Buranın dışında, boynunda sikik bir dövmesi olan sarkmış memeli birinden farkın yok. | Open Subtitles | خارج هذا المكان, انت مملة كقلم رصاص قديم بثدي مترهل ووشم على عنقه |
Buranın dışında yaşadığım gizemli hayatıma geri dönüyorum. | Open Subtitles | أنا خارجه لحياتي الغامضة التي اقودها خارج هذا المكان |
Buranın dışında yaşayabileceğim bir yer var mı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف إذا كان لديّ حياة خارج هذا المكان |
Ama ben buna inanmıyorum ve senin buradan gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدّق ذلك و أريدك خارج هذا المكان |
Gideon, sana o günlüğü alıp buradan gitmeni ve cennete gitmeme izin vermeni emrediyorum. | Open Subtitles | قايدن انا امرك ان تأخذ المخطوطة خارج هذا المكان ودعنى اذهب الى الجنة |
- Bunun bir yalan olduğunu biliyorsun! - buradan gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | تعرفين أن هذا كذب اريدك خارج هذا المكان |
- Bunların hiçbiri geçek değil. Bu yüzden neden ruhlarımızı Buranın dışında hayal etmiyoruz? | Open Subtitles | فلماذا لا نحن نتخيل ارواحنا خارج هذا المكان ؟ |
Sadece Buranın dışında kendimi bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول فحسب إيجاد نفسي خارج هذا المكان |
Buranın dışında ölmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أود بالأحرى أن أموت خارج هذا المكان. |
Buranın dışında bir hayatı hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحقين حياة خارج هذا المكان |
Nana her Kara Cuma'da Buranın dışında kamp kurardı. | Open Subtitles | (نان) اعتادت ان تخيم معي خارج هذا المكان كل جمعة سوداء |
Tamam, buradan gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | حسناً, أريدكما خارج هذا المكان |