Subtitles | ،لست غاضباً، بورش أنا خائب الظن وحسب جورج |
Ahbap, ben de senin kadar hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | يا صاحبي، أنا خائب الظن مثلك تماماً. |
Hayal kırıklığına uğradı. | Open Subtitles | خائب الظن فحسب |