| Zaten o yüzden bu geleneksel bir nişan yüzüğü değil. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في لن هذا ليس خاتم الخطوبة التقليدية |
| En yakın alışveriş merkezine gidip bir nişan yüzüğü alacaksın. | Open Subtitles | انت ستذهب لاقرب متجر وتشتري لها خاتم الخطوبة |
| Eh, ama ben de sana nişan yüzüğü alabilmek için ortalıklarda sinsi sinsi dolaşıyordum. | Open Subtitles | نعم، لكنني كنت أتسكع لأشتري لك خاتم الخطوبة هذا |
| ya da nişan yüzüğünü geri verdiğimden beri, Roger? | Open Subtitles | أو عندما فسخت خاتم الخطوبة وأرجعته لك, روجر |
| Çok yoruldum, çünkü şu kocaman nişan yüzüğünü takıyorum. | Open Subtitles | أنا منهكة جداً بسبب سحب خاتم الخطوبة الضخم هذا. |
| nişan yüzüğü! Takarsam hoşuna gider sanmıştım. | Open Subtitles | خاتم الخطوبة, اعتقدت أن ارتدائي إياه يعجبك |
| Bana sattığın sahte nişan yüzüğü için. | Open Subtitles | هذا من أجل خاتم الخطوبة المزيف الذي بعته لي. |
| "Sonra adam kıza bir nişan yüzüğü vermiş. | Open Subtitles | و هو بعدها يعطيها خاتم الخطوبة والكثير.. |
| Thor, işten sonra nişan yüzüğü bakmaya gidelim mi? | Open Subtitles | ثور , هل تستطيع الخروج معي لشراء خاتم الخطوبة |
| Paranı nişan yüzüğü için biriktirsen daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | ألا يجمع أن توفر أموالك لشراء خاتم الخطوبة |
| Sınır dışına çıkarılanlar arasında nişan yüzüğü vardı. | Open Subtitles | وكان خاتم الخطوبة من محتويات تلك الدلائل |
| Tamam, bak, bu nişan yüzüğünü al ve alyansı parmağıma takana kadar bana geri verme. | Open Subtitles | خذي خاتم الخطوبة و لا تعيديه إلي حتى يكون خاتم زواجي على إصبعي |
| Sadece nişan yüzüğünü ve biraz gururunu kaybedersin. | Open Subtitles | سوف تخسر خاتم الخطوبة و بعضاً من الكبرياء |
| Ona annemim nişan yüzüğünü vermeyi çok istiyorum. | Open Subtitles | وأوّد أن أعطيها خاتم الخطوبة خاصة والدتي |
| Ne zaman birşeylerden bir ısırık alsam, nişan yüzüğünü yutacağım diye endişe ediyordum. | Open Subtitles | كل ما أقضم شيئاً كنت خائفة من أن أبلع خاتم الخطوبة |
| Gerçekten mi? Eski karına nişan yüzüğünü nereden aldın ya? | Open Subtitles | من أين حصلت على خاتم الخطوبة لزوجتك السابقة؟ |
| Eski eşim aile yadigârı olan nişan yüzüğünü vermemi istedi. | Open Subtitles | زوجي السابق طلب إعادة خاتم الخطوبة وهو إرث عائلي |
| Bu, birinin benim nişan yüzüğümü çalması gibi bir şey. | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن يكون مثل شخص ما سرقة بلدي خاتم الخطوبة. |
| Yakında yüzük seçmeye gitmemiz gerekecek. | Open Subtitles | أعتقد بأنه علي أن أذهب بك لكي أشتري لك خاتم الخطوبة |
| Renard ve benim nişan yüzüğüm. | Open Subtitles | خاتم الخطوبة بالنسبة لي ورينار. |
| Bu göktaşı, onun nişan yüzüğüydü. | Open Subtitles | القطعة وضعت في خاتم الخطوبة |
| - Ama zamanında söz yüzüğü filan. | Open Subtitles | كلا، ربما قدمت لها خاتم الخطوبة |
| Vay be. Bu da nişan yüzüğün mü? | Open Subtitles | إذا هذا هو خاتم الخطوبة أليس كذلك؟ |
| Gerçekten Donna'nın bu nişan yüzüğüne bayılacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد حقا أن دونا ستحب خاتم الخطوبة |
| nişan yüzüğünün neden bu parmağa takıldığını biliyor musun? | Open Subtitles | تعرف لماذا يضعوا خاتم الخطوبة فى هذا الإصبع؟ |